İhracattaki Tıkanıklığı Ürün, Pazar Çeşitliliği ve İnovasyonla Aşacak



Dünya ticaret hacminde yaşanan sıkıntılar Türkiye’nin ihracatını da olumsuz etkiliyor. Özellikle Orta Doğu’da yaşanan siyasi krizler ve petrol fiyatlarında yaşanan düşüşten olumsuz etkilenen Rusya ve Azerbaycan gibi pazarlardaki daralma; Türkiye çimento, seramik ve cam sektörlerinin 2015 yılı ihracatının kan kaybetmesini neden oldu. Türkiye ekonomisine net döviz girdisi sağlayan üç sektörün koordinatör birliği Çimento, Seramik, Cam ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği (ÇCSİB), 2015 yılı ihracat verilerini, sektörün hedef ve sorunlarını kamuoyu ile paylaştı. Düzenlenen basın toplantısına, Birlik Başkanı Bahadır Kayan’ın yanı sıra Başkan Yardımcıları Ali Özinönü ve Haluk Sarıaltın ile yönetim kurulu üyeleri katıldı.

Çimento, Seramik, Cam ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği (ÇCSİB) Başkanı Bahadır Kayan basın toplantısında yaptığı konuşmada, uzun yıllar ihracatta yükselen bir grafik sergileyen çimento, cam ve seramik sektörleri için 2014 yılı gibi 2015 yılının da zorlu geçtiğini söyledi. Kayan’ın verdiği bilgiye göre, 2014 yılında 3.3 milyar dolar olan birlik ihracatı, 2015 yılında yüzde 11,6 oranında düşerek 2.9 milyar dolara geriledi. 2015 yılında yüzde 61 oranında daralmayla ihracatta en fazla kan kaybını Rusya pazarında yaşayan çimento, cam ve seramik sektörünün Azerbaycan’a olan ihracatı yüzde 43, Irak ve Libya’ya olan ihracatı yüzde 40 ve Gürcistan’a olan ihracatı ise yüzde 35 oranında düştü. Sektör, bu pazarlarda yaşadığı yüksek oranlı kayıpları ise ABD ve Avrupa pazarlarıyla sınırladı. Çimento, Seramik, Cam ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği verilerine göre, 2015 yılında İtalya’ya olan ihracat yüzde 88, ABD’ye olan ihracat yüzde 23, İngiltere’ye olan ihracat ise yüzde 14 oranında arttı.

Kan kaybının nedeni bölgedeki siyasi kriz ve petrol fiyatlarındaki düşüş

Sektör olarak ihracattaki kan kaybının ana nedeninin son birkaç yılda olduğu gibi 2015 yılında da Orta Doğu’da yaşanan siyasi kriz olduğuna değinen Bahadır Kayan, “Petrol fiyatlarındaki hızlı düşüşün de etkisiyle Rusya’da kriz derinleşiyor. Bunun yanı sıra “uçak krizi” sonrasında Rusya’nın Türk mallarına yönelik sınırlayıcı politikalar geliştirmesi bu ülkeye olan ihracatımızı olumsuz etkiledi. Keza petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle ekonomik sorunlarla karşı karşıya olan Azerbaycan pazarındaki daralmadan da olumsuz etkilendik” dedi. Kayan, bu pazarlarda yaşanan sıkıntıları İtalya, ABD, İngiltere gibi gelişmiş ülkelere yapılan yüksek oranlı ihracat artışlarıyla telafi etmek için büyük bir çaba içerisinde olduklarını söyledi.

50 doların altındaki petrol fiyatları ihracatımızı vuruyor

Kayan, Çimento, Seramik, Cam ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği’nin yaptığı analizlerde, petrol fiyatlarının 50 dolar seviyesinin altına gerilemesinin bu pazarlara olan ihracatımızı olumsuz etkilediğini ortaya koyduğuna dikkat çekti. Bu anlamda petrol fiyatlarındaki düşüşün sektör ihracatı açısından önemli sorunlardan biri olduğunu belirten Kayan, “Bugün petrol fiyatlarında 30 dolar gibi çok daha düşük seviyeleri konuşuyoruz. Bu seviyeler, Rusya ve Azerbaycan gibi pazarlara olan ihracatımızın daralmaya devam edeceğini gösteriyor” dedi.

