İBB “İstanbul Merkezi Brüksel” Bürosu Açıldı



İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, İstanbul Merkezi'nin Brüksel bürosu açılışına yüzlerce kişi katıldı. Açılış törenine katılanlar arasında TBMM-Avrupa Parlamentosu Karma Parlamento Komisyonu eş başkanı Jost Lagendijk, bazı Avrupa Parlamentosu ve TBMM milletvekillerinin yanı sıra çok sayıda diplomat, gazeteci, sivil toplum örgütü temsilcisi de vardı. Açılışta Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın mesajı da okundu. Başbakana Erdoğan mesajında "2004 yılında, TC Başbakanı olarak, Brüksel'deki dostlarımızla bir araya gelmiş, AB'ye tam üyelik yolculuğuna birlikte başlamıştık. Türkiye'de, geçtiğimiz temmuz ayında yapılan genel seçimlerde milletimizin büyük desteğini almış olan Hükümetimiz, bu hedef doğrultusunda ilerlemesini kararlılıkla sürdürmektedir. Vizyonumuz daha demokratik bir Türkiye, refah seviyesi daha yüksek bir toplum ve seçkin AB kurumlarında hak ettiği yeri alan bir ülkedir." Açılışa katılanlara sadece Başbakan sıfatıyla değil, aynı zamanda bir İstanbullu olarak seslenmek istediğini bildiren Erdoğan, mesajını söyle sürdürdü: "İstanbul hayaller ve umutlar şehridir. Hayaller şehri İstanbul diyorum çünkü İstanbul benim için birçok hayalin gerçekleştiği kenttir. İstanbul'da doğdum, ailemin yüksek öğretim alan ilk ferdi olarak eğitimimi bu şehirde tamamladım, Büyükşehir Belediye Başkanı olarak bu şehre hizmet verdim ve bu dönem değerli hemşehrilerim tarafından İstanbul'u temsil etmek üzere TBMM'ye seçildim. İstanbul Merkezi Brüksel, 2010 yılında Avrupa'nın kültür başkenti olmaya hazırlanan İstanbul'un ve İstanbulluların, Avrupa başkentleriyle ortak gelecek ideallerini paylaşacağı bir merkez olacaktır. Burası, Türkiye ve Avrupa'yı birbirine bağlayan gerçek olgunun, Avrupa müktesebatı başlıklarından çok toplumların paylaştığı ortak değerler olduğunu kanıtlayacak bir diyalog ve istişare merkezidir. Bu sebeple, AB Komisyonu üyesi sayın Olli Rehn'in, Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Kadir Topbaş'a eşlik ederek Merkez'in açılış törenine birlikte katılmalarını anlamlı buluyorum." Erdoğan, mesajında, "İstanbul Merkezi siyasi bir girişim olmaktan ziyade sizler gibi dostların iyi niyeti sonucu işlevini yerine getirebilecek bir merkezdir. Merkez, İstanbul için AB'ye katılımın geleceğe yönelik bir hedef olmadığını, aksine, şehrin zaten Avrupa'nın düşünsel ve sanatsal hayatının ayrılmaz bir parçası olduğunu ortaya koyacaktır" ifadesini de kullandı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş‘ın yaptığı konuşmada ise; “İstanbul Merkezi Brüksel’in açılışı sebebi ile hissettiğimiz umut ve mutluluk dolu duyguları burada bugün sizlerle paylaşıyor olmanın sevinci içindeyiz. Bu sanat ve kültür merkezi, temsil etmekte bulunduğum ve aynı zamanda şehirlerinin Avrupa’nın başkentinde temsil edildiğini görmek isteyen İstanbul halkı için bir kıvanç kaynağıdır. Bu merkez, benim için sadece daha sık Brüksel’e gelmemiz ve Avrupa Komisyonu Üyesi Sn. Olli Rehn gibi yakın dostlarımızı görmemize vesile olması nedeniyle bile bir mutluluk sebebidir. Tabii ki İstanbul Merkezi, bizlere, bu akşam ve önümüzdeki aylar ve yıllarda çok sevdiğimiz şehrimizin başarılarını sizlerle paylaşma fırsatı verecektir. İstanbul Merkezi’ndeki bugün gösterimde olan sergiye baktığınızda İstanbullu sevgili hemşerilerimin bu duvarlardan bizi izlediklerini göreceksiniz. Aynı zamanda, şehrimize