İnavosyonun Bugünü, Yarını



İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından düzenlenen 'İnovasyonun Bugünü, Yarını' konulu konferansta konuşan İTO Yönetim Kurulu Üyesi İsrafil Kuralay, değişimin çok hızlı olduğuna değinerek birçok kimsenin çocukluk yaşlarda öğrendiği mesleklerin, günümüzde geçerliliğini yitirdiğini anlattı. Türkçe'de 'yenilik' anlamına gelen inovasyonun, ARGE'nin daha geniş kapsamlısı olduğunu belirten Kuralay, günümüzde her alanda kendisini hissettiren inovasyonun ana malzemesinin zihinsel emek olduğunu ifade etti.
    
Kuralay, şirket içi iletişimin inovasyonun vazgeçilmez bir bileşeni olarak insanların karşısına çıktığını belirterek işletmelerde hiyerarşik yapıların esnetilmesi ve tepe ile taban arasındaki mesafenin azaltılmasına ihtiyaç olduğunu vurguladı. Yeni fikirleri seslendirme, projelendirme ve uygulamaya koymanın kişisel ve kurumsal bir cesaret gerektirdiğini aktaran Kuralay, bu yeni fikirlere açık olmayan kurum ya da kuruluşların geride kalmamasının mümkün olmayacağını bildirdi.

Kuralay, şöyle devam etti:

''İnovasyon, bugün değişimin özündeki ana unsurdur. Doğal kaynaklar üzerinde duran ekonomiler, ARGE ve inovasyon yapan ekonomilerin peşinden giderler. Herhangi bir yatırım, amacına ulaşamayabilir ancak beşeri sermayeye yapılacak bir yatırımın geri dönüşü olmaması düşünülemez. Beşeri sermayenin asıl değer olduğu bir Türkiye... Esnek, değişime açık, zihinsel yetilerini harekete geçirmiş, patent varlıkları, fikri mülkiyetleri ile öne çıkan, Türk şirketlerinin boy gösterdiği hedeflere doğru uzun bir yolun başında görüyorum hepimizi. Bugün ortaya konacak küçük fakat ciddi emeklerin yakın bir gelecekte büyük geri dönüşleri olacağı şüphesizdir.''
    
İsrafil Kuralay, İTO olarak inovasyon konusuna çok önem verdiklerini, bu amaçla inavosyon kurslarına başladıklarını ve İstanbul'daki iş adamlarının inavosyon ihtiyacını tespit etmek amacıyla bir çalıştay düzenlemeyi planladıklarını sözlerine ekledi.
    
''İnovasyon, rekabet gücünü yükseltiyor''
    
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) Boğaziçi Hizmet Merkezi Müdürü Serhat Öztürk ise, günümüzde, ülkelerin rekabet gücünün, geleneksel sanayileşme yaklaşımının tersine, teknolojilerin üretime yansıtılmasına ve inavosyon yapabilme yeteneğine bağlı olduğunu söyledi.
Rekabet avantajını sürdürebilmek için, etkinlik ve maliyetin işletmelere taşıdığı getirilerin daha da üzerinde, artık yeni pazarlar yaratabilmek, müşterilere daha fazla katma değer sağlamak ve küresel ölçekte daha fazla inovasyon yapabilmek gerektiğini aktaran Öztürk, KOBİ'lerin ayakta kalması için inovasyona önem vermesi gerektiğini kaydetti.
    
Öztürk, günümüzde zorlu bir rekabet süreci yaşandığını belirterek, şöyle devam etti:
    
''Bu süreçte var olabilmenin temel yolu ARGE ve inovasyona dayalı yeni üretim ve hizmet şekilleri geliştirmek, yeni ve fonksiyonel ürünler tasarlamak ve yeni teknolojilere hızla adapte olmaktır. İnovasyon, rekabet gücünü yükseltmektedir. İşletmeler bunu anladıkça inovasyona yatırım yapmayı daha çok istemektedirler. Ancak bazı işletmeler yenilikçi fikirleri daha fazla değerlendirip yüksek katma değerler elde edebilirlerken bir kısmı da inovasyonu lehine çeviremiyor. Bu nedenle de ARGE ve inovasyon faaliyetleri yürütmek KOBİ'ler için adeta bir zorunluluk haline gelmiştir.''

Öztürk, yaratıcılık ve yenilikçiliğin, gözlemlenebilir, ölçümlenebilir ve geliştirilebilir bir yetkinlik açısından kuruluşların sürdürülebilir rekabet gücünü artırmada çok önemli bir araç olduğunun altını çizdi. ARGE ve inovasyonun birtakım risk ve zorluklar da içerdiğine değinen Öztürk, ''Mikro boyutta düşünüldüğünde işletmeler için inovasyon, verimliliği ve karlılığı artıran, yeni pazarlara girilmesini ve mevcut pazarın büyütülmesini sağlayan çok önemli bir rekabet aracı olmasının yanı sıra, makro anlamda da verimli, karlı ve rekabet gücü yüksek işletmelerin faaliyet gösterdiği ülkeler/ekonomiler kalkınır, gelişi ve küresel ölçekte rekabet avantajı kazanır'' diye konuştu.
    
''İnovasyon hedefi olmayan hiçbir işletmenin yaşama şansı kalmamıştır''
    
Teknopark İstanbul Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Büyükdere de Türkiye'de yenilikçi fikirlerin sayısının ve kalitesinin gün geçtikçe arttığını söyledi. Büyükdere, şöyle devam etti:
    
''İnovasyon hedefi olmayan, kendini yeni fikirlerle rakibinin önüne geçiremeyen hiçbir işletmenin yaşama şansı, katma değer üretme ve karlılığını artırma şansı kalmamıştır. İleri teknoloji üreten ülkeler arasına katılma ve inovasyon çabasında sanayiciler, teknoparklar ve üniversite öğretim üyeleri el ele vermeli ve ülkemizin değeri olan sanayicilerimizin, yatırım alanlarında uluslararası rekabet edebilirliğini artırmaları sağlanmalıdır.''