Muğla Bayındırlık ve İskan İl Müdür Yardımcısı İsmet Şahin, Muğla ve ilçelerindeki SİT alanlarında kaçak yapılaşmanın ortaya çıktığını söyleyerek, “Koruma Kurulu, Özel Çevre Koruma Kurulu Başkanlığı, Turizm ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın ayrı sorumluluğu altında kalan bölgelerde, denetim tek elden yapılmalı” dedi. Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı (ÖÇKK) tarafından “Özel Çevre Koruma Bölgelerinde Kırsal Alan Planlanması ve Standartlarının Oluşturulması Semineri”nde konuşan İsmet Şahin, turizmin kalbi olan Muğla’nın en önemli sorununun yapılaşma baskısı olduğunu belirtti.
Koruma altındaki alanlara yönelik yasal prosedürlerin gerçekleştirelemediğini ve bu alanlarda kaçak yapılaşmaya gidildiğini anlatan Şahin, “Muğla kıyı bandının büyük bir kısmı doğal ve arkeolojik SİT ilan edildi. Bazı bölgelerde bir alan hem ÖÇK alanı hem de SİT alanı ilan edilmiş. Böylelikle bir alan bir alan iki kurumca koruma altına alınıyor. Bu bölgelerde yapılaşma için ilgili kuruluşlardan izin alınması gerekiyor. Bu durum da uzun bir süreç içeriyor. Bölgede yaşayan halk veya yatırımcı bu sürecin uzunluğundan ötürü gerekli olan mevzuatı yerine getirmeden kaçak yapılaşmaya yöneliyor. Koruma Kurulu, ÖÇKK Başkanlığı, Turizm Bakanlığı ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın ayrı ayrı veya aynı anda sorumluluğu altında kalan bölgelerde uygulama ve denetim tek elden yapılmalıdır. Bu uygulamada uzayan süreci kısaltacak, yörede yaşayan halk ya da yatırımcının yasalar çerçevesinde uygulama yapmasını sağlayacaktır” dedi.
Yetki kavgasından kaynaklanıyor
Özellikle Marmaris ve köylerinde vatandaşı mağdur eden olayların başlıca nedeninin kurum ve kuruluşlar arasındaki yetki kavgasından kaynaklandığını kaydeden Şahin, "Datça Bozburun yarımadasında 1990 yılının ilk yarısında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nca 1/25000 ölçekli plan onaylandı. Bu plan uygulanırken, Kasım 1990 yılında bu bölge ÖÇKK bölgesi ilan edilerek planlar durduruldu. ÖÇKK Başkanlığı dört yıllık bir süreçte tüm analizler, araştırmalar, çalışmalar ve kurumlardan faydalanarak 1994 yılında kendi 1/25000 ölçekli planını oluşturdu. Bu planlar uygulamaya konulduktan kısa bir süre sonra da bu bölge tamamen Doğal SİT kapsamına alındı. Uygulamalar tekrar durduruldu. Doğal SİT tespit çalışmaları yapılarak planlara işlenmesi ve planın tekrar yürürlüğe girmesi 1996 yılını buldu. Ancak bu süreden bu yana da planlar hayata geçirilemedi” diye konuştu.