İstanbul Serbest Mimarlar Derneği’nin (İstanbulSMD), mimarlık eğitimindeki temel malzeme bilgisi ve pratiğe dair uygulamaların eksikliğine dikkat çekmek ve konuyu çözümü yönünde tartışmaya açmak üzere hayata geçirdiği uygulamalı eğitim projesi “I2P- Idea To Product”, akademi ve sanayii tarafından da benimsendi. Öğrencilerden de yoğun ilgi gören projeyi, projenin geliştiricisi ve yürütücüsü İstanbulSMD Yönetim Kurulu Üyesi Y. Mimar Burak Pekoğlu ile konuştuk…
"I2P - Idea To Product" Projesi nedir, kısaca anlatabilir misiniz?
I2P - Idea to Product adını verdiğimiz proje; endüstri ve akademinin kesişiminde planladığımız özel bir müfredat eşliğinde, öğrencinin temel materyal bilgisini destekleyerek uygulamadaki farkındalığını arttırmayı ve disiplinler arası iletişim becerilerini geliştirmeyi hedefleyen bir çalışmayı anlatıyor.
Proje fikri nasıl ortaya çıktı? Hangi amaçla yola çıkıldı?
Pratik hayatına yeni başlamış genç mimar arkadaşlarımızın, materyal ve uygulama konusundaki bilgi eksikliğini uzun zamandır gözlemliyoruz. İstanbulSMD’deki toplantılarımızda sıkça ele aldığımız bu konu için, uygulamalı eğitimin önemine dikkat çekmek ve bu amacımızı sorunun çözümü noktasında bir sorumluluğa dönüştürmek istedik. İstanbulSMD çatısı altında çeşitli üniversitelerin dekan ve bölüm başkanlarıyla ele aldığımız akademik toplantıda, I2P projesinin eğitim ve pratik arasında başarılı bir köprü oluşturabileceği ve farklı üniversitelerde seçmeli ders olarak entegre edilebileceğinin fikirsel altyapısı konuşuldu. MEF Üniversitesi Dekanı Arda İnceoğlu’nun, İstanbulSMD akademisyen toplantısındaki, “Burak bu içeriği bir derse dönüştürelim!” şeklindeki değerli teşviği, Idea to Product (I2P) projesini test edebileceğimiz bir platformu bize sağlamış oldu. İlk etapta workshop seklinde kurguladığımız programı detaylandırarak bir müfredat oluşturduk, kendimize ve öğrencilere bir yol haritası çıkardık. Damla Soyseven’in de asistanlığı ile 2022 Bahar dönemi için seçmeli ders programını bu şekilde oluşturduk.
İstanbulSMD'den kimler projede yer aldı? Neler yaptı?
İstanbulSMD Yönetim Kurulu toplantılarında Durmuş Dilekçi başkanlığında başlayan bu programın derneğin kalıcı projelerinden biri olarak sürdürülmesi hedeflendi. Bu dönem Ali Hızıroğlu’nun başkanlığında devam eden yönetim sürecinde, bu projenin değerli çıktıları üzerinden, projenin derneğin “akademik komisyon” başlığı altında ele alınması, sonraki dönemlerde devam ettirilmesi ve geliştirilmesi hedefleniyor. MEF Üniversitesi’ndeki I2P seçmeli dersini bizzat ben yürüttüm, Damla Soyseven de öğretim asistanlığı yaparak destek verdi.
MEF Üniversitesi'nin projeye yaklaşımı nasıldı? Öğrencilerin ilgisine dair gözlemleriniz nedir? Dersi alan öğrenciler dışında da katılımcılar oldu mu?
Arda Hoca da Şebnem Hoca da süreç boyunca çok destekleyici ve bizler için hep yol gösterici oldular. Öğrenciler teknik gezileri iple çekti, öğretici olduğu kadar keyifli de zaman geçirdiler. Materyallerin potansiyellerini gördükçe heyecanları arttı, projelerini daha çok sahiplendiler. Öğrencilere arkadaşlarından “gezilere biz de gelebilir miyiz” diye soranlar olmuş, gezi programları sponsor firmalarla dönemin en başında yapıldığı ve belirli bir kontenjan olduğu için, dersin kayıtlı öğrencileri dışındaki öğrencileri maalesef dahil edemedik. Ancak diğer öğrencilerden gelen bu talepler de bizleri mutlu etti açıkçası.
Müfredatı nasıl oluşturdunuz?
Öğrencilerle paylaşmayı hedeflediğimiz temel materyal bilgisini, malzeme işleyiş yöntemlerini bir tasarım sorusu eşliğinde irdelemek istedik. Müfredat, bu saydığım konuları odağına alarak ahşap, metal ve doğal taş malzemeleri üzerinden gözlem fırsatı veren, bu malzemelerin işleniş biçimlerini sorgulatan bir kurguya sahip olacak şekilde tasarlandı. Aynı zamanda üreticilerle kurulan iletişim beceresini de geliştirmeyi planladık.
Projeye hangi malzeme üreticileri katıldı, hangi konularda ne gibi destekler geldi?
Doğal taş için Alimoğlu, metal için Kasso ve ahşap için Ahşap Ürün Sanayi sponsor firma olarak bize destek verdi. Daha müfredatı kurgularken onlarla iletişime geçtik, değerli fikirleriyle bize destek olmaya sürecin en başından başladılar. Her biri kendi üretim tesisinde bizleri ağırladı, fabrikayı gezdirip malzeme ve malzeme işleyiş süreçleriyle ilgili bilgilendirdiler, öğrenciler projelerini sundu, teknik ekipleriyle birlikte uygulamaya yönelik geliştirici kritiklerini paylaştılar. Final aşamaya gelindiğinde de tasarımları uygulamaya geçirme aşamasında yine sponsor firmalar hem malzeme hem uygulama anlamında destek sağladılar.
