İnşaat, yapı ve sanayi sektörlerinde uzun yılların deneyimine sahip olan Sinan Özeçoğlu ve Bülent Selimoğlu ortaklığında Mandarins Gayrimenkul kuruluyor. Mandarins Gayrimenkul’un insan odaklı mimariyi temel aldığını söyleyen Mandarins Gayrimenkul İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Özeçoğlu, değişen yaşam koşulları ve farklılaşan talepler doğrultusunda yaşam kalitesini artıran ve çevresine değer yaratan projeleri hayat geçirmeyi hedeflediklerini belirtiyor. Modern bir yaşam merkezinden beklenen tüm özellikleri eksiksiz hayata geçirirken detayların farklılaştığını ifade eden Sinan Özeçoğlu, “Birinci sınıf malzeme, işçilik ve özgün mimari tasarımla yaşam konforunu geliştirmeyi, çağdaş teknolojilerle doğru çözümler üreterek ev keyfini zirveye taşımayı hedefliyoruz. Mandarins Gayrimenkul olarak, proje geliştirmeye özel lokasyon seçimiyle başlıyor, farklı yaşam tarzlarının tercih ettiği özellikleri bire bir hayata geçiriyor ve projenin her aşamasında detaylara önem vererek yaşam konforunu öne çıkarıyoruz. İnşaat sektörüne yenilikçi bir vizyon kazandırmak amacıyla faaliyet gösteriyoruz” diyor.
“Çağın mimari anlayışını yansıtan özellikler”
Özeçoğlu, firmanın ilk büyük kapsamlı projesi olan The Mandarins Acıbadem ile ilgili şunları aktarıyor: “Tasarım değeri yüksek bir proje olan The Mandarins Limited Acıbadem’de ısıtmalı açık ve kapalı yüzme havuzundan ekstra ses yalıtımlı duvarlara, yanmaz dış cephe kaplamalarından elektrikli araç şarj ünitesine ve fark yaratan concierge hizmetlerine kadar geniş bir yelpazede çağın mimari anlayışını yansıtan özellikler yer alıyor. Projedeki dairelerin odaları bol güneş görecek açılarda konumlandırıyor, aydınlık ve ferah odalar tasarlıyoruz. Dairelerin tavan yüksekliğinin net 3.15 metre olarak tasarlanması ise hacimsel büyüklük ve ferahlık yaratıyor. Projemiz hayatı kolaylaştıran özel hizmetleriyle teknolojiyi de yaşam konforunun bir parçası kılıyor. Özel hizmetler arasında yer alan Sensehome teknolojisi evin iklimlendirilmesinden havalandırılmasına, aydınlatılmasından güvenliğine kadar zaman isteyen çeşitli işleri cep telefonuna taşıyor. Akıllı telefonlarla uyumlu olan Sensehome teknolojisi ile evin ısı konforu yönetiliyor, jaluzi kontrolü yapılıyor, aydınlatma sistemi kontrol ediliyor, zamanlama ayarı ile gece ve gündüz modları bulunuyor ve butler hizmetlerini uygulama üzerinden yönetebiliyor. Projenin otoparkında elektrikli otomobiller için şarj istasyonu da bulunuyor.”
