TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi, İmrahor Vadisi’nin katli anlamına gelen, vadiyi yapılaşmaya açarak olası bir deprem, sel ve heyelanda büyük bir afete yol açacak, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 11/11/2021 tarih ve 2264 sayılı kararı ile onaylanan “Çankaya/Mamak İlçeleri İmrahor Vadisi ve Karataş Mahalleleri 1/25000 ve 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği işleminin iptali istemiyle dava açmıştı.
Plan değişikliği şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırı
Ankara 17. İdare Mahkemesi, söz konusu plan değişikliğini “Uyuşmazlığa konu 1/25.000 ve 1/5.000 ölçekli nazım imar planı değişikliklerinde yer alan 121-250 kişi/ha nüfus yoğunluğu belirlemesinin bölge şartlarına aykırılık oluşturduğu, söz konusu nüfus yoğunluğunun doğal ve ekolojik özellikleri olumsuz etkileyeceği, diğer yandan nüfus yoğunluğunun 121-250 kişi/ha şeklinde aralıklı gösteriminin alt kademe planlara karar aktarımında çelişki oluşturacağı ve donatı alanlarının hangi nüfusa göre hesaplanacağı noktasında belirsizlik oluşturduğu, 1/5.000 ölçekli nazım imar planının kapsadığı alanda 121 kişi/ha nüfus yoğunluğuna göre donatı alanı ihtiyacı hesap edildiği, öngörülen nüfus yoğunluğuna göre ayrılan donatı alanlarının yetersiz olduğu, nazım imar planı değişikliklerinin bu yönleriyle şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı, hukuka aykırılığı gerekçeleriyle dava konusu işlemi iptal etti.
Afete davetiye çıkaran, vadileri yapılaşmaya açan plan değişikliklerinin karşısındayız
Kararı değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Tüm baskılara rağmen kamu yararını halkımızın sağlıklı kentlerde yaşama hakkını savunmayı sürdüreceğiz. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak, yaşanan depremlerden ders çıkartılmasını istiyoruz. Afete davetiye çıkaran, vadileri yapılaşmaya açan plan değişikliklerinin karşısındayız. Yargının vadi sistemlerinin sürekliliğini ve hava koridorunu yok edecek, ekolojiyi alt üst edecek, tarım ve orman alanlarını yapılaşmaya açarak yüksek nüfus yoğunluğu getirecek planları iptal etmesi hayati önem taşımaktadır. Karar kamu yararı adına sevindiricidir.” dedi.
Candan, mahkemenin bilirkişi raporunu esas aldığını belirterek, raporda yer alan, “Dava konusu 1/25000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliğinde nüfus yoğunluğu belirlendiği dikkate alındığında yargı kararına uygun işlem yapılmadığı, - Onaylı 1/25000 ölçekli Başkent Ankara Nazım İmar Planında Ankara geneli için orta yoğunluklu konut alanı için belirlenen yoğunluk kararından çok yüksek nüfus yoğunluğu belirlenmesi şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve bölge şartlarına aykırılık oluşturduğu gibi alanın doğal ve ekolojik özellikleri olumsuz etkileneceği, nüfus yoğunluğunun 319.803 kişi ile maksimum 660.750 kişi aralığında gösterilmesi sonucunda alt kademe planlarda donatı alanlarının standartlarda ayrılmasına ilişkin karar aktarımında çelişki yaratıldığı, dolayısıyla alt kademe planlara karar aktarımında çelişkili durumun yanında donatı alanlarının hangi nüfusa göre hesaplanacağında belirsizlik olduğu, dava konusu edilen 1/5000 ve 1/25000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliğinin üst ölçekli planlara, imar mevzuatına, planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.” ifadelerine dikkat çekti.