Dünya kamuoyu yeniden iklim değişikliğine odaklandı. Küresel ısınmaya
şüpheyle yaklaşan çevrelerin öncüsü konumundaki Danimarkalı istatistikçi
Bjorn Lomborg’un ‘U’ dönüşü yaparak iklim değişikliğini,
dünyanın karşı karşıya bulunduğu en büyük sorunlardan biri olarak nitelemesi,
İngiliz basınında şaşkınlık yarattı.
The Guardian gazetesi, Lomborg’un bu sürpriz açıklamasının,
zor durumdaki Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği
Paneli’nin (IPCC) elini güçlendireceğini söylüyor. Bir dönem, Birleşmiş
Milletler’in iklim değişikliğiyle mücadele sorumlusu tarafından Adolf Hitler’e
benzetilen, ‘Şüpheci Çevreci’ adlı kitabın yazarı Bjorn
Lomborg, küresel ısınma uzmanları, eylemcileri ve medyaya saldırılarıyla
tanınıyor.
100 milyar dolarlık fon
Lomborg, düne kadar küresel ısınmanın şiddeti ve insanlar üzerindeki
etkisinin abartıldığını ve bunun engellenmesi için boş yere pahalı politikalar
geliştirildiğini savunuyordu. The Guardian’a göreyse gelecek ay piyasaya çıkacak
yeni kitabındaysa küresel ısınmayla mücadele için yıllık 100 milyar dolarlık bir
fon oluşturulması çağrısında bulunuyor. Lomborg, böylece bu yüzyılın sonuna
kadar iklim değişikliği sorununun ortadan kalkabileceğini iddia ediyor.
Kitapta, küresel ısınmayı azaltma ya da sona erdirmeye yönelik sekiz yöntemi
inceleyen Lomborg ve diğer ekonomistler rüzgâr, dalga, güneş ve nükleer enerji
gibi temiz enerji kaynaklarının geliştirilmesi ve üretimine para aktarılması
gerektiği tavsiyesinde bulunuyor. Tavsiyelerden biri de güneşin ısısının dış
atmosfere geri yansıtılması gibi iklim mühendisliği önerilerine daha fazla
kaynak aktarılması. Lomborg, bu tür projelerin karbon salımlarından alınacak
vergilerle desteklenebileceğini söylüyor.
IPCC’nin skandalları
Bu arada, IPCC’nin üç yıl önce yaptığı hatalar nedeniyle
kurumun çalışma yöntemlerini değerlendiren uluslararası komite de bulgularını
açıkladı. IPCC, 2007 yılındaki son büyük iklim değerlendirmesinde yapılan
hatalar nedeniyle büyük baskı altındaydı. Panel hakkındaki incelemenin ardından
yayımlanan raporda, ‘daha sıkı denetim ve daha güçlü bir
liderlik’ öneriliyor.
IPCC, Himalayalar’daki buzulların 2035’e dek yok olabileceği tahmininde
bulunmuş, ancak daha sonra bu tahminde hata yaptığını kabul etmek zorunda
kalmıştı. Himalaya buzulları konusunda bilimsel hakemlikten geçmeyen ve bilimsel
yayınlarda yer almayan bilgileri kullanan IPCC, iklim değişikliği konusunda
duygusal söylemlere yer veren ve konuyu bilimsel nesnellikten uzaklaştıran bir
panel olmakla suçlandı. Panelin işleyişinin değerlendirildiği raporda da tam
zamanlı çalışan bir panel direktörüne ve bir yürütme komitesine ihtiyaç olduğu
söyleniyor.
Ban, konsey raporu istedi
Rapor, dünyanın önde gelen bilim akademilerinin temsilcileri tarafından
hazırlandı. Son olarak Aralık 2009’da Danimarka’nın başkenti
Kopenhag’da düzenlenen son büyük iklim konferansı öncesinde,
IPCC belgelerindeki hatalara dikkat çeken çevreler, iklim değişikliği konusunda
öne sürülen tahminlerin ne kadar inandırıcı olduğu eleştirisini gündeme
getirmişti.
‘Himalayagate’ olarak adlandırılan bu skandalın yanı sıra
IPCC’nin İngiltere’deki East Anglia Üniversitesi’ne bağlı İklim Araştırmaları
Bölümü’nün elektronik postalarının basına sızması gibi durumlarla başa çıkmaya
ne kadar hazırlıklı olduğu da tartışma konusuydu. Bu kaygılara yanıt olarak BM
Genel Sekreteri Ban Ki-mun, bilim akademilerinin uluslararası
çatı örgütü olan Akademilerarası Konsey’den (IAC) rapor halinde bir
değerlendirme yapmasını istedi.
Kopenhag’daki iklim zirvesinden bu yana unutulan iklim değişikliği konusuna
bir hatırlatma da Moğolistan’dan geldi. Moğolistan Bakanlar Kurulu, olağan
toplantısını Gobi Çölü’nde düzenleyerek küresel ısınmaya dikkat çekti.
‘Gezegenimizi Koruyun’ yazılı şapkalar takan bakanlar, Moğolistan’da küresel
ısınmanın etkilerinin gözle görülür şekilde hissedilmeye başlandığını açıkladı.
(bbc, ap)