İklim Krizi ve Doğa Hakları Komisyonu’ndan Çağrı



“İklim krizi” sorununa ilişkin TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi İklim Krizi ve Doğa Hakları Komisyonu tarafından çalışma ekibi kuruluyor. Çalışma ekibine dahil olmak ya da katkı vermek isteyenler iklim@mimarist.org adresine ya da 0535 205 71 48 numaralı telefona iletişim bilgilerini iletebilirler.

Reklam Goruntulenme Bolumu

"İklim krizi nedir?
İklim krizi küresel ısınma ile doğrudan ilişkisi olan bir olgudur ve iklim koşullarında meydana gelen olumsuz değişimler ve zararlı sonuçlarının bütünü şeklinde tanımlanabilir.

3 milyar yıl önce canlı yaşamın oluşmasından bu yana değişmeyen dünyanın ortalama ısısı son 150 yıllık periyotta yaklaşık 1 derece arttı.

Son 150 yılda ne oldu?
Artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak için yapılan üretimi sermaye terakümü mekanizması olarak gören sistem endüstriyel üretimde fosil yakıt tüketimini çeşitlendirerek artırdı. (Kömür, petrol, doğalgaz) Sistemin sermaye terakümü yapabilmesi ve sermayeyi küreselleştirebilmesi için tüketimi ve üretimi reel ihtiyaçlardan bağımsız olarak arttırması gerekiyordu ve bunu yaptı. Bu periyotta insan hayatına reel ihtiyaçların çok ötesine taşan çılgınca bir tüketim alışkanlığı hâkim oldu ve karbon ayak izimiz giderek büyüyor.

Karbon ayak izi nedir?
Bir insanın yaşamı boyunca tükettiği bütün meta ve gerçekleştirdiği etkinlikler, giysi, gıda, araç, gereç, seyahat vs. için tükettiği toplam fosil yakıttan kaynaklanan toplam sera gazı o insanın gezegende bıraktığı karbon ayak izini oluşturuyor.

Sistem karbon ayak izimizi büyütmek için elinden geleni yaptı, yapmaya devam ediyor.

Küresel varoluşsal tehdit
Bilim insanların ortak görüşü, iklim krizinin durdurulması için köklü önlemler alınmadığı takdirde önümüzdeki yaklaşık 50 yıllık periyotta gezegenin ortalama ısısının 4 dereceye yakın artacağı, bu sürecin önü alınamadığı takdirde ilerleyen on yıllar içinde küresel ısınma ve buna bağlı iklim krizinin geri dönüşü olmayan bir eşiği atlayacağı yönünde. Yani tehdit küresel ve varoluşsal.

Kapitalist sistemin iklim mücadelesi aldatmacaları
Üretim ve tüketimin gerçek ihtiyaçlar doğrultusunda rasyonel organizasyonu kapitalist sistemin doğasına aykırıdır, ancak sistem diğer taraftan hem çevre ve iklim mücadeleleri sürecinde açılan yeni pazarlara yatırım yapmak hem de günah çıkarmak için bu mücadeleye yakın durmak zorundadır. Ne yazık ki sistem içinde kalarak yapabildikleri ülkelerin karbon kotalarını birbirlerine pazarlamaktan öteye geçmemiştir. Emisyon kotasını dolduran ülke, dolduramayan başka bir ülkenin sera gazı emisyon kotasını satın alarak doğayı yok etmeye devam etmektedir.

Mimarlık meslek grubu ne yapmalı?
Yaşam alanlarının, duyarlı (hissedebilir türler, insan, hayvan) ve duyarsız (hissetmeyen türler, bitkiler) bütün canlıların gereksinimlerine uygun ve sürdürülebilir olarak tasarlanması diye tanımlanabilecek mimarlık eylemi, tüketim alışkanlıklarını belirleme, kaynak ve enerji kullanımı gibi pek çok açıdan iklim krizi mücadelesi ile kol kola ilerlemesi gereken bir konumdadır.

İnsan, insan dışı hayvan ve diğer türler için mekânı ve doğayı biçimlendirirken iklim krizi mücadelesinin neresinde durmalı ve ne yapmalı? Bunları tartışmak, bu konudaki bilgi birikimimizi bilimsel temellere oturtarak zenginleştirmek hem meslek camiasında hem toplumda farkındalık yaratmaya dönük projeler üretmek için bir araya gelmek istiyoruz."