Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele sürecinde hazine taşınmazları üzerinde tarım, ticaret, turizm sektörlerinde faaliyet gösteren vatandaş ve işletmelerin mali yükünü azaltmak için yaptıkları kira ertelemesinin yeniden yapılmasının şu an için söz konusu olmadığını bildirdi.
Bakan Kurum, yaptığı açıklamada, kira ertelemesi, atık ithalatında kotanın düşürülmesi ve Kovid-19 salgını sürecinde kullanılan maske ve eldivenlerin doğaya verdiği zarara ilişkin değerlendirmede bulundu.
Salgın sonrası Bakanlık bünyesindeki iş yerleri başta olmak üzere hazine taşınmazları ve turizm işletmelerinde yapılan kira ertelemesinin tekrarlanması konusuna ilişkin Kurum, "Yeni bir erteleme şu an için söz konusu değil." dedi.
Pandemi ile mücadele sürecinde hazine taşınmazları üzerinde tarım, ticaret, turizm sektörlerinde faaliyet gösteren vatandaş ve işletmelerin mali yükünü azalttıklarını anımsatan Kurum, şöyle konuştu: "Salgın süreciyle beraber hem turizm işletmelerimize hem de Milli Emlak Genel Müdürlüğümüz bünyesindeki tüm işletmelere 6 ay süreyle taksitlerini öteleme imkanı getirmiştik. Kasım, aralık ayına kadar zaten hiç bir bedel ödemiyorlar. Bu süreçte vatandaşımızın, esnafımızın hep yanında olmaya gayret gösterdik. Kiralarımızı o süreçte almadık, ödenmesi gereken bedellerin ötelenmesini yaptık."
Hazine taşınmazları ile ilgili çiftçileri sevindirecek çok önemli bir karar daha aldıklarını aktaran Kurum, Tarım ve Orman Bakanlığı ile hayata geçirdikleri proje kapsamında Hazineye ait tarım arazilerini üretime açtıklarını söyledi.
Arazileri, topraksız olan ve yeterli toprağı olmayan çiftçilere 10 yıl süreyle kiraya vereceklerini belirten Kurum, ilk etapta Konya, Aksaray, Kütahya, Samsun, Eskişehir ve Afyonkarahisar'da 41,5 milyon metrekarelik tarım arazisini üretime açacaklarını ifade etti.
Projeyle çiftçilerin 60 dönüme kadar hazine taşınmazı kiralayabileceklerine dikkati çeken Kurum, ilk yıl kira bedellerinin taşınmazın rayiç bedelinin yüzde 1,5'i olacağını, çiftçilerin yükümlülüklerini yerine getirmeleri durumunda isterlerse yeniden belirlenen bedel üzerinden kira sürelerini 10 yıl daha uzatabileceklerini aktardı.
"Sıfır Atık Projesi 100 bin kişiye doğrudan istihdam sağlayacak"
Atık ithalatı kotasının yüzde 50'ye düşürülmesi ve Sıfır Atık Projesine ilişkin de açıklama yapan Kurum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde başlatılan Sıfır Atık Projesini çok önemsediklerini söyledi.
Sıfır Atık Projesi kapsamında tüketilen malzemelerin geri dönüşümle ham madde olarak kullanıldığını belirten Kurum, "Sıfır Atık Projemizle 2023 yılına kadar 100 bin kişiye doğrudan istihdam sağlayacak ve yıllık 20 milyar liralık ekonomik kazanç elde edeceğiz." dedi.
Atık ithalatı kotasının düşürülmesiyle geri kazanım tesislerinin ham madde ihtiyaçlarının yüzde 50'sinin iç piyasadan karşılanacağını kaydeden Kurum, 2023 yılına kadar Türkiye'de geri kazanım oranını yüzde 13'ten yüzde 35 seviyelerine çıkarmayı hedeflediklerini vurguladı.
"Salgınla mücadele sürecinde yeni bir kirlilik türüyle karşı karşıya kaldık"
Başta İstanbul Boğazı olmak üzere birçok alanın son dönemde maske ve eldiven atıklarıyla kirletilmesine ilişkin ise Kurum, salgınla mücadele sürecinde yeni bir kirlilik türüyle karşı karşıya kalındığını belirtti.
Nisan ayında tek kullanımlık maske ve eldiven gibi hijyen malzeme atıklarının yönetimine ilişkin bir genelge yayımladıklarını anımsatan Kurum, 81 il valiliğine gönderilen genelgeyle atıkların bertarafına dair "72 saat" kuralı getirdiklerini söyledi.
Bakan Kurum, genelgeyle belediyelerin, iş yerlerinin belirlediği yerlerde atıkların 72 saat atık kutularında muhafazasını zorunlu hale getirdiklerini bildirdi.
Çevreye atılan her maskenin doğaya, doğal hayata, canlılara ciddi zarar verdiğine dikkati çeken Kurum, "Bu doğa hepimizin. Salgın süreci bize şunu göstermiştir ki aslında doğayı kirleten biziz, insanlık. Çocuklarımız, gençlerimiz, ailelerimiz bu bilinçteler. Bu bilinci arttırarak çevreye ve doğaya sahip çıkmamız gerekir." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Kurum, salgın sürecinde insanların evde kalmasıyla doğada belirgin bir iyileşmenin olduğunu da sözlerine ekledi.