Dünya genelinde, haziranda iklim değişikliğinin yol açtığı şiddetli yağış, yangın, aşırı sıcak hava ve toz fırtınası gibi çevresel felaketlere şahit olundu.
Şiddetli yağışların etkisindeki Brezilya, Bosna Hersek, Pakistan, Çin, Bangladeş, Hindistan ve Kolombiya'da sel, heyelan ve kazalar yaşandı.
Söz konusu ülkelerdeki felaketlerde birçok kişi yaralandı, kayboldu, evsiz kaldı ve yüzlerce kişi hayatını kaybetti. Şiddetli yağışların milyonlarca kişiyi etkilediği Hindistan ve Bangladeş'te su kaynaklı hastalıklar ortaya çıktı ve gıdaya erişim zorlaştı.
Aşırı sıcaklar Afganistan, Pakistan, İspanya ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu bazı ülkelerde yangına neden oldu. Tarım alanlarını ve ağaçları küle çeviren yangınlarda yalnızca insanlar değil, arazilerde ve ormanlardaki canlılar da öldü veya yaralandı.
43 dereceyi geçen sıcak havanın en az 30 yerde orman yangınına neden olduğu İspanya'da, özellikle ülkenin kuzey bölgelerinde binlerce kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Irak'ta son dönemde sık sık görülen toz fırtınaları, hava ve çevre kirliliğine, hastalıkların artmasına ve başkent Bağdat'ta yapılan bazı uçuşların iptaline yol açtı. Irak Çevre Bakan vekili Casim el-Filahi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Irak, dünya genelinde iklim değişikliğinden zarar gören ülkelerin başında geliyor." ifadesini kullandı.
ABD'nin orta ve batı kesimlerinde doğal afetler artış gösterirken ülkenin bazı bölgeleri aşırı yağmur ve sele teslim oldu, bazı kesimlerinde ise sıcaklık ve nem bunalttı. Felaketler, yalnızca insanların hayatını olumsuz etkilemedi. Kansas eyaletinde, en az 2 bin büyükbaş, nem ve sıcak hava nedeniyle telef oldu.
Küresel iklim ve çevre protestoları
Birçok ülkede, çevresel bozulmaya yönelik protesto gösterileri sürdü. Aktivist ve protestocular, iklim değişikliğiyle kararlı mücadele edilmesini talep etti.
Fridays For Future inisiyatifinin haziranın her cuma günü farklı ülkelerde düzenlediği gösterilerde, iklim değişikliği ve çevresel konulara dikkat çekilmek istendi.
Almanya'nın Münih kentindeki gösterilerde de iklim değişikliğine karşı yürütülen politikalara işaret eden göstericiler, "sistematik değişim" talep etti.
İklim aktivistleri, ABD'nin California eyaletinin Los Angeles kentinde düzenlenen "Amerika Ülkeleri Zirvesi"nde de boy gösterdi. Aktivistler açtıkları pankartlarla, Ekvador'dan başlayıp Amazon ormanlarına yayılan petrol sızıntısına karşı önlem alınmasını istedi.
Belçika'da, arıların ölümüne yol açan tarım ilacı kullanımın protesto eden aktivistler, Tarım Bakanlığının önüne 1 ton pancar küspesi döktü.
Portekiz'in başkenti Lizbon'da Birleşmiş Milletler Okyanus Konferansı düzenlendiği sırada, çevreci örgüt Greenpeace aktivistleri, dünya liderlerinin okyanusların sağlıklı tutulmasına yönelik adaletsiz politikalarını protesto etti.
"Yıllık 100 milyon ton ilave sera gazı emisyonundan kaçınılmıştır"
Bu arada, yayımlanan raporlar ve yetkililerin açıklamaları, iklim değişikliği ile etkilerine ve gıda krizi ve plastik atıklara ışık tuttu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 17 Haziran'da düzenlenen enerji ve iklim konulu Büyük Ekonomiler Forumu'na canlı bağlantıyla katıldı. İklim değişikliğiyle mücadelede bir diğer aracın yenilenebilir enerji olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Enerji alanında gerçekleştirdiğimiz iyileştirmelerle yıllık 100 milyon ton ilave sera gazı emisyonundan kaçınılmıştır." değerlendirmesini yaptı.
Kanada'da, 2021'de uygulamaya gireceği açıklanan ancak Kovid-19 salgını sebebiyle ertelenen plastik poşet yasağı için süreç yeniden başlatıldı. Ülkede, tek kullanımlık plastik malzemeler 2023 sonunda satıştan kaldırılacak.
Öte yandan, Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü yetkilileri, Kovid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan kaynaklanan küresel gıda krizine ilişkin açıklama yaptı. Yetkililer, kıtlık yaşanmayacağını ancak özellikle üretim kapasitesi düşük olan ülkelerde uzunca bir süre gıda sıkıntısı olacağını belirtti.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, Ukrayna Savaşı'nın risklerini ele aldığı açıklamasında, küresel gıda, yakıt ve finansal krizlerin, milyonlarca kişiyi gıda güvensizliği ve fakirliğe itme riskinin olduğunu söyledi.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından yayımlanan raporda, küresel plastik atığın 2060 yılında neredeyse 3 katına çıkacağı uyarısında bulunuldu.