Dünyanın ilk hidrojenle çalışan yolcu tren ağı yaklaşık dört yıl süren deneme sürüşlerinin ardından Çarşamba günü Almanya'nın Aşağı Saksonya eyaletinde faaliyete geçti.
Aşağı Saksonya Ulaşım Kurumu'nun (LNVG) verdiği bilgilere göre Fransız imalatçı Alstom tarafından üretilen hidrojen yakıt hücresi tahrikine sahip 14 tren, dizel trenlerin yerine geçecek. Yeni trenlerin beşi şu anda kullanılıyor ve yıl sonuna kadar başkaları da onları takip edecek.
Cumhuriyet’te yer alan Xinhua kaynaklı habere göre; Aşağı Saksonya Başbakanı Stephan Weil, "Bu proje, tüm dünya için bir rol model oluşturuyor" dedi ve ekledi: "Bir yenilenebilir enerji eyaleti olarak ulaşım sektöründe iklim nötr olma yolunda bir kilometre taşı dikmiş olduk."
LNVG, deneme sürüşlerinin iki yılında seri öncesi trenlerin "herhangi bir sorun olmaksızın çalıştığını" belirtti.
Projenin toplam maliyeti, yaklaşık 93 milyon euro. Alstom yaptığı yazılı açıklamada Coradia iLint emisyonsuz hidrojen yakıt hücreli trenlerinin, bin kilometrelik menzili olduğunu, böylelikle "bir hidrojen tankıyla tüm gün çalışabileceğini" söyledi. LNVG'ye göre trenler 1,6 milyon litre dizel yakıtı tasarrufu sağlayarak karbondioksit emisyonunu yılda 4 bin 400 ton azaltacak. Tren, saatte 140 kilometre maksimum hız yapabiliyor.
Xinhua'ya konuşan LNVG Sözcüsü Dirk Altwig, "Gelecekte artık dizel tren satın almayacağız" ifadelerini kullandı. Sonraki aşamada diğer kullanımda olan eski dizel trenlerin değiştirilmesi gerekiyor. Şirket henüz hidrojenli trenlerin mi yoksa bataryalı trenlerin mi kullanılacağı konusunda karar vermiş değil. Almanya sera gazı emisyonunu 2030'a kadar 1990 seviyesine göre yüzde 65 azaltmayı hedefliyor. İklim nötr olma hedefine, ilk plandaki tarihe göre 5 yıl daha erken olan 2045'e kadar ulaşılması gerekiyor.
Alstom Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Henri Poupart-Lafarge, "Emisyonsuz hareketlilik, sürdürülebilir bir geleceğin sağlanmasındaki en önemli hedeflerden biri" dedi ve ekledi: "Dünya'nın ilk hidrojenli treni olan Coradia iLint, en son teknolojiyle birlikte yeşil hareketliliğe olan net adanmışlığımızı sergiliyor."