İmza attığı inovatif ürünler ve projelerle deprem farkındalığını artırmak ve kayıpları azaltmak için çalışan Hilti, bu konuda yürütülen etkinliklere de desteğini sürdürüyor. Türkiye Deprem Mühendisliği Derneği tarafından düzenlenen 6. Uluslararası Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı’na 2019 yılında olduğu gibi bu sene de sponsor olarak katkı sağlayan Hilti Türkiye, binaların yönetmeliklere uygun yapılmasının önemini katılımcılara aktarırken, standında yer alan sismik onaylı ürünleri, TR069 tasarım metodu ve Profis Engineering yazılımıyla ziyaretçilerden tam not aldı. 3 gün boyunca standında ziyaretçilerini ağırlayan Hilti Türkiye, depremin yıkıcı etkilerini azaltmak için yapılacak çalışmalara karşı farkındalığın toplumun her katmanına yayılması için önemli temaslarda bulundu.
Gelecek dayanıklı binalar üzerine inşa edilebilir
Geleceğin ancak dayanıklı binalar üzerine inşa edilebileceğini vurgulayan Hilti Türkiye Pazarlama Direktörü Özgecan Işıltan; “Aktif fay hatları üzerinde konumlanan ülkemizde oluşabilecek şiddetli bir depremin yeniden can ve mal kayıplarına neden olmaması için deprem yönetmeliğine göre inşa edilen binalarda yaşamak ve deprem anında neler yapılacağını bilmek hayati önem taşıyor. Bu konuda yapılan araştırmalar, can kayıplarının yüzde 10’unun yapısal olmayan nedenlerden kaynaklandığını ortaya koyuyor. Dolayısıyla küçük gibi görünen dübeller, deprem anında hayatta kalmak için bir can simidine dönüşüyor. Hilti olarak deprem anında oluşacak şok yüklerini taşımak için dizayn ettiğimiz sismik onaylı dübellerimizle dış cephe, çelik konstrüksiyon, asansör, elektrik ve mekanik taşıyıcıların montajını gerçekleştirerek bina güvenliğini kontrol altına alıyoruz. Türkiye’nin içinde bulunduğu zorlu deprem kuşağı göz önüne alınarak, Avrupa Teknik Onay Organizasyonu (EOTA) tarafından Avrupa Teknik Değerlendirmesi Belgesi (ETA) altında verilen sismik onayına sahip dübellerimiz, deprem anında dübellerde oluşabilecek yerinden çıkma, patlama gibi aksaklıkların önüne geçerek tehlikeli kazaların yaşanma olasılığını en aza indiriyor” şeklinde konuştu.
Hilti’den binaların dayanıklılık performansını iyileştiren teknoloji
Stant alanında elektro-mekanik askı ve destek sistemlerinde kullanılan ve Türkiye’de üretilen modüler profil portfolyosunu da tanıtan Hilti, birçok ürünün hem sismik hesaplı hem de sismik onaylı metot ve çözümleri içermesi sayesinde sektör profesyonellerinden büyük ilgi gördü. Mekanik tesisat elemanlarının duvara sabitlenmesini sağlayan sistemin deprem anında ilgili elemanların betondan sıyrılıp yaralanmalara sebep olmasının önüne geçtiğini vurgulayan Özgecan Işıltan; “Sismik hesap yapabilen sistemler, aynı zamanda endüstriyel yapıların güvenliği konusunda da hassas çıktılar sağlıyor. Beton-çelik birleşimlerinde ülkemizde geçerli tasarım metodu olan TS EN 1992-4’e uygun tasarım yapılabilen Profis Engineering yazılımımız ise güvenli ve optimize edilmiş tasarım seçeneğini sunuyor” diyerek sözlerini tamamladı.
*
Hilti ve Hilti Türkiye Hakkında
Dünyanın en küçük ülkelerinden biri olan yaklaşık 39 bin nüfuslu Lihtenştayn Prensliği’nde 1941 yılında doğup, bugün yaklaşık 30 bin çalışanı ile global jenerik marka haline gelen Hilti, 6 kıtada 120’den fazla ülkede faaliyet gösteriyor. Türkiye pazarına ilk kez 1982 yılında giren ve 15 yıl distribütörlük olarak temsil edilen Hilti, 1997 yılından bu yana ise Türkiye’de yüzde 100 yabancı sermayeli bir firma olarak faaliyet gösteriyor. Merkez ofisi İstanbul’da bulunan Hilti Türkiye, başarısını bilgi, birikim ve inovasyon ile sürdürülebilir değer yaratan bir marka olmaya borçlu. Ekonomiye sağladığı katma değer dışında İnsan Kaynakları alanındaki çalışmalarıyla da öne çıkan Hilti, Great Place to Work Enstitüsü tarafından belirlenen “Dünyanın En İyi İşverenleri” listesinde yer alıyor. 2014-2018 yılları arasında “Türkiye’nin En İyi İşverenleri” sıralamasında ilk 10 şirket arasında yer alan Hilti Türkiye ise 2021 yılında gerçekleştirilen Great Place to Work anketinde çalışanlarının yüzde 91’i tarafından “çalışmak için harika bir yer” olarak değerlendirildi.