Milattan önce 2. yüzyılda Bergama Kralı 2. Eumenes tarafından kurulan Hierapolis Antik Kenti'nde 1957'de başlayan kazı çalışmaları, Salento Üniversitesinden Prof. Dr. Grazia Semeraro başkanlığında devam ediyor.
Alandaki çalışmalara, Salento, Messina, Floransa, Pamukkale ve Amasya üniversitelerinden arkeolog, restoratör ve mimarların yer aldığı 30 kişilik ekip katılıyor.
Bu yıl Apollon Kutsal Alanı, Anıtsal Çeşme ve tiyatronun yakınındaki evler ile toplu mezar alanı gibi birçok noktada kazı ve restorasyon sürdürülüyor.
Prof. Dr. Semeraro, turistlerin yoğun olarak ziyaret ettiği antik tiyatro ve Aziz Philippus Kutsal Alanı'ndaki başlıca anıtlara kapsamlı bakım çalışması yaptıklarını söyledi.
Yaşanan depremlere rağmen Antik Çağ insanının Hierapolis Antik Kenti ve Lykos Vadisi'nden vazgeçmediğini belirten Semeraro, insanların bölgede depreme dayanıklı yeni anıtlar inşa etmeyi sürdürdüğünü anlattı.
Orta Çağ zamanında kentin kırsal bir yerleşim yeri ve zeytin yağı üretim merkezi olduğunu ele geçirdikleri yuvarlak değirmen taşından belirlediklerini kaydeden Semeraro, Hierapolis'te insanların o dönemde zeytinyağı üretimine devam ettiğini ve kentin ziraat için önemli bir merkez olduğunu dile getirdi.
Kentin kuzey bölgesinde, büyük agora ve Hierapolis'in ikinci tiyatrosunun yakınındaki kazı alanında önemli buluntularla karşılaştıklarını belirten Semeraro, sözlerini şöyle sürdürdü: "Buluntular Helenistik döneme ait. Evlerin Hierapolis’in kurulduğu yıllara ait olduğunu düşünüyoruz. Büyük ve gerçekten önemli 2 bina kalıntısı bulduk. Ufak evlerin 4-7 kişilik olduğunu tahmin ediyoruz. Bu yapı, tüm alanın toplu mezar olarak kullanıldığı Bizans dönemi tabakalarıyla kaplanmıştır. Ayrıca Hierapolis'te üretilen ve bu olağanüstü kentteki günlük yaşamın incelikli bir tanıklığını temsil eden güzel kabartma figürlü seramikler, sikke, kandiller ve sırlı vazolar gibi birçok küçük obje bulduk."
Kazılarda antik kentte ulaştıkları buluntular hakkında bilgi veren Semeraro, şunları kaydetti: "Kentin en eski ve daha az bilinen evrelerinden, özellikle Helenistik zamana tarihlendiğini düşündüğümüz çok ilginç veriler elde ettik. Bu dönem Hierapolis'in Seleukoslar veya Attaloslar tarafından kurulduğu zamana tekabül ediyor. Her iki hükümdar ailesi de Büyük İskender'in generallerinin soyundan gelmektedir. Ayrıca Anıtsal Çeşme Alanı'nda, tarihlemesi milattan önce 2. yüzyıla kadar uzanan bloklardan oluşan heybetli bir duvar da bulduk. Anıtsal bir yapıyla ilişkili olan büyük bir traverten blok kısa bir uzunlukta, mevcut toprak seviyesinden hatırı sayılır bir derinlikte tespit edildi."