Hippodrom/Atmeydanı Sergisi’ni Görmeli



Pera Müzesi’nde yalnız İstanbul’da yaşayanların değil, Türkiye’de yaşayan herkesin, buraya gelen ziyaretçilerin de mutlaka görmesi gereken bir sergi var: “Hippodrom/Atmeydanı: İstanbul’un Tarih Sahnesi”.

Sergi kataloğunun başındaki 2010 yılında, Avrupa’nın Kültür Başkenti’nden Hippodrom’u ve Atmeydanı’nı Selamlamanın Mutluğu yazısında, serginin önemi şöyle vurgulanıyor:

“Hippodrom Bizans İstanbulu’nun en büyük ve en önemli yapılarından biriydi. Atmeydanı ise Osmanlı İstanbulu’nun en önemli ve kamusal alanlarından biri oldu. Cumhuriyetin kuruluş döneminde de önemli olaylara ev sahipliği yapan İstanbul’un bu çok özel ve renkli alanını, İstanbul’un Avrupa’nın Kültür Başkenti olduğu 2010 yılında, bu sergiyle selamlamanın mutluluğunu yaşıyoruz”.

Suna, İnan&İpek Kıraç imzalı bu sunuşa, birçok kişinin imza atacağından kuşkum yok.
Birçok dönemde önemini, işlevini yitirmemiştir.
Brigitte Pitarakis’in Giriş’inden, Hippodrom’un görkemini ve boyutlarını öğrenebiliyoruz.
Bugün orada ziyaretçiler üç anıt görüyorlar: Örme Sütun, Yılanlı Sütun, Mısır Dikilitaşı.
Bugün gördüklerimizin ardındaki tarihi öğrendiğimizde, bugünü, bugüne kalanları daha iyi anlarız. Gelip geçtiğimiz yerlerin önemini ancak o zaman anlarız.

* * *

Hippodrom Alanı’nın bugün yukarıdan çekilmiş fotoğraflarını ve diğer görsel malzemeyi karşılaştırdığınızda, buranın görkeminin ihmal edildiği düşüncesine kapılabilirsiniz.
Hippodrom arkeolojisinin yeterince yapılmadığını yazıya getiren yazar, 1927-1928, 1932, 1950 yıllarında yapılan kazıların, Hippodrom’un tarihine ışık tutacak kapasitede olmadığını belirtiyor.
Sergideki eşyaya belki gezilerinizde rastladınız, yabancılar da gördü ama bunların ne olduğu konusunda çoğumuz bir fikir sahibi değiliz, bu sergi ve iki ciltten oluşan sergi kataloğu yaşadığımız kentteki önemli bir yeri bize tanıtıyor.
Hippodrom’un Atları’nı Anne McCabe yazmış, bu incelemede yarışı kazanan atların nasıl kendi başlarına birer varlık olarak anıldıklarını hatta zaferlerini kutlamak için şiirler bile yazıldığını belirtiyor.
Batılı seyyahlar, Hippodrom’u yeniden keşfettiler.
Hippodrom Eğlenceleri bölümünde, buranın yapılış amacı ve kullanılışı inceleniyor.
Tarihte Hippodrom’u ve yapılan arkeolojik çalışmaları da hem yazı görsel malzeme bakımından bizi epeyce bilgilendiriyor.

* * *

Osmanlı döneminde buranın işlevi neydi?
Onun da yanıtını başka yazıda bulacaksınız.