İş dünyası, Türkiye’nin en güçlü sürdürülebilir iş buluşmasına hazırlanıyor. Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından bu yıl 9.su gerçekleştirilecek olan Yeşil İş Zirvesi, küresel ısınma dolayısıyla iklim krizi yaşayan dünya için atılacak somut adımları belirlemek üzere tüm paydaşları bir araya getiriyor.
‘Yeşil Dönüşüm Paradigmaları’ temasıyla gerçekleşecek zirvede iklim değişikliği, karbonsuzlaşma, net sıfır, sürdürülebilir finansman ve tedarik zinciri dönüşümünün yanı sıra inovasyon ve dijitalleşme konuları masaya yatırılacak. Sürdürülebilir iş dönüşümünün aciliyetinin konuşulacağı zirveye QuickCarbon markasıyla Gümüş Sponsor olan Altensis ekibi, QuickCarbon yazılımıyla birlikte iş dünyasının dönüşümde yol haritasını çizmesine yardımcı olan destek ve hizmetlerini aktaracak. Dr. Emre Ilıcalı, 26 Mayıs 2022 tarihinde saat 14.30/15.00 arası gerçekleşecek olan “Karbonsuzlaşmanın Geleceği: Hedeflerden Eylemlere” başlıklı oturumda konuşacak.
25 Mayıs’ta başlayacak zirvenin sponsorlarından Altensis’in Kurucu Ortağı Dr. Emre Ilıcalı, son dönemde ülkelerin ve şirketlerin sürdürülebilirlik konusunda hedefler açıkladıklarını, ancak yerkürenin küresel iklim değişikliğiyle mücadelede her geçen gün zaman kaybettiğini söyledi.
Bu yüzden karbon salımı azaltılmasına ilişkin hedefleri aksiyona dönüştürmekte gecikilmemesini isteyen Dr. Ilıcalı, “Bu konu, hükümetler kadar iş dünyasının da görevi” uyarısında bulundu.
“Yeşil dönüşüm bir proje değil, zorunluluk”
Türkiye’de iklim değişikliğiyle ilgili son dönemde birçok yasal düzenlemenin hayata geçirildiğini hatırlatan Dr. Emre Ilıcalı, “Bu zirve, katılımcıların hem bu yöndeki bilgilerinin güncellemesine yarayacak, hem de dünya ticaretinde rekabet avantajını kaybetmek istemeyen şirketlerin yol haritasını hazırlamasına öncülük edecek. Bunun yanında sürdürülebilirlik konusunda atılması gereken adımların bir sosyal sorumluluk projesi değil, artık bir zorunluluk olduğuna ilişkin farkındalığı artıracak.” dedi.
Dr. Emre Ilıcalı sözlerini şöyle sürdürdü: “İş dünyasını yeşil dönüşüme zorlayan Avrupa Yeşil Mutabakatı’nı aslında geleceğe açılan bir fırsat olarak görmeli, Türkiye olarak riskleri önceden görüp hızlı hareket ederek avantaj sağlamalıyız. Hepimizin bildiği gibi, enerji, ulaşım, sanayi, finans, inşaat, gıda, turizm, dijital endüstri ve piyasaları yeniden şekillendirecek olan Avrupa Yeşil Mutabakatı, yıllar sürecek bir dönüşümün temellerini teşkil ediyor. Küresel sonuçlar yaratacak olan yeşil dönüşüm, el yordamıyla çözülebilecek bir konu değil. Sinerji ve iş birlikleri de gerektiriyor ki bu zirve, inanıyoruz bu sinerjiye güçlü bir katkı sağlayacaktır.”