Planlama, öğretildiği şekliyle, rasyonel bir iştir. Kıt kaynakların rasyonel
bir şekilde dağıtılması gibi klişe tanımları içerir. Peki bu rasyonellik
(günümüzde) ne menem bir şeydir?
Mesela kendine özgü yaşamsal pratikleri ve özgün yapısıyla belirli bir
süreci gözümüzün önüne seren bir mahalleyi yıkıp tarihi konutlar inşa etmek (ki
tarihi konut nasıl inşa edilir, zaman makinesiyle geçmişe giderek mi, çözebilmiş
değilim) rasyonel bir durum mudur? Kentler sosyal bellekleriyle değil de
fiziksel bellekleriyle mi ayakta durur?
Fiziksel bellek, sosyal belleği canlı tutmaya yarayan bir araç değil
midir?
Yaşadığı yerlerden çıkarılıp sosyal konutlara yerleştirilen insanları buradan
da çıkarıp, sosyal konutların yerine heyula gibi bloklar kondurmak kamu yararına
mıdır? Sosyal konut üretmek gibi bir misyona sahip kamu kuruluşunun sosyal
konutları yıkarak yüksek yoğunluklu konut alanı yapması kendini yadsımak değil
midir? (Yadsımanın yadsınması da gerçekleşmeyecek midir sonunda?)
İşlek
bir anayolu, heyelan tehlikesi olan bir tepenin altına almak mantığa uygun
mudur? O tepenin üzerinde yaşayan insanların evlerinin kayalar altında kalması,
ya da açığa çıkarılması düşünülen derenin içine yuvarlanmasıyla çarpık yapılaşma
sorunu çözülecek midir?
Bir alanda yapılacak binaların maksimum yüksekliklerini serbest bırakıp
minimum yüksekliği sınırlamak (ki mesela 37 metreyle sınırlamak) akıl alır bir
durum mudur? 36 metrelik bina yapan kişiye belediye gidip ya kat çıkarsın ya da
binanı yıkarız mı diyecektir? Ya da zaten o binaları yapacak, alacak, satacak,
kiralayacaklar belli midir? Bunlar gibi daha birçok örneğe bakarak planlama
irrasyonel bir iştir diyebiliriz. O halde plan yapılmamalıdır, planlama
unutulmalıdır.
Eğer planlamanın rasyonel bir şey olduğunda diretiyorsak, bu sefer de mevcut
durumda plan diye önümüze konulan, katılım adı altında pazarlığa sunulan, birçok
resmi makamca onaylanan belgelerin aslında plan olmadığını kabul etmek
durumundayız.
O halde bu irrasyonel, tanımlanamayan belgeleri hazırlayanlar plancı mıdır?
Kentte yaşayanlar yaşam alanlarını savunmak için ne tür bir yasal belgeye karşı
yasal mücadele içine girmektedirler? Bu belgeler nasıl bir güce sahiptir ki plan
olarak kabul ettiğimiz rasyonel belgelere göre çok daha hızlı bir şekilde hayata
geçmektedirler? Çok fazla soru sordum sanırım ama bu soruların yanıtlarını
bulmak için kıt kaynakların kimlere dağıtıldığına bakmak yeterli.