Samsun İdare Mahkemesi, plansız ve imarsız bir şekilde deniz dolgusuyla yapılan Karadeniz Sahil Yolu Güzelçay - Sinop 1. Kısım Projesi’ni geçen yıl iptal etmişti. Ancak Karayolları projeyi küçük rötuşlarla yeniden başlattı.
Karayolları Genel Müdürlüğü, imar planı hazırlanmadan 1998 yılında ihale edilen Karadeniz Sahil Yolu’nun 36.3 kilometrelik Gerze - Yakakent geçişinin inşaatına dolgu imar planı hazırlamadan başlayıp 10 kilometrelik kısmı bitirdi. Çevrecilerin başvurusu üzerine mahkeme inşaatı durdurdu ancak bu kez Karayolları projeyi küçük rötuşlarla yeniden başlattı. Çevreciler yeni dava açarken, müteahhit firma da, denizi ikiye bölerek yolun yalnızca yol şeridini oluşturan kısmını hızla doldurmaya devam ediyor.
İki kat pahalı yolu tercih ettiler
Karayolları, müteahhit firmaya bugüne dek 59 milyon YTL ödenek verdi. Karadeniz Sahil Yolu’nun tamamlanan kısmında maliyetin çoğunlukla yüzde 50’nin üzerinde artış gösterdiği göz önünde bulundurulduğunda, yolun kilometresinin yaklaşık 15 milyon dolara mal olacağı iddia edildi.
Belediye ve çevreciler, usulsüz uygulamaya tekrar itiraz ederek dolgu imar planlarının iptali için Danıştay’a yeni bir dava açtı. Plansız ve imarsız bir şekilde deniz dolgusuyla yapılan Karadeniz Sahil Yolu Güzelçay - Sinop 1. Kısım Projesi’ne yapılan itirazı değerlendiren Samsun İdare Mahkemesi, geçen yıl, “Deniz geçkisinin, kara geçkisine oranla iki kat daha pahalı olduğu ve bu yönüyle kamuya mali külfet getireceği” gerekçesiyle projeyi iptal etmişti.
Mahkeme, yolla ilgili kararında, “Dolgu planları onaylanmadan projeye başlandığı, bu yönüyle devlet yollarının projelendirme ve yapım sürecinde uyulması zorunlu temel kriterlere uyulmadığı, davaya konu 28 kilometrelik kısmının kara yönünde projelendirme olanağı olduğu halde bu hususun değerlendirilmediği, projenin kıyı ve imar mevzuatına uygun olarak hazırlanmadığı anlaşılmış olup dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunamadığına” hükmetmişti.
Kararın ardından Karayolları, daha önce belediyelerin olumsuz görüş bildirmeleri nedeniyle bu kez belediye sınırlarına kadar olan kısmın imar planını hazırladı. Üstelik, iki ayrı noktada çok küçük bir değişiklik yaparak sanki yeni bir planmış gibi yine deniz dolgusuyla geçen bir yol projesini, belediye yerine Bayındırlık İl Müdürlüğü’ne göndererek bakanlığa sundu.
Belediyeyi yok saydılar
Bakanlık, Şubat 2008’de, mahkemenin kararına rağmen Gerze Belediye sınırları dışında kalan 13 kilometrelik kısmına ait 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Nazım Ve Uygulama Dolgu Alanı İmar Planı’nı onayladı. Plan, askıya asılmak üzere Temmuz 2008’de Dikmen Kaymakamlığı’na gönderildi. Deniz dolgusuyla yol yapımına karşı çıkan Karadeniz Sahilleri Koruma Platformu üyesi çevreciler ve Gerze Belediyesi, bu durumu, Sinop Bayındırlık İl Müdürlüğü’nün 11 gün sonra gönderdiği yazıyla öğrendi.
Plan askıdayken inşaat başladı
Çevrecilerin avukatı Yakup Şekip Okumuşoğlu, onaylanan plana itiraz etti.
Yolu yapan müteahhit firma Cengiz İnşaat ise imar planı henüz askıdayken, Çayönü
mevkiinde deniz dolgusu yapmaya başladı.
Yasa, askıya yapılan itirazlar
sonuçlandırılmadan inşaat izni vermezken, deniz dolgusuyla yol yapan Cengiz
İnşaat, yüzlerce kamyonu seferber etti.
Gerze Belediyesi: Sahillerimiz hile yoluyla yok ediliyor
Gerze Belediye Başkanlığı, yasaların alenen çiğnendiğini belirten bir yazıyı, ilgili tüm kurumlara ve TBMM’ye gönderdi. Belediye Başkanlığı adına gönderilen yazı şöyle:
“Karadeniz Sahil Yolu bizim için bir umut ışığıyken şimdi tüm umutlarımızı söndürür niteliğe büründü. Deniz dolgusu, turizm şehri olan Gerze’yi bitirecek, halkını göçe zorlayacaktır. Mahkemenin kesinleşmiş kararına rağmen hukukta hile yoluna gidilerek sahillerimiz yok ediliyor. Töngel Sokağı koy uzantısında bir tünel ve İdemli Koyu’nun civarında da viyadük adı altında bir köprü konarak, küçük bir rötuşla proje yeniymiş gibi onaylandı. Belediyemiz yok sayıldı. Yolu kapımıza dayandırıp ‘oldubittiye’ getirmeyi planlıyorlar. Her türlü yasal hakkımızı kullanacağımızı bildiririz.”
Koruma Platformu: Benzer bir süreci Ardeşen’de yaşadık
Karadeniz Sahilleri Koruma Platformu sözcüsü Hasan Sıtkı Özkazanç, “Benzer bir süreci Fındıklı ve Ardaşen’de yaşadık. Yargı süresinin uzaması nedeniyle mahkeme, yol inşaatı bittikten sonra iptal kararı verdi. Aynı şeylerin yaşanmaması için mahkemenin, daha önce verilmiş bilirkişi raporlarını dikkate alarak yürütmeyi durdurmasını talep ettik” dedi.