Mandarins Gayrimenkul İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Özeçoğlu
“Küçük hizmetlerle fark yaratıyoruz”
Projenin özel hizmetleri arasında yer alan Airsense teknolojisinin ise evin havasının temizliğini, sıcaklığını ve soğukluğunu en ideal düzeyde sağlama imkanı sunduğunu sözlerine ekleyen Özeçoğlu, her odada aynı iklimlendirmeyi yaratan teknolojinin, evin havasının daima sağlıklı kalmasını da sağladığına dikkat çekiyor. Özeçoğlu, projenin özellikleri ile ilgili şu detayları paylaşıyor: “Ekstra ses yalıtımlı duvarlar ise, odadan odalara çok daha az ses geçiriyor ve çok daha sağlıklı ve verimli uyku imkanı sağlıyor. Projemiz, sunduğu küçük hizmetlerle de fark yaratıyor ve hayatı kolaylaştırıyor. Çağdaş yaşamın vazgeçilmezi USB girişlerin duvara entegre olması ya da özel su arıtma sistemi ile sertlik derecesi kırılarak kullanılan suyla beyaz eşyaların daha uzun ömürlü hale getirilmesi ve klorun engellenmesi bunlardan bazıları. Guest House sistemi ile The Mandarins Acıbadem, ücretsiz otel konforu sunan misafir odalarında misafirlere konforlu konaklama imkanı sağlıyor. Proje kapsamında kişiye özel depo imkanı da bulunuyor.”
“Lokasyon önemli bir faktör”
Projenin en önemli özelliklerinden birinin de lokasyonu olduğuna değinen Özeçoğlu, “The Mandarins Acıbadem, Kadıköy’ün merkezi bir mevkinde, Tarihi Salı Pazarı’na komşu konumda, Acıbadem, Fikirtepe ve Hasanpaşa’nın kesişme noktasında yer alıyor. Projemiz bulunduğu lokasyon sayesinde İstanbul'da yaşamı kolaylaştırıyor. Metro 5 dakika, metrobüs 3 dakikalık yürüyüş mesafesinde yer alıyor. Kadıköy Meydanı, Fenerbahçe, Kalamış, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve Marmaray bağlantısı ise birkaç dakikalık mesafede bulunuyor. Avrasya Tüneli’nin de çıkış noktasında yer alan projemiz, lokasyon avantajı sayesinde kent genelinde ulaşım sorunu yaşatmıyor" diyor.
Arsa temini konusunda herhangi bir sıkıntı yaşamadıklarının altını çizen Özeçoğlu, lokasyonun firmanın en önem verdiği faktörlerin başında geldiğini belirtiyor. Kent merkezinde olan, entegre ulaşım ağlarına yakın lokasyonları tercih ettiklerini sözlerine ekleyen Özeçoğlu, yapmış oldukları çalışmalar neticesinde The Mandarins Acıbadem’in bulunduğu lokasyonu tercih ettiklerini vurguluyor.
Tasarımda Tama imzası
Projenin tüm detaylarının Tama mimarlık ofisi tarafından tasarlandığını ve çizildiğini Özeçoğlu, bütün dairelerde ferah ve hacimli ortamlar sunabilmek için tavan yüksekliklerinin standartların üzerine çıkılarak 3.15 olarak tasarlandığını söylüyor. Dış cephede ise son teknoloji solar kontrol camlar kullanılarak gün ışığından azami yararlanma ve enerji verimliliğinin sağlandığına dikkat çeken Özeçoğlu, projede yer alan tüm otomasyon sistemlerinde de son teknolojiden yararlanıldığını vurguluyor.
