Batılı çevre kuruluşları bağır çağır son 15 yılda Ilısu
Barajı’nın yapımını iki defa engellediler. Şimdi barajın yapımı için
üçüncü girişim yapılıyor ve çevre kuruluşları gene protestoya başladı. Ama bu
defa sonuç alabilecekler mi, o kadar emin değilim. Bundan önce başarılı oldular
çünkü karşılarında Avrupa devletlerin ihracat garanti kurumları ile Batılı
bankalar vardı. Halkın çevreye karşı duyarlı olduğu Avrupa’da çevrecilerin
hükümetleri ve bankaları dize getirmesi zor olmadı. Bu defa karşılarında sadece
Ankara ve Türk bankaları ve müteahhitler var.
İşin ilk ayağı için gerekli 1.1 milyar euro civarındaki krediyi Ak, Garanti
ve Halk sağladı. Krediyi Hazine aldı ve iş ilerledikçe inşaatı gerçekleştirecek
olan Cengiz İnşaat ve Nurol ortak girişimine verecek.
Batı’da hükümetler halktan korkar
Batı’da hükümetler halktan korkar, Doğu’da halklar hükümetlerden. Bu kural,
ne yazık ki, ülkemiz için de geçerlidir. Hükümet vergi memurlarını harekete
geçirip ona kafa tutan herhangi bir şirketi iflasla yüz yüze bırakmaya
muktedirdir. Bu nedenle Türk bankalarının isteseler de Ilısu için sağladıkları
finansmanı geri çekme şansları yoktur. Zaten Ak ve Garanti Almanya, Avusturya ve
İsviçre’nin başını çektiği ikinci Ilısu girişiminde yer alan bankalar
arasındaydılar. Her biri 375 milyon euro civarında kredi taahhüt etti. Her
birinin hesabından 90’ar milyon euro çekilip kullanıldı bile. Halk Bankası
Batılı devletler ve bankalar çekildikten sonra hükümetin dürtmesiyle onların
boşluğunu doldurmak için devreye girdi. Bankacılık kaynaklarına Halk’ın 350
milyon euro civarında bir kredi tahsis ettiğini söylüyor.
Aslında, hangi bankanın kredi verdiğinden çok daha önemli olan başka bir şey
var: Hükümetin baraj inşaatını bir grup özel şirkete ihalesiz vermesi ve iş için
gerekli finansman açığını kapatmak için bir devlet bankasını devreye
sokması.
Devletler aradan çekildi
Ilısu Barajı Nurol, Cengiz ortak girişimine ihalesiz olarak verilmişti. O
zaman buna bir kılıf uydurulmuş ve devletten devlete krediyle yapılan işlerde
ihale zorunluluğu yoktur denmişti. Ama devletler aradan çekildi. O zaman iş
hangi ihalesiz vermenin yasal dayanağı nedir? Bu sorunun cevabını işin sahibi
olan Çevre Bakanlığı’ndan öğrenmeye çalıştığımda bana Hazine’nin adresini
verdiler. Ama işin esas adresi Hazine de değildir. Hükümettir. Hükümet hangi
yasaya dayanarak Ilısu’yu ihalesiz verdi? Bu işi için Hazine’yi 1.1 milyar euro
borca soktu?