Artvin Şavşat’ta, Hanlı HES projesi için verilen çevresel etki değerlendirme (ÇED) olumlu kararı bilirkişilerin itirazları ve yurttaşların tepkisiyle iptal edildi. Karar Danıştay tarafından onandı. Projenin gücünü artıran şirket bu kez ÇED’den muaf tutularak ÇED gerekli değildir kararı verildi. Yurttaşların ikinci kez açtığı davada çoğunluğu aynı kişilerden oluşan bilirkişi heyeti bu kez projenin bölgeye zarar vermeyeceğini iddia etti.
BirGün’den Gökay Başcan’ın haberine göre; Hanlı HES projesi için Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 14 Şubat 2018 yılında ÇED olumlu kararı verildi. Bölge halkı kararı yargıya taşıdı. Rize İdare Mahkemesi’ne açılan davada bilirkişi heyeti atanmasına karar verdi. 7 kişilik bilirkişi heyeti, projenin toprak kayması, heyelan riski, ekosistemde parçalanma ile dere morfolojisinin ve su kalitesinin bozulması, toz ve gürültü, çevresel akış (can suyu), yüzey ve yeraltı suları, kümülatif etki değerlendirilmesi, proje alternatifleri, vb. yönleriyle alandaki ekosisteme kabul edilemez sınırlarda zarar vereceğini belirtti.
Mahkeme, bilirkişinin hazırladığı rapor doğrultusunda karar vererek projeyi iptal etti. Şirket temyize başvurdu, Danıştay bölge halkını haklı bularak kararı onadı.
Şirket karar Danıştay’da görülürken yeni bir başvuru yaptı. 3.97 megawat (Mw) kurulu gücüne sahip proje için ÇED olumlu kararı alan şirket, HES’in gücünü 8.54 Mw’ye çıkardı. Projenin büyümesine rağmen ÇED’den muaf tutularak ÇED gerekli değildir kararı verildi. ÇED gerekli değildir kararlarını il çevre ve şehircilik il müdürlüklerinin vermesine rağmen bu projede ÇED gerekli değildir kararını Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı verdi.
Bölge halkı yeniden hukuki süreci başlatarak ÇED gerekli değildir kararına itiraz etti. Mahkeme, bilirkişi heyeti atadı. Eski heyetten 4 kişinin yer aldığı bilirkişiler, aynı yerde daha büyük bir projenin bölgeye zarar vermeyeceğine ilişkin görüş verdi. Avukat Halis Yıldırım bilirkişilerin raporuna itiraz ederek, yeni inceleme yapılması talep etti.
Süreci değerlendiren Avukat Yıldırım, Türkiye’de böyle bir davanın eşi benzeri yok. Hem projeyi büyütüyorlar hem de ÇED’den muaf tutuluyorlar. Aynı bölge, aynı yer, aynı ekosistem, çoğunluğu aynı bilirkişiler ama rapor farklı. Tüm Şavşat’ın 28 köyünü etkileyen birinci dava da kadim su hakkı ve doğanın ağır zarar göreceği tespiti yapılmışken kendi tespitlerini inkar eden bilirkişiler şimdi aksi yönde rapor düzenleyebildiler.” dedi.
Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.