Köyceğiz'de yapılmak istenen hitroelektrik santralı
(HES) için, aralarında 400 yıllık çınarların da olduğu binlerce ağacın
kesilmesine yönelik tepki sürerken, Köyceğiz Belediye Başkanı Salih
Erbay sıkıntının HES'le sınırlı kalmadığını, asıl hedefin
Sandras Dağları'nın suyu olduğuna dikkat çekiyor. Erbay,
“HES'ten üretilecek elektrik, bir başka yoldan fazlasıyla sağlanabilir. Buradaki
amaç, neredeyse olduğu gibi şişelenebilecek kalitedeki bu su üzerinde hak
sahipliği yapmak. Ancak buradaki yurttaşlar ve yerel yönetim olarak biz, buna
engel olacağız” diyor.
Köyceğiz’in Beyoba beldesindeki Yuvarlak Çay üzerinde,
Akfen Holding tarafından kurulmak istenen 2.7 megavat gücündeki
gücündeki HES için, binlerce kızılçam ve 300-400 yıllık anıtsal çınar ağacı yok
edildi. Santraldan etkilenecek 7 köyde yaşayanlarla, Beyobası, Köyceğiz ve
Dalaman'daki yurttaşlar ise, 10 gündür bölgede ve Muğla kent merkezinde eylem
yapıyor, seslerini duyurmaya çalışıyor. Zaman zaman kendilerini ağaçlara
zincirleyen, zaman zaman da ellerindeki dilekçelerle yetkilililerin kapısını
çalan yüzlerce yurttaş, doğal zenginliklerinin korunmasını istiyor.
Sandras Dağları'ndan doğan ve tertemiz suyuyla dikkat çeken Yuvarlakçay,
güzergahı boyunca onlarca restorana ev sahipliği yaptıktan sonra Köyceğiz
Gölü'ne, oradan da Akdeniz'e ulaşıyor.
Yuvarlakçay üzerinde yapılması düşünülen HES ve göletinin, çayın kaynağını
değiştirmesinden de endişe ediliyor. Çay içindeki yüzlerce canlının geleceğinin
tehlike altında olacağını öne süren bilim insanları, çevreciler ve yerel
yöneticiler, 2.7 Megavatlık enerjinin farklı kaynaklardan sağlanabileceğini,
burada asıl amacın farklı olduğunu düşünüyor.
Suya dikkat!
Köyceğiz Belediye Başkanı Salih Erbay, konunun HES yapımıyla sınırlı
olmadığını savunarak, suyun içilebilecek düzeydeki kalitesine dikkat çekiyor.
Erbay, “Amaç, bu suyun üzerinde bir hak sahipliği iddia etmek. Gelecek yıllarda
suya, petrol kadar ihtiyaç duyulacağının bilindiği bir ortamda yapılıyor bu iş.
Ancak buradaki insanlar duyarlı. 7 köyün bağlı olduğu Beyobası ve Köyceğiz
Belediyesi adına ben, bu hakka sahip çıkıyoruz. Tepkimiz 10 gün önce 100 kişiyle
başladı şimdi 700'ü buldu. Yani yatırımın halka karşın burada yapılması mümkün
değil” diyor.
Bölgede yaşayan yurttaşlardan, Emekli Öğretmen, Yazar Günur Karaağaç da,
yapılan ağaç katliamının boyutunu anımsatarak, “En çok içimizi yakan da 200-300
yaşındaki çınar ağaçlarının kesilmesiydi. Bunlar anıt ağaçtı. Anıtlar kurulu
tarafından onaylanmıştı. Ne yazık ki bu kadarlık elektrik üretimi için bu denli
katliam yapılıyor. Ancak köylü bu işin bilincine vardı. Suyuyumuza sahip
çıkacağız kararı aldılar. Ve bundan sonra köylü bu mücadelesini sürdürecektir”
yorumunu yapıyor.
HES'e karşı çıkan platformun sözcüsü Murat Demirci de, dünya mirası
niteliğindeki doğanın katledildiğini vurgulayarak, “Pınar köylülerinin,
Zeytinalanı’nda, Beyobası’nda yaşayanların, ta Köyceğiz’e kadar hat boyunca
barınanların kullandıkları su, ellerinden alınmak isteniyor. Buna izin
vermeyeceğiz” diye konuşuyor.