İlk Hareket Noktamız, Bu Planın Herkes Tarafından Duyulmasını Sağlamaktı

Proje ekibinin bir araya gelmesi nasıl gerçekleşti?
İdeal Cumhuriyet Köyü Projesi, önce yaygın bir e-posta ağıyla Aysel Finnegan tarafından duyuruldu. Bu e-postayı gördüğümde, ilk olarak projenin neden hayata geçmediğini ve bizlerin neden bundan daha önce haberdar olmadığını düşündüm. Daha çok insanın bu plandan haberdar olması gerektiğini düşündük ve nasıl yaygınlaştırabileceğimiz konusunda fikirler geliştirdik. İlk etapta internette çeşitli gruplar oluştu. Facebook, en önde gelen iletişim alanı oldu. Facebook’taki grubumuzun şu anda yaklaşık olarak 1200 üyesi var. Bunun dışında internet gruplarına üye olmayan, ama projeye dışarıdan gönüllü destek verenlerden de pek çok mesaj alıyorum. Kısaca bu öykü, Atatürk’ün Cumhuriyet Köyü Planı’nın duyurulması ve yaygınlaştırılmasının öyküsüdür. İlk hareket noktası, böyle bir projenin herkes tarafından duyulmasını sağlamaktı.

Proje ekibi olarak bugüne gelene kadar hangi aşamalardan geçtiniz?
Öncelikle planın duyurulması konusunda nasıl bir çalışma yapabiliriz üzerine düşündük. İlk toplantımıza katılan arkadaşlar, bu çalışmaları yapabilmek için bir iletişim ağı oluşturmaya karar verdiler ve değişik görevler aldılar. Öncelikle sivil toplum kuruluşları ve internet aracılığıyla mümkün olduğu kadar çok sayıda insana ulaşabilmeyi hedefledik. Ancak geri dönüşler o kadar heyecan vericiydi ki, planın duyurulmasından başka neler yapabiliriz diye sorular üretmeye başladık. Bu aşamadan sonra da mimarlar ve şehir plancıları takımı, sanat ve kültür üniteleri takımı, sosyo-ekonomik araştırmalar takımı gibi projenin diğer ayakları oluşmaya başladı. Böylece proje, üzerinde düşünebileceğimiz ve tekrar hayata geçirilmesini sağlayabileceğimiz bir platforma taşınmış oldu. Ayrıca başından beri bu projenin müzesel yanının daha önemli olduğunu düşündük. Bu müzesel yanı unutturmamak için, projenin orijinalinin en azından bilgisayar ortamına aktarılarak bir makete dönüştürülmesi, uygun bir yerde bu maketin sergilenmesi ve üzerinde çalışılması gibi hedeflerimiz var. Şu anda bunun üzerinde kafa yoruyoruz. Bu aşamada mimar ve şehir plancı arkadaşlarımız, maket uygulamaları için örnek topografya bilgileri elde edecekler. O bilgilerin üzerine de maket çalışmasını gerçekleştireceğiz.

Aktif olarak projede görev alanlar arasında hangi meslek gruplarından insanlar var?
Şu anda en çok ön planda olanlar arasında mimarlar, şehir plancılar, tasarımcılar, işletmeciler ve iletişimciler var. Toplumsal hayatta önemli işlevler gören meslek sahipleri proje konusunda ciddi bir heyecan duydular. Meslek Odaları, bilgi akışını ve desteklerini sürdürüyorlar. Projenin resmi bir zemini olmasın istiyoruz. Gönüllülük usulüne dayanan, serbestçe ilerleyen bir proje olmasını arzu ettiğimiz için resmi kurumlardan sadece fikir alıyoruz. Bunun dışında kendimizi herhangi bir kuruluşun çatısı altında tanımlamak istemiyoruz. Çünkü bu projenin, bilgisi ve fikri olan herkesin katılabildiği, çok daha geniş bir kitleye ulaşan bir çalışma olmasını arzu ediyoruz.

Yani şu anda tamamen sivil bir inisiyatif olarak çalışıyorsunuz?
Evet, bu bütün katılımcıların ortak isteğidir. İnternet gibi özgür bir ortamda yaygınlaşması bizim daha çok tercih ettiğimiz bir durum. İleri ortaya çıkacak bilgi ya da çalışmalardan çeşitli kurumlar veya yerel yönetimler faydalanmak isterse, bu bilgileri de paylaşmaya hazırız. Bu planının tamamının birebir uygulanmasının zor olduğunun da farkındayız. Ancak bazı bölümleri parça parça hayata geçirilebilir. En azından kültür sanat üniteleri, spor üniteleri veya el işi örneklerinin satılabileceği satış alanları ön plana alınabilir. Bölgenin özelliğine göre eksik olan yaşam üniteleri projelendirilebilir. Bizler de bu konuda öneride bulunabiliriz. Zaten iklim farklılıkları nedeniyle bu planın Türkiye’nin her yerine birebir uygulanması mümkün değil. Bunun için de farklı bölge ve şehirlerden bize katkıda bulunmak isteyenler olursa, yaşadıkları yörenin özelliklerine göre farklı fikirler de ortaya atabilirler. Biz başından beri bu çalışma için bir bitiş tarihi belirlemedik. Sadece planın olabildiği kadar çok sayıda insana ulaşmasını hedefledik. Herhangi bir koşulumuz yok. Kendi iç dinamikleri nereye götürürse, oraya gitsin istiyoruz. Devletin 80 yıl boyunca unuttuğunu, bir sene içinde hayata geçireceğiz gibi bir iddiamızın olması da zaten mümkün değil. İdeal Cumhuriyet Köyü Planı, uygulanması konusunda oldukça geç kalınmış, Türkiye’nin önünü açacak bir projedir. Bugün hâlâ köylerimiz ekonomik yoksunluklarıyla, sosyal yaşamdaki eksiklikleriyle gündemdeler. Maalesef sadece köyler de değil... Biz hep köylerden bahsediyoruz ama bu plan aslında kentlere de uygulanabilir. Sosyal alanların belirlenmesi, insanlara yeterince yeşil alan bırakılması, sanatsal aktiviteler için mekanların ayrılması kentlerde de olması gerekenlerdir. Biz sadece bu konuda fikir verebilsek bile düşünsel anlamda bir başarı gerçekleştirmiş olacağız.