İklim Değişikliği için Manifesto



Karaköy'deki İstanbul Politikalar Merkezi'nde 23 Mart Cumartesi günü düzenlenen manifesto buluşmasında, aydın, siyasetçi ve aktivistler biraraya geldi. Adalet Ağaoğlu, Ara Güler, Harun Tekin, Rakel Dink, Sezen Aksu, Tarkan ve Yaşar Kemal, manifestonun ilk imzacıları arasında bulunuyor. Ayrıca, aralarında Açık Radyo, TEMA, Greenpeace Akdeniz, KAOS GL, İnsan Hakları Derneği ve Helsinki Yurttaşlar Derneği'nin bulunduğu 40'a yakın sivil toplum örgütü de manifestoya destek veriyor.

bianet'ten Barış Mumyakmaz'ın haberine göre, Türkiye, Batı ve Doğu’da yaşanan kavurucu orman yangınları, âni seller, sinsi kuraklıklar ve azalan yeraltı sularının 'münferit vakalar' olmadığını savunan manifesto, iklim değişikliği konusunda insanlığın hala vakti varken harekete geçmesi gerektiğini savunuyor.

"Gezegen sürekli uyarıyor. Ama gözler kör, kulaklar sağır kalmaya devam ederse, kibir denen şeyin ne büyük bir felaket olduğunu yakında hepimiz öğreneceğiz..."

Manifesto, "iklim daha fazla değişmeden biz değişelim, çözümün parçası olalım" çağrısında bulunuyor. Programda, iklim değişikliğini tehdidine karşı olan, aralarından Ara Güler ve Harun Tekin'in de bulunulduğu sanatçı ve aydınların mesajlarını içeren bir sinevizyon gösterisi yer aldı.

Madra: "Mahva doğru sürüklenmekteyiz"

Açık Radyo Yayın Yönetmeni Ömer Madra, açılışta, insanlığın iklim konusunda "mahva doğru sürüklendiğine" değindi, "gelecekte, insan gibi kendi şerefimizle bir hayat sürdürme şansımızı ortadan kaldırmaktayız. İnsanlar diğer türleri yok etmenin yanında kendi türünü de yok etme aşamasındadır" dedi.

"Vakit çok geç olmadan imzalarımızla karar kılıcıları ekonomik, siyasi ve kültürel bakımdan güçlü bir değişikliğe doğruyönlendirebiliriz. Onları yenilenebilir enerji konusunda tutarlı ve istikrarlı politikalar izlemeye, artık nihayet somut hedefler belirlemeye ve bunları uygulamaya zorlayacak büyük bir baskı grubu oluşturabiliriz."

Ağaoğlu: Sonraki kuşakları düşünelim

Manifestonun ilanından sonra ilk sözü alan yazar Adalet Ağaoğlu, herkesi üzerine düşeni yapmaya çağırdı.

"Fabrikasyon arttı. Havanın kirlenme boyutları, son aşamasına ulaştı. Vakit geçirmeden bizden sonraki kuşakları düşünmek zorundayız.  'Ruh üşümesi' kitabımda 'insanın iç dünyasının soğuyor, kuraklık bundan artıyor' dedim''

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi'nden Prof. Dr. Murat Türkeş, tarih boyunca yaşanan her büyük iklim değişikliğinin bazı türleri ortadan kaldırdığına dikkat çekti.

 "Her yok oluş yeni bir varoluşu getirdi belki ama gidenler gitti. Türkiye' orta enlemli ülkeler arasında gece en düşük hava sıcaklıklarında en çok yükselmenin yaşandığı yer. Kentlerde yaşayanlar yaz akşamlarının artık ne kadar sıcak olduğunu hissediyor."

İklim değişikliği'nde de barış

Kokteylle sona eren buluşmada, katılımcıların yorumları şöyle oldu:

Tuğba Öztürk (öğrenci): İklim değişikliğinin farkına varmamız gerektiğini gösterdi.

Gizem Hasırcıoğlu (aktivist): Hemen harekete geç, kibirinle yüzleş.

Mustafa Paçal (Hak-İş): İklim değişikliğinde en yeni gelişmeleri ve Türkiye'deki sivil toplum kuruluşlarının bu konudaki hassasiyetlerini öğrendim.

Doğan Bermek (Alevi Dernekleri Federasyonu): Aydınların adım atmasının önemini gördüm.

Dilek Bektaş (akademisyen): Başta hükümet olmak üzere tüm kurumlarının bu konuda sivil toplumla hareket etmesinin gerektiğini düşündüm.

Mahir Ilgaz (çevre aktivisti): Türkiye'ye gelen barış ortamının insanları iklim değişikliği konusunda da bir şeyler yapmaya teşvik etmesini diledim.

Seçil Türkkan (Açık Radyo): Gezegenimizin geleceği için adaletin önemini bir daha anladım.

Rabia Yılmaz (Gazeteport): Dünya kırmızı alarm veriyor, tek başına hareket ederek değişim mümkün değil.

Hakan Çığ (servis elemanı): Çevremize sahip çıkmalı, beraber mücadele etmeliyiz.