Herkes için Su...



Hemen bir deneme yapalım, süre tutun ve su hakkında konuşmaya başlayın. Acaba ne kadar konuşabileceksiniz? Oysa etrafınızdaki her şey o olmadan değersiz. Su yaşam kaynağımız ama onun hakkında ne biliyoruz ki? Santralİstanbul, Dünya Su Forumu’nun düzenlendiği bu günlerde, işe bir sergiyle el atıyor: “Herkes İçin Su”. Sergiyi Paris’ten İstanbul’a getiren Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye Genel Müdürü Dr. Filiz Demirayak’la konuştuk.

- Suyla ilgili bu projeden nasıl haberdar oldunuz ve İstanbul’da sergilemek için nasıl girişimlerde bulundunuz?

-Sergi, halkın bilimsel konuları kolaylıkla algılayabilmesi, bilimin topluma yayılması için sergiler düzenleyen Paris’teki Bilim ve Endüstri Müzesi (La Cité des Sciences et de l’industrie) tarafından hazırlandı ve su konusunda toplumda farkındalık yaratmayı amaçlıyor. WWF-Türkiye ve TÜSİAD olarak sergiyi 5. Dünya Su Forumu sırasında Türkiye’ye getirerek toplumda, özellikle gençlerde ve çocuklarda Su Forumu’nun içeriğini paylaşabilecek bir ortam oluşturmayı amaçladık. Fransa dışına ilk kez çıkan sergi, Santralİstanbul’da toplumun her kesiminden insanın suyu tüm yönleriyle anlamasını sağlıyor.

- Sergiyle gençlerde suyla ilgili ne gibi farkındalıklar yaratmayı amaçlıyorsunuz?

- Herkes İçin Su Sergisi, her yönüyle suyun konuşulacağı 5. Dünya Su Forumu sürecinde, su kullanıcıları için tartışma ortamı sağlayacak. Su kaynaklarında yarattığımız baskıyı kaldırmak için su üzerindeki ayak izimizi azaltmamız gerekliliğini vurgulayacak. Çözüm üretmenin bir an önce yaşam biçimimizi değiştirmekle mümkün olduğuna dikkat çekecek. Geleceğin lideri çocuklarımızın bugün konuşulan sorunların ve çözüm önerilerinin bir parçası olarak değişime katılmasında su kaynaklı sorunları interaktif yollarla öğreten bu serginin iyi bir araç olduğuna inanıyoruz.

- Sergide, önümüzdeki 50 yıl içinde dünyayı beklediği öngörülen kuraklık tehlikesine ne kadar değiniliyor?

- Suyun yaşamsal, toplumsal, ekonomik ve siyasi rollerini etkileşimli yollarla izleyiciye sunuyor sergi. Suyun, dolayısıyla insanlığın geleceği ve dünyayı bekleyen kuraklık hakkında kendimizi sorgulamamızı sağlıyor. Suyun varlığını ve yokluğunu örneklerle anlatıyor. Ziyaretçilerin nasıl bir tüketici olduklarını test edebilmeleri dikkat çekici. Katı, sıvı, gaz hallerini görerek, fiziksel özelliklerini keşfederek, bir damla suyun yolculuğuna tanıklık edilebiliyor. “Su Oyunları”, “Su Tiyatrosu” ve “Suyun Geleceği” başlıklı üç ana bölümden oluşan ve suyun kontrolü, yönetilmesi, kullanımı, korunması, temizlenmesi ve tasarrufu konularında bilgi veren sergiyi gezenler dünyada suyun güncel durumu hakkında da fikir sahibi olacak.

- Su ülke stratejisinden, ekonomik yatırımlara kadar çok geniş alanlarda da başrolde. Geleceğin liderleri olarak nitelediğiniz gençlerin nasıl bir su politikası hedeflemesini öngörüyorsunuz?

- Türkiye’de son 40 yılda kişi başına düşen su miktarı 4.000 metreküpten 1.430 metreküpe düşmüş. 2030’da nüfusumuzun 100 milyon olacağı ve kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının 1.100 metreküpe düşeceği öngörülüyor. Türkiye su fakiri bir ülke olma yolunda hızla ilerlerken, suyun yerine ikame edilemeyen bir kaynak olduğunun farkında olan nesiller yetiştirmek için üzerimize her zamankinden daha fazla sorumluluk düşüyor. WWF-Türkiye olarak, doğal kaynaklarımızın akılcı kullanımı ve “tek dünya geleceği” diye özetlenen ekolojik ayak izimizin azaltılması düşüncesinin hayata geçirilmesini hedefliyoruz. Gelecek nesillerin doğayla uyum içinde yaşaması için, bugünden harekete geçmenin, toplumun suya bakışında köklü bir değişiklik yapılmasının gerekliliğini, aşırı tüketimin önlenmesini vurguluyoruz.