Foto: Şaban Kılıçcı (AA)
Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Güleç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İnegöl'ün, Türkiye ekonomisinin medarıiftiharı olduğunu, dış ticaret açığı vermeden, istihdamını sürekli artıran bir ilçe olduğunu belirtti.
Güleç, İnegöl'ün ihracatındaki bu başarıyı mobilya sektörü sayesinde elde ettiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''10 yıl önce İnegöl ekonomisinde mobilya ihracatının payı yüzde 7 civarındayken, bugün 2011 yılında tahmini olarak 40'lar seviyesine çıkacağı hesaplanıyor ve gelecekte tek başına Türkiye'nin mobilya ihracatının yüzde 30'unu gerçekleştireceğini hedefliyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023'te İnegöl'ün 1 milyar dolar mobilya ihracatı yapan bir şehir olması için altyapısını kurduk. Çünkü en önemli olan hadiselerden biri hem mobilyanın marka değerini, tasarım ve kaliteyle bütünleştiriyoruz hem de sahip olduğumuz 2. Organize Sanayi Bölgesi ile beraber niceliğe de ağırlık veriyoruz. Yani İnegöl mobilyası hem niteliksel hem de niceliksel olarak büyüyor.''
Avrupa'da bir örneği olmayan İnegöl'ün, istihdam, ihracat, iç piyasadaki ciro, markalaşma, tasarım ve kalite anlamında hep büyüyen bir şehir olduğunu anlatan Güleç, İtalya'nın ciddi anlamda güçlü bir mobilya, moda ve tasarım, Almanya'nın ise kalite imajına sahip olduğunu, İnegöl'ün ise ikisini birlikte gerçekleştiren bir şehir pozisyonuna geldiğini ifade etti.
''İnegöl, Türkiye'nin önünde koşuyor''
Ahmet Güleç, İnegöl'ün en önemli özelliklerinden birinin de katma değeri yükselterek büyüme trendine uyması olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
''İnegöl'ün ekonomik alt yapısı gerçekten trendine uygun olarak büyüyor. Onun için önümüzdeki 10 yıl içerisinde kesinlikle bunun sayesinde daha iyi bir kent, dünyada tanınan bir kent ve işçisiyle, işvereniyle, bürokrasisiyle mutlu bir kent hüviyetine geliyor. İlçemiz, ülkemizin en önemli eksiklerinden bir tanesi olan insani kalkınma yönünde de bir örnek şehir haline gelecek. Çünkü bu dengeli büyüme sayesinde İnegöl çok daha aranan bir şehir pozisyonuna gelecek. Bugün Avrupa'daki şehirlere bakıldığında, bu şekilde büyüyen bir şehir yok. Avrupa, ciddi anlamda ciro kaybına uğruyor. Hem işsizlik anlamında ciddi sıkıntıları var hem gelecekteki bu büyümeyle ilgili öngörüleri hem çok kötümser hem ülkelerin birbiriyle olan ilişkileri anlamında sıkıntıları var. Yunanistan'ın, İspanya'nın, İtalya'nın durumu ortada. Şimdi Türkiye'nin bu yükselme ve Türkiye'nin bu şekildeki, Orta Doğu'nun, Kafkasya'nın, Balkanlar'ın ve Avrupa'nın gururu olma sürecini İnegöl haklı bir şekilde çalışarak diyor ki; 'Bu imajda, bu kalkınmada, bu süreklilikte ben de varım. Ben yoluma devam edeceğim'. Adeta Türkiye'nin önünde koşarak yoluna devam ediyor.''
100 ülkeye ihracat
İnegöl'ün, son verilere göre, 100'ü aşkın ülkeye ihracat yaptığını dile getiren Güleç, ''Zaten Türkiye'nin mobilya potansiyeline baktığımız zaman İnegöl olarak hemen hemen Türkiye'nin potansiyeline ulaşıyoruz. Türkiye olarak 170 ülkeye mobilya gönderiyoruz. Bu sene tahmin ediyorum; İnegöl olarak 120 civarında ülkeye ihracat yapma seviyesine geliriz. Bu da gösteriyor ki Türkiye'nin potansiyel ülkelerinin üçte ikisine İnegöl olarak mobilya satmış oluyoruz'' dedi.
''Çok acil mobilya lisesi...''
Güleç, İnegöl'e çok acil bir mobilya lisesinin açılması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Ham madde, iş gücü, ulaşım ve enerji, bu uluslararası rekabette çok önemli olan 4 unsur. Bu unsurlardan Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri de nitelikli iş gücü. Çünkü Türkiye'de biz işsizlikten çok mesleksizlik sorunu olduğuna inanıyoruz. Mobilya sektörünün istikrarlı bir şekilde büyümesi ve katma değerin yükselmesi için mobilya teknoloji liselerine ve mobilya tasarım liselerine ihtiyacımızın olduğunu biliyoruz. Var olan endüstri meslek liseleriyle biz nitelikli iş gücünü alamıyoruz. Onun için Başbakan Yardımcımız Bülent Arınç'ın, bize söylediği gibi İnegöl'de mobilya lisesinin kurulması fikrini ciddi anlamda destekliyoruz. İnegöl bir mobilya kenti olacaksa, mobilya lisesinin kurulması gerekiyor. Mobilya ile yatıp kalkan ve günümüz teknoloji bilgisine sahip liselerin olması bizim hedefimiz için zamanımızı çok kısaltacak, çok daha başarılı olabileceğimize inanıyoruz.''