İstanbul Zirve Yapı Denetim ve Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Cumhur Akpınar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın raporlarına göre Türkiye'dede 13 milyona yakın yapıda ruhsat sıkıntısı olduğunu ve bu sebeple İmar Barışı'nın yürürlüğe girdiğini açıkladı. Akpınar, İmar Barışı kapsamında Yapı Kayıt Belgesi alan vatandaşın bu süreçten sonra isterse kat mülkiyetli tapuya geçiş yapabileceğini açıkladı.
Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre Akpınar, "Vatandaşın başvuru esnasında verdiği bilgiler, binanın proje-ölçüm çalışmaları ile örtüşmediği takdirde tapu hakkını kaybedebilir." şeklinde konuştu.
İmara aykırı veya mülkiyet sorunu çözülememiş, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılmış yapıların kayıt altına alınması için getirilen bir yasal düzenlemenin olduğunu vurgulayan Akpınar, bu düzenlemeyle istisna görülen alanlar hariç imar ve mülkiyet sorunu olan tüm yapılara yasallık kazandırılmasının hedeflendiği belirtildi.
Yapı Kayıt Belgesi alan vatandaşın bu süreçten sonra isterse kat mülkiyetli tapuya geçiş yapabileceğini ifade eden Akpınar, bunun için mevcut binanın projesinin çizilmesinin, mühendislik, yapı denetim büroları ile iş birliği yapılmasının gerektiğini açıkladı.
Binanın projesi çizildikten ve onay aldıktan sonra kat mülkiyeti tapusunu vatandaşların alabileceğini söyleyen Akpınar, "Bu süreçte vatandaşın başvuru esnasında verdiği bilgiler, binanın proje-ölçüm çalışmaları ile örtüşmediği takdirde tapu hakkını kaybedebilir. Alınan yapı kayıt belgesi iptal edilebilir ve yanlış beyandan dolayı devletle barışmayı beklerken bir de davalık olunabilir. Bundan dolayı bizim vatandaşlarımıza tavsiyemiz, ilk olarak alanında uzman mühendislik büroları veya yapı denetim kuruluşları ile çalışmalarıdır. Arazi çalışmaları yapılarak yapı ölçümlerinin tespiti yapıldıktan sonra vatandaşlarımızın Yapı Kayıt Belgesi başvurusunda bulunmalarını öneriyoruz. Ayrıca bu kanunla beraber, iş yeri ruhsatıyla yaşanan yapının imarla ilgili sorunları da ortadan kalkmış olacak" şeklinde konuştu.
"Maliklerden herhangi birisi veya vekili başvurmalı"
İmar Barışı'nın 2017 yılı 31 Aralık tarihine kadar inşa edilen binaları kapsadığını hatırlaran Akpınar,, başvuruların 31 Ekim'e kadar devam edeceğini belirtti.
İmar Barışı'ndan yararlanmak için yapı maliklerinden herhangi birinin veya vekilinin başvurması gerektiğini ifade eden Akpınar, e-Devlet ve bakanlığın açtığı irtibat büroları üzerinden Yapı Kayıt Belgesi Formu'nun doldurulmasıyla başvuru yapabileceğini açıkladı.
Akpınar, İstanbul'da her ilçede bakanlığın irtibat bürosunun olduğunu, bu bürolara yapılan başvuruların tamamen e-Devlet şifresi üzerinden yürütüldüğünü söyledi.
"Arsa emlak değeri belediyelerden öğrenilebiliyor"
Cumhur Akpınar, İmar Barışı'na Türkiye'nin her yerindeki yapıları kapsamadığını belirterek, İstanbul Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesi ile Tarihi Yarımada içindeki bazı alanların ve Gelibolu Yarımadası Tarihi Alanı'nın kapsam dışında olduğunu vurguladı.
Akpınar, "Ayrıca yeşil alan, okullara ayrılmış alanlarda yapılmış olan yapılar ve başkasının parselleri üzerinde yapılmış olan yapılar İmar Barışı kapsamına girmiyor. Bu gibi alanlar için başvuru yapanların başvuruları iptal olacaktır." dedi.
Yapı Kayıt Belgesi bedelinin, arsa emlak değeri ile yapı yaklaşık maliyeti toplamı üzerinden konutlarda yüzde 3, ticari yapılarda yüzde 5 olarak hesaplanacağını söyleyen Akpınar, "Arsa emlak değeri belediyelerden öğrenilebilecek. Yapıların maliyetini hesaplamak için de tarımsal amaçlı basit binalar için metrekareye 200 lira, 1-2 katlı binalar ve basit sanayi yapıları için metrekareye 600 lira, 3-7 katlı binalar ve entegre sanayi yapıları için metrekareye bin lira, 8 ve daha yüksek katlı binalar için metrekareye bin 600 lira, lüks binalar, villa, alışveriş kompleksi, hastane gibi yapılar için de metrekare başına 2 bin lira, güneş enerjisi santrallerinde (GES) megavat başına 100 bin lira değer alınacaktır" ifadelerini kullandı.
"Yanlış beyana suç duyurusunda bulunulabilir"
Müracaatta yapıya ilişkin bilgilerin doğru girilmesi gerektiğini vurgulayan Akpınar,, tapuda işlem yapılırken yapının mevcut durumunu gösteren proje isteneceğini ve bu projenin Yapı Kayıt Belgesindeki bilgilerle uyumlu olmasının aranacağını belirtti.
"Yapının depreme dayanıklılığı, fen ve sanat norm ve standartlarına aykırılığı hususu yapı malikinin sorumluluğundadır." diyen Akpınar, "Yapı Kayıt Belgesi düzenlenmesi safhasında e-Devlet sistemi üzerinden veya kurum ve kuruluşlara yapılan müracaatta yalan ve yanlış beyanda bulunanlar hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun "Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" başlıklı 206'ncı maddesi uyarınca suç duyurusunda bulunulur. Yapı Kayıt Belgesi düzenlenemeyecek yapılar için bu belgenin düzenlendiğinin tespit edilmesi durumunda, Yapı Kayıt Belgesi iptal edilir, bu belgenin sağlamış olduğu haklar geri alınır, Yapı Kayıt Belgesi bedeli olarak yatırılmış olan bedel iade edilmez ve belge düzenlenmesi safhasında yalan ve yanlış beyanda bulunulan müracaat sahibi hakkında 10. maddenin ikinci fıkrası uyarınca suç duyurusunda bulunulur" ifadelerini kullandı.