Hükümetler, Nükleer Enerjiyi Daha Dikkatli Değerlendiriyor



Deloitte'un raporunda, dünyada hükümetlerin çoğunluğunun, Japonya'daki olaylar sonrasında nükleer enerjinin artılarını ve eksilerini daha dikkatli değerlendirdiği belirtildi. Denetim, vergi, yönetim danışmanlığı ve kurumsal finansman hizmeti veren Deloitte, ''Güçlü Fikirler 2011: Elektrik üretim ve dağıtım sektöründe önümüzdeki dönemde ortaya çıkması beklenen ilk 10 global soruna bakış'' raporu ile enerji sektörünün güncel sorunlarını değerlendirdi.

Geleceğe ilişkin tahminlerin de yer aldığı raporda, önümüzdeki 30 yılda enerji talebinde yüzde 50'nin üzerinde artış olacağı, sektördeki firmaların farklı enerji kaynaklarının risklerini değerlendirdiği belirtildi.

Rapora göre, ekonomik büyümeye paralel olarak elektrik enerjisine talep artacak, Japonya'da meydana gelen deprem ve sonrasında yaşanan nükleer felaketin etkileri 2011 ve 2012'de hissedilmeye devam edilecek, 2012'nin en önemli konusu altyapı güvenliği ve risk yönetimi olacak. Veri toplamada ileri teknolojilerin kullanılması da bu konularda önemli rol oynayacak.

Fukuşima nükleer santralinde meydana gelen olaylar sonrasında hükümetlerin çoğunluğunun nükleer enerjinin artılarını ve eksilerini daha dikkatli değerlendirdiği tespiti yapılan raporda, ''Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu ülkeler altyapılarını, toplumu, su ve gıda kaynaklarını etkileyebilecek potansiyel zararları tekrar gözden geçirerek, seçenekleri değerlendiriyor'' ifadesine yer verildi.

Raporda, geliştirilmiş sondaj teknikleri sonucunda yeni keşifler yapılması nedeniyle pek çok ülkede erişilebilirliği ve fiyatının düşük olması nedeniyle benzinin en çok tercih edilen enerji kaynağı olduğuna, buna karşın önümüzdeki 40 yıl boyunca hidrokarbonların enerjinin ana kaynağı olmaya devam edeceğine dikkat çekildi.

Fukuşima felaketinin etkisiyle nükleer enerjiye yönelik planların yavaşlayacağı kaydedilen raporda, ''Bunun sonucu olarak da kömürün, temiz kömür teknolojilerinin ve sıfır emisyonlu elektrik santrallerinin önemi artacak. Ayrıca, uzmanların tahminlerine göre biyokütle, güneş ve rüzgâr enerjisinin yanı sıra jeotermal enerji 2050'de toplam enerjinin yüzde 35'ten fazlasını oluşturacak'' değerlendirmesinde bulunuldu.

Raporda, ciddi derecede yükselen talebin karşılanması için büyük yatırımlar yapılması gerektiği de belirtildi.