Proje kapsamında fabrika gezileri de düzenlendi. Öğrencilerin malzemenin üretimi ile ilgili fikir sahibi olmalarının ne gibi katkıları oldu?
Tasarım sürecinde teorik bilgiyle düşünmekle, gerçek hayatta sahip olunan teknoloji ile neler yapılabildiğini gördükten sonra düşünmek arasında oldukça büyük fark oluyor. Malzemenin yapısını, nasıl işlendiğini bildiğiniz zaman düşünme biçiminiz ve onu kullanma şekliniz de ona göre şekilleniyor. Fabrika gezilerinden sonra, öğrencilerin neredeyse tamamı çalışmalarını başka bir gözle tekrar değerlendirdi ve geliştirdi, bunu çok net gözlemledik.
Proje, pilot bir proje olarak başladı, devamı gelecek diye umuyoruz. Bu konuda çalışmalarınız var mı?
Bu yıl için, Ali Hızıroğlu başkanlığında geliştirdiğimiz ve yönetim kurulu üyemiz Burak Ünder’in hazırlamış olduğu dernek komisyonları altlık çalışmalarında, eğitim komisyonu başlığı altında I2P projesini devam ettirmeyi ve geliştirmeyi planlıyoruz. Bu şekilde bir sonraki yönetim kurullarına aktarılabilmesini amaçlıyoruz. Bu proje devam ettiği sürece önemle üstünde durduğumuz nokta öğrencilerin akademi ve endüstri ile birebir temasının geliştirilmesi olacaktır.
Proje, bir yandan da akademi ile endüstri arasında bir köprü kuruyor. Bu konuda akademinin ve sektörün yaklaşımı nasıldı?
Bu konuda üniversitelerin birbirinden farklı tutumları veya olanakları mevcut. İstanbulSMD olarak biz bu bağlamda kendi üyelerimizin birikimlerini ve derneğin sektörel anlamdaki kaynak bulma ve birleştirici gücünü akademik gelişime katkı amaçlı açmak ve yaymak istiyoruz. İstanbulSMD’nin akademi ve üreticiler arasında köprü olması ve eğitime çok farklı açılardan katkı sağlayabilmesinin potansiyelini I2P projesi ile test etmiş olduk. İlkini gerçekleştirmek oldukça zor ve mücadele isteyen bir süreçti. Bu modelin ortaya çıkarılabilmesi İstanbulSMD’nin akademi ve endüstri arasında başarıyla köprü kurması sayesinde mümkün oldu. Derneğin eğitim komisyonu altında bu köprüyü daha da güçlendirip, geliştirip, çeşitlendirebileceğimizden şüphem yok. Bunun için akademik paydaşlarımızın da istekli olmasını son derece önemli buluyorum.
Stüdyonun final çıktısı olan “THE CUBE” ismi verilen enstelasyon, etkileşimli mekansal bir yapı ve deneysel bir çıktı olarak MEF Üniversitesi giriş bölümünde yerini aldı. Bu çıktı yapılan projeyi ne kadar yansıtıyor, genel değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?
The CUBE adı verdiğimiz dersin çıktısı aslında tüm süreci çok güzel yansıtan bir enstalasyon oldu. Sekiz farklı köşesinin farklı grup öğrenciler tarafından, taş, metal ve ahşap malzemelerinin kolajıyla oluşturulduğu küp, diyagonal bir biçimde ve insan ölçeğini dikkate alarak içine kullanıcıyı alacak şekilde tasarlandı. Çoklu iletişim ve koordinasyon gerektiren bu enstalasyonun tasarım sürecinin kendisi politik bir dayanışmayı ve farklı fikirlerin bütüncül bir geometri üzerinden kurgulanabileceğinin epik bir göstergesi olarak MEF Üniversitesi’nin bahçesinde sergilenmektedir.
Öğrencilerden nasıl dönüşler aldınız?
Öğrenciler tüm süreç boyunca hallerinden oldukça memnun görünüyordu ve ders yılı boyunca üretme motivasyonlarının arttığını gözlemledik. Dersi almayan ve süreçten haberdar olan diğer öğrencilerden de dersin devamının olup olmayacağı ile ilgili sorular aldık. Bu geri dönüşler bizim için mutluluk verici.
Eğitimlerde tasarım ve uygulamaya ağırlık verildi. Bunlar eğitim sistemimizin de eksik olduğu noktalar aslında. Bu kapsamda Türkiye'deki mimarlık eğitimiyle ilgili genel değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?
Bu dersi sadece bir üniversite ile sınırlı kalmaması, yaygınlaşması yönünde bir dokümantasyon haline getirdik. Süreci en başından sonuna kadar belgesel niteliğinde kısa bir film halinde YouTube kanalımızda yayınladık. Böylece farklı öğrencilerin de süreci izlemesini ve bu süreçten ilham almasını arzu ediyoruz. Bu konuda öğrencilerin katkısı ve bu tarz imkanları talep etmesi de büyük önem taşımaktadır. Bizler işin mutfağında olan kişiler olarak eğitime katkı vermeyi ve bilgiyi paylaşma konusunda çok istekliyiz. İstanbulSMD’nin bu konudaki köprü görevinin geliştirilmesi, mimarlık eğitiminin uygulama, tecrübe ve pratik ile buluşmasında kilit bir rol oynayabileceğine inanıyorum.