2016 rehabilitasyon yılı olacak

Dünya mal ticaretinin 2016 yılında yüzde 2,5-3 oranında daralmasının beklendiğine dikkat çeken Çimento, Seramik, Cam ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Kayan, 2016 yılı ihracatını pazar ve ürün çeşitlemesi ile artırmayı hedeflediklerini söyledi. Kayan, “Bu koşullar altında 2016 yılını verimliliğe odaklandığımız, stratejik planlarımızı gözden geçirip orta vadeli hazırlıklar yapabileceğimiz bir ‘rehabilitasyon’ yılı olarak görmek gerekiyor. Bu anlamda inovasyon, Ar-Ge yatırımlarını artırarak ürün ve süreçlerde yaratacağımız katma değerle ihracatta istikrarlı büyüme yakalayabiliriz. 2016 yılı ise ürün ve müşteri gamının elden geçirildiği, hacimden ziyade kârlılığa odaklandığımız bir yıl olacak” dedi.

Çimento, Seramik, Cam ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği’nin düzenlediği basın toplantısında çimento, seramik ve cam sektörü ihracatına yönelik ayrıntılı bilgi verildi. Seramik sektörünün, 2015 yılı ihracatının bir önceki yıla kıyasla yüzde 15,4 kayıpla 935 milyon dolar seviyesinde gerçekleştiğini belirten Kayan, “İhracat anlamında geçen yıl payına düşen olumsuzluktan etkilenen seramik sektörü, buna rağmen ihracatta yerli kaynakları en çok kullanan sektörlerden biri olarak, Türk ekonomisine katkısını sürdürmektedir” dedi.

Çimento sektörü daralmayı Afrika ve Güney Amerika ile aşacak

Çimento sektörü hakkında bilgi veren Çimento, Seramik, Cam ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Özinönü ise 2015 yılında çimento sektörü ihracatının yüzde 18 daralarak 530 milyon dolara gerilediğini hatırlattı. Özinönü, “İhracatta yaşadığımız sorunların temel nedeni, yakın coğrafyamızda yaşanan jeopolitik riskler. Bu pazarlardaki riskler bugün de devam ediyor. Sektör olarak uzun zamandır pazar çeşitlemesine yöneldik. Önemli ihracat pazarlarımızda yaşadığımız daralmayı yeni dönemde Afrika ve Güney Amerika bölgelerinde telafi etmeyi planlıyoruz” dedi.

Cam sektörü markalaşma yolunda

Toplantıda cam sektörünü değerlendiren Çimento, Seramik, Cam ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Haluk Sarıaltın da dünyada 140 milyar dolar olduğu tahmin edilen cam sektöründen Türkiye’nin aldığı payın yüzde 4 civarında olduğunun altını çizdi. Sektörün yüksek standartlarda üretim yaparak dünya cam üretiminde üst sıralarda bulunduğunu belirten Sarıaltın, “Yüksek standartlı üretimin de etkisiyle geçen yıl tüm sektörlerde ihracat önemli oranlarda daralırken, cam sektörü mevcut durumunu koruyabildi. 2015 yılında cam sektörü, 880 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi” dedi. Türkiye cam sektörünün güçlü yerel ve uluslararası deneyime sahip olduğunu vurgulayan Sarıaltın, “Sektör bir üst seviyeye geçebilme, yani küresel marka yaratabilme potansiyeline sahiptir. Markalaşmaya giden yolda ihtiyacımız olan unsurları ise kaliteli ürün, AR-GE kapasitesi, katma değer yaratma, yalın yönetim ve elbette kurumsallaşma olarak sıralayabiliriz” ifadelerini kullandı.