GelecekHane tarafından düzenlenen “Şehir 2.0: Akıllı Şehir, Daha Akıllı Vatandaş” konferansının son panelinde şehirlerin geleceği tartışıldı. Fortune Türkiye dergisinden Kerem Özdemir’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen panele Tasarım Atölyesi Kadıköy’den (TAK) şehir planlamacısı Faruk Göksu, Loyola Üniversitesi’nden Prof. Dr. Serhat Çiçekoğlu, GE’den Erdoğan Çeşmeli, HP’den Güzide Köksal, Verisun’dan Mustafa Eren ile Amber Platform’dan Ekmel Ertan konuşmacı olarak katıldı.
Ekmel Ertan: Akıllı şehirler kapitalizmin kontrol aracı haline geliyor
Panelin ilk konuşmacısı Ekmel Ertan, Seul yakınlarında inşa edilen “geleceğin akıllı şehri Songdo”dan bahsederek konuşmasına başladı. 2009’da sıfırdan yapımına başlanan şehrin 2010’da bitirildiğini hatırlatan Ertan, akıllı teknolojilerle donatılan şehrin 40 milyon dolar yatırım gerektirdiğini anlattı. Ertan, şehrin yüzde 40’ının yeşil alan olduğunu ifade ederek, şehirde yaşayan düşük ücretli, servis sağlayıcılarının yaşama koşulları ile ilgili hiçbir bilginin bulunmadığını kaydetti. Dünya şehirlerinin dönüşümlerine tarihten örnekler veren Ertan, 1950’lerde modernizm ile Paris’in yeniden dönüşümünü anlattı. Ertan, bu dönüşümün kamusal alan tartışmalarını da beraberinde getirdiğini belirtti. Teknoloji şirketlerinin akıllı şehir konsepti ile spordan, sağlığa kadar her alanda şehir yönetiminde kontrol sahibi olduklarını ifade eden Ertan, bunun şehrin master planından toplum master planına dönüştüğünü vurguladı. Şehri akıllı yapmaya çalıştıkça, tek akıldan yönetilmeye çalışılan, özgürlükleri kısıtlayan, tek tip şehir yaşamına doğru bir gidişin ortaya çıktığından bahseden Ertan, bugün akıllı şehirlerin giderek kapitalizmin kontrol aracı haline geldiğini belirtti. Şehirlerin müştereklerin alanı olduğunu ifade eden Ertan, gelecekte şehirleşme oranının artacağı vurgusunda bulundu. Ertan, güvenlik de dahil olmak üzere her türlü hizmetin şehirde satılık olduğunu dile getirerek, şehirlilerin de bu hizmetleri satın alacak müşteriye dönüştüğünü kaydetti. Şehre ait verilerin paylaşılmasının öneminin altını çizen Ertan, bu verilerin kişilerin ihtiyaçlarına çözüm bulma doğrultusunda kullanılabileceğinden bahsetti. Ertan, akıllı şehir yerine açık şehri önerdiklerini belirterek, verileri açmanın şehirliyi özgürleştireceğinden bahsetti. Ertan, veriyi kullanıma açmak için açık veri, açık şehir projesi başlattıklarını anlattı. Kamu mercilerinden veri almanın zorluklarını ifade eden Ertan, bu yüzden sivil toplum kuruluşlarına (STK) yöneldiklerini belirtti. Ertan, STK’ların kendi verilerini yükledikleri bir platform yarattıklarını dile getirerek, bu veriler üzerine yapılan tartışma ve yorumların daha demokratik bir zemin oluşturduğuna dikkatleri çekti.
Faruk Göksu: “Üç dönüşümde de sınıfta kaldık”
Ertan’dan sonra söz alan Faruk Göksu, Türkiye’deki kentlerin 65 yılda 3 kez yıkılıp yeniden inşa edildiğini anlatarak sözlerine başladı. Göksu, “50’li yıllar ile 80’li yıllar arasında apartman ve gecekondular ürettik. Ardından 80’lerde bu gecekonduları dönüştürmeye çalıştık. 15 yıl içinde çıkan bir yasa ile gecekondular apartmana dönüştü. 1999 depreminden sonra da 3. dönüşümü yapmaya başladık. Üç dönüşüm sürecinde de herkes sınıfta kaldı. Buradan politikacılar da, uzmanlar da, hak sahipleri de herkes sorumludur. Biz bozduk, biz düzelteceğiz” şeklinde konuştu.
Faruk Göksu: Anadolu kentlerini daha başka şekilde yönetmek lazım
2000’lü yıllarda tüm dünyada kentleşme ile bilim ve teknolojinin ön plana alındığından bahseden Göksu, “24 saat yaşam”, “birlikte yaşam” vurgusu ile kent içinde kent yaratılmaya çalışıldığından bahsetti. Anadolu kentleri ile Avrupa kentlerinin farklı olduğunu belirten Göksu, Anadolu kentlerinde kültürel zenginliğin ve çeşitliliğin diğer Avrupa kentlerine oranla daha fazla olduğuna vurgu yaptı. Göksu, “Bu kadar tarihsel derinliliği, kültürel çeşitliliği fazla olan Anadolu kentlerini daha başka şekilde yönetmek lazım” dedi.
