İklim Zirvesine Birçok Teknik Anlaşmazlıkla Gidiliyor



31 Kasım – 11 Aralık 2015 tarihleri arasında Paris'te gerçekleşecek BM İklim Değişikliği Konferansı (COP21) öncesinde son resmi oturum geçen hafta Bonn kentinde yapıldı.

Uzmanlar sürecin ağır işleyişi nedeniyle endişeli. İklim Değişikliği Danışma Grubu (ATC) Başkanı Matthias Söderberg iklim değişikliğiyle mücadele toplantılarının ilerleme hızıyla ilgili yaşadığı hayal kırıklığını "İklim değişikliğinden doğrudan etkilenenlerle çalışan bizim gibi kişilere göre, işleyiş kesinlikle yeterli değil. Tarafların genel durumu kavramak için kendi konforlu kovuklarının dışına çıkması gerekiyor. Oysa köşelerine çekilip eski pozisyonlarını korumakla meşguller" sözleriyle ifade ediyor.

Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre Bonn'daki oturumun yeni küresel iklim sözleşmesinin metin taslağı için önemli bir rol oynadığına dikkat çeken Söderberg, ancak taslağın hala birçok "teknik anlaşmazlık" içerdiğini belirtiyor.

Ölüm kalım meselesi

77'ler Grubu ve Çin'in oluşturduğu grubun Başkanı, Güney Afrikalı diplomat Nozipho Mksakato-Diseko Paris'teki zirvenin en belirleyici konularından birinin iklim değişikliğinin etkileriyle baş edelebilmesi için yoksul ülkelere finansman sağlanması olduğuna dikkat çekti. Mksakato-Diseko "Grubumuzdaki düşük rakımlı ada ülkelerinin kaderi deniz seviyesine bağlı. Bazı ülkelerin temiz su kaynakları ise çölleşme nedeniyle tehdit altında. Biz burada tartışırken üyelerimiz Filipinler ve Bahamalar yeni ve yıkıcı bir fırtına dalgasıyla mücadele ediyor" açıklamasını yaptı.

Paris'te yapılacak zirvenin bir diğer çetrefilli ayağı ise ülkelerin gönüllü olarak düşürmeyi taahhüt ettikleri sera gazı emisyonu oranları ile küresel ısınma artışının 2 derece ile sınırlanması hedefinin tutturulmasının mümkün olmaması. Almanya Federal Çevre Bakanı Barbara Hendricks taahhüt edilen oranlarla küresel ısınmanın ancak 2,7 derece ile sınırlandırılabileceği uyarısını yaptı.

BM İklim Sekretaryası Başkanı Christiana Figueres "Sadece ulusal hükümetleri değil, tüm katılımcıları, menfaat sahiplerini, özel sektörü ve hatta sivil toplumu bu konuya dahil etmek için sürekli artan bir çaba sergilemezsek Paris'te bir uzlaşmaya varmak mümkün değil" şeklinde konuştu.

İklim Değişikliği Danışma Grubu (ATC) Başkanı Matthias Söderberg ise Paris'teki zirveye olumlu ancak teminli yaklaşanlardan. Zirveden bir uzlaşma çıkacağından oldukça emin olduğunu söyleyen Söderberg "Ancak üzgünüm ki bu, gösterilen çabaları artırmak için yetersiz kalacak zayıf bir uzlaşma olacak" diyor.