Rize'nin İkizdere ilçesinin doğası, yıllardır yeni “projelerle” talan ediliyor. İlk olarak Hidroelektrik Santraller (HES) ile başlayan süreç, taş ocakları ile devam ederken; ilçede bulunan vadiler, ormanlar, çaylıklar yok olmakla karşı karşıya kaldı. Dünyanın sayılı vadileri arasında yer alan İşkencedere Vadisi'nde bulunan Gürdere köyünde yapımına devam edilen taş ocağında sona gelinirken, buna karşı başlatılan hukuki süreç ise tıkandı. Ağustos ayında bitmesi beklenen ocak için Temmuz ayına bilirkişi incelemesi kararı verilirken, vadide binlerce ağaç kesildi, çaylıklar yok edildi, akan dere ise kurudu.
Evrensel’den Tolga Güney’in haberine göre; taş ocağının yok ettiği ilçede bu kez HES projesi için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci başlatıldı. 1 Haziran'da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından duyurusu yapılan HES için 22 Haziran'da toplantı yapılacak. Bölge halkı HES'e büyük tepki gösterirken, İkizdere Öğretmen Evi'nde yapılması planlanan toplantıya karşı çalışmalar başladı.
İkizdere Dernekler Federasyonu (İDEF) Çevre Komitesi Başkanı Aslı Kahraman Eren, İkizdere'de ekoloji direnişlerinin ilk olarak 22 yıl önce HES'lerle birlikte başladığını belirterek, "8 bin nüfuslu İkizdere ilçesine 20 tane HES yapılmak istendi. Bizler bir direniş başlattık. O dönemde 17 tane HES projesini iptal ettirdik sadece 2 tanesi yapılabildi. Ama bir vadimizi kaybettik. Sonrasında Eşkencedere Vadisi'nin karşısındaki Kapse Köyü'nde bir taş ocağı çalışması başladı. 3 sene önce ise Gürdere köyünde bir taş ocağı çalışması başladı. Her iki köyde de gerçekten büyük bir yıkım var." dedi.
“Yeni HES projesiyle vadi yok oluşa gidecek”
Rüzgarlı Köyü'nde yapılacak HES ile sistemin devam ettirilmek istendiğini ifade eden Eren, projeyle birlikte dünyada sayılı vadiler arasında olan İkizdere Vadisi'nin yok oluşa gideceğini söyledi. Eren, HES için 22 Haziran'da İkizdere Öğrentmen Evi'nde halkın katılımıyla toplantı yapılacağını belirterek, “Bizler mümkün olduğu kadar o toplantıyı yaptırmamayı düşünüyoruz. İkizdere halkı taş ocağını iş imkanı olarak görüyordu. Ama sadece çocuğunun akciğerini ve nefesini bitirmiş oldu. Karadeniz'de yapılan her HES, taş ocağı projesi çocuklarımızın geleceğinin bitmesi, genç yaşta kanser olma riskiyle karşılaşması demektir. Her proje ile birlikte bir ilçenin vadisini kurutarak çalışmalarını yürütecekler." diye belirtti.
Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.