İnşası mimar Barborini tarafından 1859 yılında tamamlanan
ve bugün Hollanda Başkonsolosluğu olarak kullanılan
Hollanda Sarayı’nın 150’nci yıldönümü 10 Aralık Perşembe günü
‘Dutch December Dance’ resepsiyonu ile kutlandı. Hollanda
Kraliyeti İstanbul Başkonsolosu Onno Kervers’in ev sahipliğinde
düzenlenen geceye aralarında Gaye Sökmen Sait Sökmen, Pelin Batu, Nihat Odabaşı
ve Azra Akın gibi iş ve sanat dünyasından pek çok ünlü Türk ve Hollandalı konuk
katıldı. Gecede ayrıca, Hollanda Sarayı’nın 150’nci yıldönümü şerefine
Marlies Hoenkamp tarafından kaleme alınan 'İstanbul’da
Hollanda Sarayı' isimli kitabın ilk kopyası Beyoğlu Belediye Başkanı
Ahmet Misbah Demircan’a hediye edildi.
Hollanda
Kraliyeti İstanbul Başkonsolosu Onno Kervers, “ Bu gece,
Hollanda ile Beyoğlu, İstanbul ve Türkiye arasında çok uzun yıllardır süregelen
mükemmel ilişkiyi ve Hollanda Sarayı’nın 150. yılını kutluyoruz. Aynı zamanda
Saray hakkında yazılmış ve Türk-Hollanda dostluğu anlatan İstanbul’da Hollanda
Sarayı kitabının da genişletilmiş yeni versiyonunu sizlerle paylaşıyoruz.
Okuyucular kitap sayesinde; aramızdaki bağların ne kadar derin ve farklı
kültürlerin her iki ülke için ne kadar faydalı olduğunu görme imkanı bulacaklar”
diye konuştu.
Bir
buçuk asır boyunca pek çok önemli tarihe tanıklık eden Saray, bugün Türkiye ve
Hollanda’nın ortak kültürel geçmişinin daimi bir parçası haline geldi. Saray’ın
ilk ev sahibi olan Hollandalı diplomatik temsilci Cornelis Haga’nın İstanbul’a
gelişi ise Türkiye – Hollanda ilişkilerinin sürdürülmesinin temelini oluşturdu.
Her iki ülkenin ortak kültürel geçmişinin daimi bir parçası olan Saray ve 150
yıllık mirasın gelecek nesillere aktarılabilmesi için de ‘İstanbul’da Hollanda
Sarayı’ isimli çok özel bir kitap hazırlandı.
Hollanda Sarayı’nı anlatan
ve Marlies Hoenkamp tarafından kaleme alınan kitapta, Saray’ın
mimarisinden Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki Hollanda elçiliğine, diplomatik
ilişkilerden Hollanda-Türk ortak kültürel geçmişine kadar pek çok konu ele
alınıyor. Hollanda elçileri, onların eşleri ve alışkanlıkları, saray papazları,
saray ressamı Vanmour, Saray’da çıkan yangınlar ve restorasyon çalışmalarına da
yer verilen kitapta, binada gezinen hayaletlere kadar her şeye; kısacası insanın
günlük yaşamının tüm inceliklerine değiniliyor.
Beyoğlu İstiklal
Caddesi’nde 197 numaralı yüksek demir kapı, Hollanda Konsolosluğu’nun bahçesine
açılıyor ve 19. yüzyıldan kalma bir sayfiye evi görüntüsünü veren Saray’ın önüne
geliniyor. Taşlarla döşenmiş avlunun çevresinde bulunan ve anıtsal özelliğini
bugüne kadar korumuş olan Saray’ın hemen yanında modern bir cam cephe ile
dikkati çeken tamamen farklı bir mimariye sahip Konsolosluk binası yer alıyor.
Konsolosluk binasının karşısın da ise; 1711 yapımı dört köşe taştan yapılmış
Hollanda Kilisesi (The Dutch Chapel) bulunuyor.
Türkiye - Hollanda
arasında 400 yıla dayanan karşılıklı ilişkilerin en büyük ve en değerli sembolü
olarak tanımlanan Hollanda Sarayı’nın terasından, Boğaz ile Haliç’in birleştiği
noktayı, adaları, Marmara Denizi’ni, Boğaz’ın karşı yakasındaki tepeleri, Asya
kıtasının en batı köşesini görmek mümkün.