Son dönemde özellikle Doğu Karadeniz'de
hidroelektrik santral (HES) projelerine karşı gelişen çevreci
hareket nedeniyle birçok HES projesi durdu veya durma noktasına geldi.
Yatırımcılar tarafında ise baraj projeleri ile ilgili 'can
suyu' sıkıntısı yaşanıyor. Projelerin inşaatı ve barajların su tutma
işlemi sırasında belirli bir miktarda suyun su hafzasındaki yaşamın devam
edebilmesi için serbest bırakılması gerekiyor. Buna da 'can suyu' deniyor.
Geçtiğimiz günlerde Çevre Bakanlığı can suyu miktarının artırıldığını
açıkladı. Ancak bu durumda yatırımcılar daha önce yaptıkları yatırım
fizibilitelerinin değiştiği ve ellerinde kalan suyla daha az elektrik
üretebilecekleri gerekçesiyle bu karara karşı çıkıyorlar. Öte yandan
yatırımcılar doğal sit alanlarında baraj inşaatı yapabilmek için gerekli yasal
değişiklerin yapılması yönünde lobi yapıyor.
Bin 600 proje sıkıntıda
Rize İdare Mahkesi'nin 11 Aralık 2009 tarihinde Ayen Enerji'nin Abuçağlayan
deresi üzerindeki Paşalar HES projesi hakkında verdiği havza planı yapılmadan
ÇED verilemeyeceği yönündeki kararı bugüne kadar lisans verilen bin 600 HES
projesini de sıkıntıya soktu. Çünkü bu karar ile birlikte tüm HES projelerine
verilen ÇED raporları tekrar sorunlu bir hale dönüşebilir. Konuyla ilgili üst
mahkemelerin vereceği kararlar önemli.
Hükümet projeler için harekete geçti
Durma noktasına gelen projeler hükümeti harekete geçirdi. Geçtiğimiz hafta
Ankara'da Çevre ve Orman Bakanlığı ile Enerji Bakanlığı'nın himayesinde 30
bürokratın katılımıyla bir toplantı gerçekleşti. Buna göre her iki bakanlıktan
da birer müsetaşar yardımcısı bu konu ile ilgilenecek. Projeler tek tek ele
alınacak ve çevre konusundaki kaygılar giderilmeye çalışılacak. Toplantıda
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) yetkilileri de bir sunum yaparak çevreyi
göz önünde tutarak HES projelerinin sorunlarının nasıl çözüleceğine dönük çözüm
önerileri ortaya koydu. Enerji Bakanlığı ve Çevre Bakanlığı EPDK'nın ortaya
koyduğu raporu da dikkate alarak gerekli yasal değişiklikleri yapmaya
çalışıyorlar.