Kent yönetiminde 6K stratejisi
Kent yönetiminde 6K stratejisinden bahseden Göksu, bunları şöyle özetledi: “Farklıların farklılaşmasını sağlayan, yeniden farklı kimlikleri belirgin hale getirecek Kimlik stratejisi, kentlerin kapasitelerini dikkate alacak ve yaşam dengesi kriterine paralel olması gereken Kapasite stratejisi, yaratıcılık ve yenilik odaklı Kalkınma Stratejisi, Kalite Stratejisi, işbirliği gücünü yaratan herkesin katılımını sağlayan Katılım stratejisi, İmar planlarına değil, şehir plancılarına ihtiyaç duyan Kurgu stratejisi”
“Türkiye’de kentler dengesiz büyüyor”
Türkiye’de kentlerin dengesiz, eşit olmayan bir şekilde büyüdüğüne dikkat çeken Göksu, şehrin kalkınmasından önceliklerin yanlış yerlere verildiği değerlendirmesinde bulundu. Göksu, “Yeni bölgesel kalkınma stratejileri ortaya konmalıdır” şeklinde konuştu.
Güzide Köksal: “Modern teknolojiler halkın kullanımına eşit olarak sunulmalı”
HP’den Güzide Köksal, verinin tanımını yaparak konuşmasına başladı. Türkiye’de akıllı şehir uygulamalarının kullanılmaya başlandığından bahseden Köksal, verilerin hayatı kolaylaştırdığını belirtti. Verinin insanın yaşamını daha iyi hale getirmek için yorumlanması gerektiğini söyleyen Köksal, modern teknolojilerin halkın kullanıma eşit olarak sunulması gerektiğini altını çizdi. Köksal, Verilerin kişisel haklara müdahale ve tecavüz olarak kullanılmaması gerektiğinin vurguladı.
Mustafa Eren: Anadolu kentleri ile büyükşehirlerin gerçekleri birbirinden çok farklı
Verisun’dan Mustafa Eren, Anadolu’da bulunan kentler ile büyükşehirlerin gerçeklerinin birbirinden tamamen farklı olduğunu anlatarak konuşmasına başladı. Anadolu’da bulunan kentlerdeki akıllı sistemlerin işleyişini kendi yaşadığı örneklerle izleyicilere aktaran Eren, Anadolu kentlerinin içindeki akıllı sistemlerin daha farklı bir bakış açısı ile ele alınması gerektiğinin söyledi. Eren, geçtiğimiz yıl Türkiye’de akıllı şehir platformlarından bir tane bulunduğunu, bu yıl bunun yediye çıktığını, gelecek yıllarda ise sayılarının 50-60’a çıkabileceğini kaydetti.
Serhat Çiçekoğlu: İnovasyon ekonomiyi kalıcı olarak büyütür
Prof. Dr. Serhat Çiçekoğlu, dünya nüfusunun yüzde 54’ünün şehirlerde yaşadığını belirterek şehirlerin dünya ekonomisinin yüzde 30 ile 35’ini oluşturduğunu söyledi. Çiçekoğlu, önceden ekonomik rekabetin ülkeler arasında değerlendirildiğini belirterek, gelecekte ekonomik rekabetin şehirler arasında meydana geleceğini kaydetti. Çiçekoğlu, şehirlerin, ülkelerinin dünya çapında rekabet gücünü ortaya çıkartabileceğini ifade ederek, inovasyon kapasitesinin şehirlerde kilit rol oynayacağını dile getirdi. İnovasyonun yarattığı katma değerin sürdürülebilirlik açısından ekonomiyi kalıcı olarak büyüttüğünü kaydeden Çiçekoğlu, invasyonun insan odaklı çözümler üretebildiğini görmenin gerekliliğine değindi. İnovasyonun şehirlerde kaynak yaratan bir mekanizma olduğunu vurgulayan Çiçekoğlu, şehirlerde nasıl bir hizmet modelinin beklendiğinin de önemli olduğunu kaydetti.
Akıllı sistem ile yönetilen aydınlatma
GE’den Erdoğan Çeşmeli ise akıllı sistem ile yönetilen aydınlatmanın önemine değindiği konuşmasında aydınlatma teknolojileri ile tasarruftan bahsetti. Akıllı şehirlerden bahsederken bunların gerçekleştirilmesinin büyük yatırımlar gerektirdiğini belirten Çeşmeli, bunların aslında çok pahalı olmadığını, kısa zamanda tasarrufları ile kendilerini sübvanse ettiğini dile getirdi.