DHA'nın haberine göre, Taçyıldız Elektrik Sanayi Üretim A.Ş. firması tarafından Isparta'nın Sütçüler İlçesi ile Antalya'nın Manavgat İlçesi sınırlarında yapımı devam eden Kasımlar Barajı, Kasımlar I, Kasımlar II ve Değirmenözü HES projeleriyle Kalker Ocağı ve Kırma Eleme Tesisleri Beton Santrali projesi kapsamında, Sütçüler'e bağlı 50 haneli Darıbükü Köyü'ndeki evlerin kamulaştırılmasına karar verildi.
Köylüler göç ettirildi
Isparta ve Antalya sınırlarında toplam 6 köyü kapsayan 2012 yılındaki acele kamulaştırma kararı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından Mart 2013'te uygulamaya konuldu. Kamulaştırma alanında bulunan ve evleri baraj suyu altında kalacak 25 köylüye, alan dışında 4'ü 70 metrekarelik, 21'i de 50'şer metrekarelik evler inşa edildi. Diğer 25 köylü için de çeşitli ücretler ödendi ve aileler şehre göç etti. Köylülerden 3 aile acele kamulaştırma kararına karşı dava açarken iki aile vazgeçti. Ancak, Ümmühan Uysal, tapu devrini yapmayıp kamulaştırma kararına karşı açtığı davadan vazgeçmedi.
Ev sular altında kaldıktan sonra sonuçlandı
Ümmühan Uysal, Mayıs 2015'te taşınmazlarını da kapsayan Bakanlar Kurulu'nun 'acele kamulaştırma' kararının iptali için avukatı aracılığıyla Danıştay'a dava açtı. Ümmühan Uysal'ın davası sürerken, geçen yılın mayıs ayından itibaren barajda su tutma işlemi başlatıldı. Barajda doluluk nedeniyle su bırakılınca, köydeki evler bu yılın Ocak ayında tamamen su altında kaldı. Ümmühan Uysal'ın oturduğu evin içindeki tüm eşyalarıyla birlikte suya gömüldü.
İtiraza kapalı kesin karar
Uysal'ın Başbakanlık, Maliye Bakanlığı ve EPDK aleyhinde açtığı davada Danıştay 6'ncı Dairesi, acele yargılama usulüne tabi olan ve 6 ay içinde sonuçlanması gereken davada, 2 yıl sonra karar verdi. Danıştay'ın 8 Mayıs 2017 tarihinde aldığı kararın gerekçesinde, Anayasanın 35'inci maddesinde yer alan 'Herkes mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz' ifadelerine atıfta bulunularak, devlet ve kamu tüzel kişiliklerinin, kamu yararı gerektiği hallerde özel mülkiyette bulunan malları yasada gösterilen esas ve usullere göre kamulaştırmaya yetkili olduğuna dikkat çekildi. Dava konusu taşınmazlarda 'acelelik' halinin bulunmadığı da belirtilirken, oy birliğiyle alınan yürütmeyi durdurma kararına itiraz yolu da kapatıldı.
Ümmühan teyzenin üzüntüsü
Evinin içindeki eşyalarıyla birlikte su altında kaldığı günü hatırlarken üzüntüsünü dile getiren Ümmühan Uysal, "O gün ben azıcık rahatsızlandım. Doktora gittim. Bir duyduk ev sular içinde kalmış. Hiçbir eşyamızı alamadık. Biz evde olmayınca 'Bunlar gitti' diye suyu salmışlar. Evimi öyle sular altında görünce çırpındım ama yok bir şey. Suyun içinden almanın imkanı yok. Kapım, kaçağım, çulum, çuvalım hepsi içinde kaldı. Ben o köyde doğdum o köyde büyüdüm. Ağladım, ağladım" dedi.
Kefenliğim de gitti
Evi sular altında kalmadan önce köyünde yalnız yaşadığını belirten Ümmühan Uysal, "Ev yok, yuva yok. Yuva yıkıldı. Hepsi gitti. Ben neyle yaşayacağım? Evin içinde tüm eşyam gitti. Yorganım yatağım, kilimlerimi kendi dokudum, onlar da gitti. Kefenliğimi aldım içine 300- 400 TL para koydum, öldüğümde harcarlar dedim. O da gitti. Biz ne bilelim böyle olacağını. Yüzüğüm vardı o da gitti" diye konuştu.