İkinci Efes Antandros’ta Restorasyon



‘İkinci Efes’ olarak adlandırılabilecek kadar iyi durumda olan Antandros Antik Kenti’nin ortaya çıkarılabilen villa odalarının mozaik ve freskleri restore ediliyor.

Balıkesir’in Edremit İlçesi’ne bağlı Altınoluk yakınlarında bulunan ve Anadolu’da, Efes’ten sonra en gösterişli ve korunmuş duvar resimlerine (fresk) sahip ‘Antandros Antik Kenti’nde, geç Roma dönemine ait olan ve şu ana kadar 8 odasına ulaşılabilen villanın, mozaik ve freskleri restore ediliyor.

Balıkesir Müzesi’nin başkanlığında yürütülen kazı çalışmalarının sorumlusu Ege Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Klasik Arkeoloji Bölümü’nden Yrd.Doç.Dr. Gürcan Polat, mitolojik kayıtlara göre Paris’in Afrodit’e “Altın Elma”yı verdiğine inanılan bölgede yer alan Antandros Antik Kenti’nde yürütülen bu yılki kazılarda, daha önce çıkarılan geç Roma dönemine ait bir villanın mozaik ve fresklerinin restorasyon çalışmalarına yoğunlaştıklarını söyledi.
Bu yıl bir odası daha bulunan ve şu ana kadar 8 odasına ulaşılabilen villanın, Efes’teki yamaç tipi evlere benzediğini belirten Polat, “8 numaralı odanın bağlantı noktasında Yunanca (Kardeş seven Masgareites, kurucu ile birlikte sonsuza dek, iyi bir şekilde yaşa) yazan mozaik var. Büyük olasılıkla Masgareites evin sahibini, kurucu da tanrıyı ya da evi yapan kişiyi temsil ediyor. Villada ayrıca, teras duvarının üzerinde, soğuk su havuzunun da bulunduğu, üç bölümden oluşan hamam bölümünü ortaya çıkardık. Terasın altında, iyi korunmuş durumda başka bir villaya ulaşacağımızı düşünüyoruz” diye konuştu.
Polat, Akbank, Altınoluk Belediyesi ile Tarihi Antandros Kenti’ni Kurtarma, Koruma ve Yaşatma Derneği sponsorluğunda yürütülen kazıların, bu hızla 4-5 nesil daha devam edeceği tahmininde bulunarak, “Çalışmalarımızda daha Roma dönemine ait resmi yapılara ulaşamadık. Henüz çok küçük bir bölümü ortaya çıkarılan, yapı özellikleriyle (geleceğin Efes’i) olan Antandros’taki kazılar, sponsorların artmasıyla daha hızlı sürdürülebilir” dedi.

ANTANDROS’TAN GARGARA’YA
Bu yılki kazılarda, M.Ö. 8. yüzyıla ait mezarlara ulaştıklarını ifade eden Polat, bu dönemde yetişkinlerin yakılarak, bebeklerin ise kaplarda gömüldüğü bulgularına ulaştıklarını, aile mezarlıklarını andıran bölmeleri de gelecek yıl ortaya çıkarmayı planladıklarını kaydetti.
Mezarların arasında bulunan 5 metreye yakın boşluğun, Antandros’u Gargara Antik Kenti’ne (Küçükkuyu) bağlayan yol olduğunu tahmin ettiklerini dile getiren Polat, bu yolla birlikte, liman olduğu düşünülen Antandros’un önündeki burundan başlayan 10 metre genişliğinde, 30 metre uzunluğundaki karaya giren kalıntıyı da gelecek yılki çalışmalarla günışığna kavuşturmayı amaçladıklarını bildirdi.

Kazılarda, geç Roma dönemine ait sivil yerleşim su sistemlerinin bir kısmının da açığa çıkarıldığını belirten Polat, Antandros’un yakınından geçen Karakazan Deresi’nden alınan suyun, yeraltına döşenen künkler yardımıyla evlere dağıtıldığını belirlediklerini anlattı.
Polat, kazılarda çıkarılan mezar buluntuları, küçük toprak heykelcik, bronz takı, vazo ve içki kaselerinin de içinde bulunduğu eserlerin, Balıkesir ve Bursa’daki müzelerde sergilendiğini sözlerine ekledi.