İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Kasım 2008’de yaptığı kuru gıda alım ihalesine ‘usulsüzlük’ iddiasıyla itiraz edildi. Kamu İhale Kurumu, İhale Yasası’nın kapsamı dışında olduğundan yapılan usulsüzlük başvurusunu geri çevirdi.
AB’nin bütün eleştirilerine rağmen 17. kez değiştirilerek ‘yamalı bohça’ haline gelen Kamu İhale Kanunu’nda yapılan son düzenlemeler, İBB’nin yaptığı gıda alım ihalesine yönelik usulsüzlük şikayetinin önünü kesti. KİK, İBB ihalesine yapılan itirazı kanunun izin vermediği gerekçesiyle redderken, Kamu İhale Kurumu Başkanı Hasan Gül’ün “Yolsuzluk kapıma gelse de bakmam” sözlerinin ilk örneği yaşanmış oldu.
Belirli firmalar davetli
İBB, 2008 yılının kasım ayında da ‘muhtelif kuru gıda alım ihalesi’ düzenledi. İhalenin ardından taliplilerden bir firma KİK’e şikayet başvurusunda bulundu. KİK şikayet dilekçesini 13 Şubat 2009’da inceledi. Şikayet dilekçesinde İBB’nin pazarlık usulü ihaleye çıktığı, ancak daha önce sözlü olarak ihaleye davet edilecek şirketler arasında yeralan şirketin ihaleye davet edilmediği vurgulandı.
İhaleye, faaliyet konusu kuru gıda olmayan, peynir ve dondurulmuş gıda olan dört firmanın da davet edildiği, idarenin ihalede rekabet, eşit muamele ve güvenirlik ilkelerini zedelediği, ayrıca ihalenin pazarlık usulü yapılmasının şartlarının oluşmadığı iddialarına yer verildi.
Davet yok, şikâyet edemez
Söz konusu iddialar iki ay önce yürürlüğe giren yeni yasanın incelemeye olanak tanımadığı için dikkate alınamadı. Şikayete yönelik inceleme kararında 4734 sayılı Kamu İhale Kanunun 54. maddesine atıfta bulunularak, şikayette bulunan kişinin ihale dökümanı almaması nedeni ile istekli sıfatı taşımadığına ve hak kaybının olmadığına yer verildi. Kararda, “Kuruma itirazen şikayet başvurusunda bulunulabilmesi için aday, istekli ve istekli olabileceklerin, hukuken korunması gerekli bir hakkının veya menfaatinin olması gerektiği, başvuru sahibinin pazarlık usulü yapılan ihaleye davet edilmemesi neticesinde ihale dokümanı satın almadığı, dolayısıyla başvuru ehliyetini haiz olmadığı anlaşılmıştır” denildi. KİK, şikayeti oy birliği ile reddederken, sadece bir üye karşı oy kullandı. Karar, KİK üyelerinden birinin “dosya İçişleri Bakanlığı’na gönderilmeli” yönündeki karşı oyu ile birlikte, oy çokluğu ile kabul edildi. Böylece KİK, belediye ile ilgili yolsuzluk iddialarını incelemeye dahi almamış oldu.
KİK, Kanun kapsamında şikayeti reddederken, belediyenin, yasaya aykırı şekilde afet, salgın hastalık ya da önceden öngörülmeyen hallerde kullanılması gereken pazarlık usulü ihaleyi tercih etmesi dikkat çekti. Kamu İhale Yasası’na göre pazarlık yani davet usulü ihalenin gerçekleştirilmesi için “Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya idare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması” gerekiyor.
İnceleme şartları zorlaştı
5 Aralık 2008’de ihale yasasında yapılan kapsamlı değişikle Kamu İhale Kurulu’nun denetim yetkisinin sınırı daraltıldı. Kurul daha önceki mevzuata göre, ihaleye ilişkin şikayette bulunma koşulları uygun olmasa dahi, ciddi iddiaları değerlendirmeye alıyor ve düzeltici işlemden, suç duyurusu ve ihalenin iptaline kadar karar alabiliyordu. Yasada yapılan değişiklikle şikayet koşulları zorlaştırılırken, iddiaların incelenmesi kapsamında karar alınmasının da önüne geçildi. Eski yasanın 53. maddesinde yer alan, ‘kurul gerekli gördüğü taktirde, bu kanun ve ilgili mevzuat hükümlerine aykırılık bulunduğuna ilişkin iddiaları da inceler ve sonuçlandırır’ ifadesi yeni yasadan çıkarıldı.