1 milyar 200 milyon TL yatırım tutarı
The Mandarins Acıbadem projesine 2015 yılında başladıklarını ve ilk etap yatırım değerinin de 550 milyon TL olduğunun altını çizen Özeçoğlu, yaklaşık bir yıldır satışta olan projenin satışlarının yüzde 65’ini tamamladıklarını kaydediyor. İkinci etaba ise yıl içinde başlayacaklarının bilgisini paylaşan Özeçoğlu, ikinci etapla beraber yatırım tutarının 1 milyar 200 milyon TL’ye ulaşacağını vurguluyor. Projenin bulunduğu bölgeye yüksek katma değer sağladığına işaret eden Özeçoğlu, gerek konut sahibi olmak isteyen kesimlere gerekse yatırımcılara önemli avantajlar sağladığını belirtiyor. Her türlü konfora sahip, çağdaş teknolojiyle donanmış doğru çözümler sunarak fark yarattıklarını ifade eden Özeçoğlu, detaylarda farklılaşarak yaşam konforunu öne çıkardıklarını söylüyor. Projede 1+1'den 5+1 dublekse uzanan daire seçeneklerinin yer aldığını sözlerine ekleyen Özeçoğlu, fiyatların ise 590 bin TL’den başladığını açıklıyor. 60 aya kadar şirket içi vadelendirme sistemi, düşük peşinatlı ve teslimde ödemeli planıyla ev sahibi olmak isteyenlere ve yatırımcılara kolaylık sağladıklarına değinen Özeçoğlu, 2017 yılında bazı küçük maliyet artışları dışında fiyat artışına gitmeyeceklerinin altını çiziyor. Projeden konut alanlara ise tapularını hemen teslim ettiklerini vurgulayan Özeçoğlu, bu uygulamanın bulundukları bölgede ilk ve tek uygulama olduğuna dikkat çekiyor. İlk etap inşaat yapımının büyük bir hızla sürdüğünü, takvime uygun olarak ilerlediklerini belirten Özeçoğlu, projeyi 2018’in Mayıs ayında tamamlayacaklarını ifade ediyor.
Yatırım değeri yüksek bir projeyi hayata geçirdiklerini ve sadece bu projeye odaklı çalıştıklarının altını çizen Özeçoğlu, 2018 sonrasında yeni projeleri gündeme alacaklarını kaydediyor.
“Yeni konut bölgelerinde altyapının geliştirilmesi önemli”
Herhangi bir kentsel dönüşüm projesinde yer almadıklarına değinen Özeçoğlu, konuyla ilgili şunları söylüyor: “Doğru planlanmış, doğru kurgulanmış kentsel dönüşüm projeleri olduğu gibi oldukça yanlış tasarlanmış, hatalı kentsel dönüşüm girişimleri de oldu. Ancak Fikirtepe gibi belli başlı örnekleri çıkarırsak, ağırlıklı olarak kentsel yenileme çalışmalarının ağırlık kazandığını görüyoruz. Eskimiş ve ömrünü doldurmuş binalarda yeni konut projeleri geliştiriliyor. Altyapı hizmetlerinde belli bir ilerleme var; ancak kentsel dönüşüm ve yenileme daha hızlı. Özellikle yeni konut bölgelerinde altyapının geliştirilmesi önemli.”
Yabancılara satış düşük düzeyde
Ağırlıklı olarak projede yer almak isteyen kesimlere satış gerçekleştirdiklerini kaydeden Özeçoğlu, yabancılara satışın da olduğunu; ancak bu oranın oldukça düşük düzeyde kaldığına dikkat çekiyor. Türkiye genelinde yapılan konut satışlarına bakıldığında ise, yabancıya satışların yüzde 1,3 seviyelerinde olduğunu gördüklerini ifade eden Özeçoğlu, gerçek dinamiğin iç pazar olduğunu söylüyor.
“İnşaat sektörü ivme kazanıyor”
2016 yılında yaşanan iç ve dış gelişmeler nedeniyle inşaat sektörünün yılı durağan geçirdiğini söyleyen Özeçoğlu, bu durağanlığa rağmen sektörün yüzde 6 büyüdüğünü belirtti. 2017 yılı da görece durağan başlamasına rağmen şu an sektörün biraz ivme kazandığını kaydeden Özeçoğlu, “Türkiye’de ilk kez yaşanan, büyük kapsamlı ve ortaklaşa düzenlenen gayrimenkul kampanyalarının bu ivmede önemli bir rol oynadığını düşünüyorum. Sektör uzmanları 2017 yılı için yüzde 5 büyüme öngörüyor. Geçen yıla kıyasla yüzde 1’lik gibi bir düşüş öngörülse de, mevcut dinamikler ve gelişmekte olan ülkelerle kıyaslandığında nispeten iyi bir konumda olduğumuz ileri sürülebilir” diyor.