'Her Şirket Bir Enerji Şirketidir; Değilse Bile, Yakında Olacaktır'
Denetim, vergi, yönetim danışmanlığı şirketi Deloitte'un
'Her Şirket Bir Enerji Şirketidir; Değilse Bile, Yakında
Olacaktır' başlıklı raporunda, 10 yıl sonra 'enerji ve
sürdürülebilirlik' departmanı olmayan şirketlerin pek kalmayacağı, bir
enerji stratejisi olan ve enerjiyi verimli kullanan şirketlerin kazanacağı
belirtildi. Enerji stratejilerinin önemi, şirketlerin bu stratejileri
geliştirmek için neler yapması gerektiği ve 'lider' şirketlerin enerji yönetimi
ve sürdürülebilirlik konusundaki performanslarının incelendiği raporda, daha az
kaynakla daha fazla değer yaratabilmenin öneminin arttığı, giderek daha da
bilinçlenen tüketicilerin de, kullandıkları ürünün 'çevre dostu' olması
konusunda daha hassas davrandığı ifade edildi.
Enerji stratejisi oluşturmanın şirketlerin sürdürülebilirlik yolundaki ilk
adımı olduğu belirtilen raporda, enerji ve sürdürülebilirlik konularında
çalışmalar yapmayan şirket ve ülkelerin 10 yıl sonra yarışta geride kalmaya
başlayacağı, ''enerji ve sürdürülebilirlik'' departmanı olmayan şirketlerin pek
kalmayacağı, bir enerji stratejisi olan ve enerjiyi verimli kullanan şirketlerin
kazanacağı kaydedildi.
Politik bir çözüm veya
temiz enerji teknolojisi yönünde büyük bir değişim olmadığı sürece sahip olunan
enerjiyi yönetmenin en önemli öncelik haline geldiği, daha az kaynakla daha
fazla şey yapabilmenin öneminin arttığı vurgulanan raporda, enerji tüketimini
ortalama yüzde 30-50 oranında azaltan yeşil binaların dünyada yaygınlaştığı,
binalarda sadece yüzde 15 oranında daha az enerji tüketiminin tüm dünyada 295
milyar dolarlık enerji tasarrufu anlamına geldiği bildirildi.
1,5 milyar insan elektrik kullanamıyor
Deloitte Enerji ve Doğal Kaynaklar
Endüstrisi Sorumlu Ortağı Sibel Çetinkaya, yaptığı
değerlendirmede, enerji ve sürdürülebilirlik konularının dünya çapında pazar
dinamiklerini belirleyen unsurlar haline geldiğini belirterek, ''Şirketler
enerji tüketimlerini yönetmeye ne kadar çabuk başlarlarsa, artan gelirler, düşük
maliyetler ve daha küçük karbon ayak izi gibi avantajlardan faydalanmaya da o
kadar çabuk başlayabilirler'' ifadesini kullandı. Çetinkaya, artan dünya
nüfusuna karşılık tükenmenin eşiğine gelen doğal kaynakların, enerji ve
sürdürülebilirliğin önemini giderek artırdığına işaret ederek, şunları kaydetti:
''Günümüzde dünyadaki 1,5 milyar insan elektrik
kullanamıyor ve bir milyar insan elektriğe sınırlı bir şekilde erişebiliyor. Bu
insanlar daha rahat yaşam koşulları elde etmeye çalıştıkça, tüketilen enerji
miktarı da önemli oranda artacak. Bu nedenle temiz enerjinin temel enerji
kaynağı olması için şimdiden harekete geçilmesi gerekiyor. Çünkü süreç uzun ve
zahmetli. Rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir teknolojilerle yaşanan
deneyimlere baktığımızda, fosil yakıtlardan temiz enerjiye geçişin önümüzdeki
iki kuşağın üzerinde çalışacağı bir mücadele olduğunu görüyoruz.''
Deloitte Türkiye Danışmanlık Hizmetleri
Direktörü Özgür Yalta da, tüketicilerin sosyal ve çevresel
fayda sağlayan ürünleri satın almaya önem verdiğini, hissedarlar ve paydaşların
da şirketlerin enerji ve çevre performanslarına dikkat ettiğini, enerji
stratejisi, yönetimi ve sürdürülebilirlik konusunda rakiplerine karşı avantajlı
konumda bulunan, diğer şirketler için standartları belirleyen şirketler olduğunu
kaydetti.