Hollanda’daki Müslümanlar İçin Mezarlık Tasarladı

Furkan Köse (32) doğma büyüme Hollandalı bir Türk vatandaşı. Amsterdam’daki Mimarlık Akademisi’nde son sınıf öğrencisi. Bugünlerde yaklaşan mezuniyeti ile bir başka sevinci de yaşıyor. Çünkü Hollanda’daki tüm son sınıf öğrencilerinin bitirme projelerinin katıldığı Archiprix yarışmasında birinci oldu.

1979’dan beri yapılan bu yarışmada dereceye giren ilk Türk olmasının yanı sıra, projesi de çok ilginç. Köse, Hollanda’da yaşayan ve öldükten sonra nereye gömüleceklerini dert ettikleri için anavatanlarına geri dönen Müslümanlar için bir mezarlık tasarladı. Amsterdam Belediyesi’nin daha evvel yaptığı araştırmalarda böyle bir ihtiyaç olduğu ortaya çıkınca Furkan Köse kolları sıvamış, çizim masasına oturmuş.

Bir Müslüman mezarlığı tasarlamak nereden geldi aklınıza?

- Burada çok mezarlık var ama sadece Müslümanlara ait bir mezarlık yok. Diğer mezarlıklarda bir bölüm veriyorlar Müslümanlara. Bu bir Hıristiyan mezarlığı da olabiliyor, tüm dinlerin birlikte kullandığı da. Bir de bunu bir sosyal sorumluluk projesi olarak gördüm. Neden derseniz, ben buradaki ikinci jenerasyonum. Bizden önce gelen annelerimiz, babalarımız hep bir gün Türkiye’ye dönmek istiyorlar, orada ölmek istiyorlar. Bunun sebeplerinin biri de cenazelerinin vatanlarına gitmesi, öldükten sonra gömülecekleri yerlerde kendilerini evde gibi hissetmek istemeleri. Şimdilerde bu düşünce değişiyor, burada kendilerine ait bir defin yeri olduğu zaman içlerinin daha rahat edeceğini biliyorum.

Yine de 32 yaşında birinin kalkıp mezarlık tasarlamayı düşünmesi ilginç. Yakınlarınız bu yüzden sıkıntı mı çekti ya da dini duygularınız mı çok kuvvetli?

- Sadece Hollanda’da yaşayan Türklere nasıl faydalı olabilirim diye düşündüm. Mezarlık konusu hakikaten önemli buradaki Türkler için. Her şeyimiz var, yaşam standardımız iyi, bir eksiğimiz yok. Bir tek bu eksik gibi geldi bana. Artık hayatları sona erince burada da güzel bir yere gömülebileceklerini bilmek, Türkiye’ye geri dönüş planlarında etkili olacak. İslam ve Müslüman olma son yıllarda hep negatif olarak algılandı. Amacım, İslam kültürünün Hollanda’da daha pozitif olarak algılanmasına ve entegrasyonuna da katkıda bulunmak.

Projeniz şimdilik sadece kağıt üzerinde. Bir gün realize edilecek mi? Neler yapıyorsunuz bunun için?

- Gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine dair kesin bir şey söyleyemem ama durum iyi gözüküyor. Amsterdam Belediyesi’nin yaptığı bir araştırmada böyle bir ihtiyaç olduğu daha önce de ortaya çıkmıştı. Şimdi belediye ile görüşüyoruz; onlar yer verirse ve sponsor bulunursa gerçek olmaması için bir sebep yok. Ama o kadar da kolay değil tabii.

Mezarlığınızı tasarlarken neleri göz önünde bulundurdunuz?

- Avrupa’daki camiler ile ilgili büyük tartışmalar var. Apartman daireleri bile cami olarak kullanılıyor ama esas amaç, Türkiye’deki gibi klasik mimariye sahip camiler inşa etmek. Benim yaptığım bir cami değil, mezarlık ama camiler ve mezarlıklar neden modernize edilmiyor diyerek çıktım yola. Arabistan’da, Hindistan’da modern ve sıra dışı formda camiler yapılıyor. Benim projemde de tam bir cami olmasa da mescit olarak kullanılabilecek bir yer var.

Başka ne yenilikler var projenizde?

- Biraz da Avrupa’daki defin törenlerinden esinlendim. Ölen kişi hakkında bir şeyler söylenmesi, bir tören yapılması çok güzel geliyor bana. İslam’da ise sadece cenazeyi kaldıran imam ölen kişi hakkında bir şeyler söyler. Ama gerçekten tanımıyordur o kişiyi. Ben, ölenin yakınlarının konuşmalar yapabileceği, bir törenin gerçekleştirilebileceği bir salon koydum projeme. Bir de Türkiye’de cenazeler mezarlıktaki veya camideki gasilhanede yıkanır ama burada hastanelerde yapılıyor bu iş. Benim projemde bir gasilhane de var. Tören salonunda, vefattan sonra evde yapılan mevlitler ve dualar da yapılabilir.

Çok modern bir tasarım yapmışsınız.

- Görüntüde her şey çok geometrik gibi duruyor ama aslında Osmanlı mimarisinden çok da uzak değil. O geometride güzel bir denge bulduğumu düşünüyorum İslam mimarisi ve modern mimari arasında.

Türkiye’deki mezarlıkları gördünüz mü hiç?

- Hayır ama çok güzel olduklarını ve çok mermer kullanıldığını biliyorum. Fotoğraflarda ve gazetelerde görüyorum. Sanırım Aşiyan Mezarlığı, bir yamaca yapılmış ve deniz gözüküyor; orası çok etkileyici geldi bana. Benim projem sizdekilere kıyasla çok modern gözüküyor ama bol bol mermer kullandım ben de.

Peki ‘Burası memlekettekilere benzemiyor, ben burada gömülmek istemem’ derler diye korkmuyor musunuz?

- Evet, Türklerin böyle bir talebi olabilir. En az Türkiye’deki gibi güzel olmasını isterler. Ama benim projem onların isteyeceği gibi oldu. Mermer, kireçtaşı, beton ve yeşillikler çok dengeli bir şekilde kullanıldı. Bir de bu sadece Türkler için bir mezarlık değil, Hollanda’da yaşayan tüm Müslümanlar için.

ARCHIPRIX YARIŞMASI NEDİR

Her sene ülke çapındaki tüm öğrencilerin katıldığı Archiprix yarışmasındaki esas kriter, farklılık ve çeşitlilik. Birçok tasarım yarışmasından farklı olarak öğrencilere belli bir konu verilmiyor. Öğrenciler konularını ve sunum şekillerini serbest olarak belirliyorlar. Archiprix yarışmasında dereceye girecek projeler aralarında akademisyenlerin ve profesyonellerin olduğu, ince eleyip sık dokuyan bir jüri tarafından seçiliyor. Bu yarışmada dereceye girmek, yeni mezunun profesyonel hayata atılımında büyük bir itici güç olarak kabul ediliyor. Furkan Köse’nin birinci olduğu yarışmada ikinciliği Frankfurt-Hahn havalimanı için yolcu terminali ile Theo Reitsema aldı. Yeraltı Kulübü ile Petra van de Ven Özel Mansiyon Ödülü’nü aldı. Daha fazla bilgi için www.archiprix.nl veya www.puuur.nl adreslerini ziyaret edebilirsiniz.