Uluslararası Şeffaflık Örgütü, iklim
değişikliğiyle mücadelede görülen başlıca iki yolsuzluğa dikkat
çekiyor: Ormanlarda kaçak ağaç kesimi ve karbondioksit
salınım belgelerinde yapılan sahtekârlıklar...
Deutsche Welle Türkçe'nin bu konuda hazırladığı haber şöyle:
Küresel ısınmayla mücadeleye büyük paralar akıtılıyor. Tahminlere göre iklim
değişikliğini önlemek ve etkilerini azaltmak için 2020 yılına kadar yaklaşık 700
milyar dolar yatırım yapılacak. Bu, iklim değişikliğiyle mücadelenin aynı
zamanda kazançlı bir iş sahası olduğunu da gösteriyor. Ancak pek çok alanda
olduğu gibi mücadeleyi zayıflatan nedenlerden biri yolsuzluk.
Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün raporuna göre iklim değişikliklerinden en
çok etkilenen 20 devlet de yolsuzluk endeksinde 3,6 puanın altında kalıyor.
0'dan 10'a kadar yapılan puanlamada sıfır, yolsuzluğun en üst değeri anlamına
geliyor. Örgütün Almanya bölümünün Başkanı Edda Müller iklim değişikliğiyle
mücadelede başarılı olmak için kontrol mekanizmalarının sıkılaştırılması
gerektiğini belirtiyor:
“Şu an, ülkelerde projeleri yürüten işletmelerin bilirkişilerine paralar
aktarılıyor. Oysa biz bunun başka türlü yürütülmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Şirketler parayı oluşturulan ortak havuza aktarmalı ve bilirkişiler de bağımsız
bir şekilde bu havuzdan finanse edilmeli.”
Bu şekilde harcamaların kontrolünün sağlanabileceğini savunan Edda Müller
karbondioksit salınım belgelerinde yapılan yolsuzluklara da dikkat çekiyor.
Ocak ayında bilgisayar korsanları Çek Cumhuriyeti, Avusturya, Estonya,
Yunanistan ve Polonya’nın veri bankalarına girerek 28 milyon euro değerinde
karbondioksit sertifikası çaldılar. Uluslararası Emisyon Ticareti Birliği
Yöneticisi Henry Derwent güvenlik standartlarının yetersiz olduğunu ve emisyon
kayıt birimlerinin kullanıcı hesabı açmak isteyen kişileri hiç araştırmadığını
söylüyor. Henry Derwent, mevcut 27 ayrı emisyon kayıt birimi yerine AB genelinde
tek bir kayıt merkezi oluşturularak, yolsuzluğun önüne geçileceğini
belirtiyor. Karbondioksit sertifikalarında yapılan bir diğer yolsuzluk da
endüstri alanında görülüyor. Örneğin bir işletme başlangıçtaki emisyon değerini
yüksek tutarak, sonradan sera gazı salınımını azaltmış gibi gösteriyor. Arada
tasarruf etmiş gösterdiği miktarı da emisyon piyasasında satarak kâr ediyor.
Endüstri alanında bu tür bir yolsuzluk özellikle yüksek sera etkisine sahip,
soğutucu gazlardaki hidro flora karbonların (HCF23) kullanımında görülüyor. Bu
nedenle AB Komisyonu 2013 yılından itibaren HCF 23 için sertifika vermeyi
yasaklayacağını açıkladı. Uluslararası Şeffaflık Örgütü yolsuzluğun
ormanları da tehdit ettiğini belirtiyor. Örgütün raporuna göre her yıl 10 ila 23
milyon dolar değerinde kereste yasadışı ya da şüpheli yollardan elde ediliyor.
Doğal Hayatı Koruma Vakfı’ndan (WWF) doğa uzmanı Philipp Göltenboth:
“Muhtemelen dünya genelindeki hızlı orman kaybının başlıca faktörlerinden
biri yolsuzluk. Bunun başlıca nedeni ise, özellikle de tropik ormanların genelde
ulaşımı güç bölgelerde ve yolsuzluğun yoğun olduğu ülkelerde bulunuyor olması.
“
Kereste ticaretini kontrol etmek güç olduğu için kaçak kesilen ağaçlardan
hızlı kazanç sağlanabiliyor. AB yasadışı ağaç ticareti ile mücadeleyi amaçlayan
FLEGT adlı eylem planı ile Avrupa’ya kereste ithalatının kanıtlanabilir
belgelerle yapılmasını sağlamaya çalışıyor.