Hükümetin özelleştirme programında ''7 gökdelenli rant alanı'' olarak pazarlanması gündeme gelen Haydarpaşa alanı ''kentsel ve tarihi sit'' olarak koruma altına alınıyor. Bölgeye bakan İstanbul 5 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, zaten tescilli eski eser olan Haydarpaşa gar binasıyla birlikte tüm çevresinin de Türkiye'deki ilk büyük demiryolu tesisleri alanı olduğu için ''tarihi sit'' alanı olmasını uygun gördü.
Haydarpaşa alanındaki bu yeni tanımlamayla, geçen yıl projeleri ortaya çıkarılan gökdelenli ticaret, turizm ve rant tesisleri artık gerçekleşemeyecek. Bunun yerine, bölgenin ''kentsel ve tarihi sit alanı'' karakterini gözetecek ve yaşatacak projelerle birlikte Koruma Kurulu'ndan izin alınarak uygulama yapılabilecek.
Uygarlığımızın başlangıcı
İstanbul'un Anadolu yakasındaki Marmara Denizi'ne bakan ilçelerinden sorumlu 5 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, geçen yıl yürürlüğe giren kurallara göre Mimarlar Odası temsilcilerinin de gözlemci olarak hazır bulundukları toplantısında, gar alanını tüm çevresiyle ve demiryolu bağlantılı liman bölgesiyle değerlendirmeye aldı.
Bu alanın, sıradan bir istasyon bölgesi olmadığını; ''Anadolu'yu ilk geçen ve Avrupa'yı Asya'ya ilk kez sağlayan Bağdat demiryolunun bu bölgede başlatıldığını; aynı alanın Türkiye'deki demiryolu uygarlığında da ilk büyük tesisleri barındırdığını; ayrıca deniz taşımacılığı ile demiryolu taşımacılığı ilişkisinin de geçmiş anılarına sahip olduğunu'' saptayan Koruma Kurulu, bölgede yapılabilecek tüm uygulamaların bu özellikleri gözeterek planlanabilmesini sağlamak üzere ''tarihi ve kentsel sit'' statüsünün gerektiğini benimsedi.
Çalışmalarını Prof. Dr. Cengiz Eruzun başkanlığında sürdüren kurulun bu yeni değerlendirmesiyle, geçen yıl ortaya çıkan ve Haydarpaşa-Harem bölgesinde 7 adet gökdeleni de içerecek şekilde yoğun bir rant yapılaşmasını öngören ''özelleştirme projeleri''nin gerçekleşmesi yasal olarak artık mümkün değil...
Çünkü sit alanlarındaki uygulamaların ''sit gerekçesine uygun'' ve bölgedeki ''tarihsel kimliğin sürdürülmesi''ne yönelik olması gerekiyor...