eşsiz bir özellik katan Boğaz’ın da çok güzel fotoğrafları bulunmaktadır. Tabii şehrimiz insanının ve şehrimizin manzaralarının fotoğraflardan görülebilenden çok daha güzel ve renkli olduğu yorumunu yaparsam bunu fotoğraflara bir eleştiri olarak algılanmamalı. Aksine, bu serginin, sadece bizlerin sizi ziyaret etmesine değil sizlerin de bizi İstanbul’da ziyaret etmeniz için bir vesile olmasını umuyorum. İstanbul, 2010 yılında Avrupa Kültür Başkenti unvanını kutlarken hepinizi İstanbul’da görmek istiyoruz. Yine inanıyorum bazılarınız çok daha erken şehrimizi ziyaret edeceklerdir. Brüksel İstanbul Merkezi müzakere değil bir diyalog merkezidir. Burası karşılıklı oturup, fikir alışverişi yapacağımız bir yerdir. Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğine yönelik müzakereler önümüzdeki yıllarda da devam edecektir. Bu zaman diliminin diyalog ve istişare içerisinde değerlendirildiği takdirde çok daha hızlı geçeceğine ve katılım müzakerelerinin bir zorluk olarak algılanmasının engellenebileceğine inanmaktayım. İstanbul Merkezi sahip olduğumuz ortak değerleri keşfedeceğimiz, mevcut farklılıklarımızı ifade ederek ortak bir yol bulacağımız ve ortak sorunlarımızı paylaşacağımız bir platformdur. Bu kapsamda, Türk ve Avrupa kimliklerinin birbiriyle uyumlu olup olmadığına ilişkin tartışmalar da gündeme gelecektir fakat eminim ki bunları aşıp daha önemli konuları, bizi güldüren konuları, umutlarımızı ve hayal kırıklıklarımızı, çocuklarımız ile sevdiklerimize nasıl daha sağlıklı bir gelecek bırakabileceğimizi konuşacağız. Bu Merkez’in kuruluşunun büyük emeklerle gerçekleştiğini vurgulamak ve bu vesileyle sabah erken saatlerde görev başı yapıp gece geç saatlere kadar çalışan takım arkadaşlarımıza teşekkür etmek isterim. Ve tabii ki birçok farklı ülkeden gelerek Merkez’in Yönetim Kurulu çatısı altında değerli zaman ve emeklerini gönüllü olarak Merkez’in hizmetine sunan Kurul üyelerine şükranlarımı ifade etmek isterim. Sizlerin varlığı, bizlerin çok iyi bildiği bir gerçeği, İstanbul’un evrensel bir hazine olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır. Sözlerimi kişisel bir mesaj ile sonlandırmak isterim. Belediye Başkanlığını yapmakta olduğum şehrin geçmişinde çok uzun bir tarih yatıyor. İstanbul, Avrupa’nın henüz bu ad ile anılmadığı tarihlerden beri Avrupa’nın bir parçasıdır. İstanbul’da yaşanan gelişmeler, 500 sene önce de Avrupa’yı ilgilendiriyordu, bugün de ilgilendiriyor. Belediye başkanlığını yürütmekte olduğum şehrin ekonomisi son genişleme dalgası ile Avrupa Birliği’ne katılmış bazı yeni Üye Devletlerin ekonomisinden bile büyük. Yaratıcı enerjisi yüksek, şaşırtma kapasitesi çok daha yüksek bir şehrin Belediye Başkanıyım. Hepsinden önemlisi, demokratik bir şehre Belediye Başkanlığı yapıyorum; bu şehrin yaşayanları kendi geleceklerini yönetmeyi benimsemiş; geleceklerini başkalarının kararlarına teslim etmeyen bir toplumdur. Bu şehrin insanları dayanışma ve destek için yüzlerini Brüksel’e dönmektedirler. İstanbul kardeşlik ve işbirliğinin önemini bilen, yüzü sürekli dışarıya dönük ve farklı toplumların birbirlerinden uzaklaşmak ve yalnızlığa düşmek yerine birlik içinde zenginleştiği bir geleceğe uzanan bir şehirdir. İstanbul paylaştığımız bu değerler için yaşayan bir şehirdir. Bu değerler sizin değerlerinizdir.Bu sebepten İstanbul adına bu mühim geceyi bizlerle paylaşmak için yanımızda olmanızdan dolayı teşekkürlerimi ifade etmek isterim." dedi.