Haydarpaşa Yandı ama Bakan'a Göre Her Şey Yolundaydı
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Haydarpaşa
Garı'ndaki yangına ihbardan 4 dakika sonra denizden, 8 dakika sonra da
karadan müdahale edildiğini belirterek, "15 dakika içinde yangın kontrol altına
alınmış, yangının tamamen söndürülmesi 40 dakika içinde tamamlanmıştır" dedi.
Yıldırım, Haydarpaşa Garı'nda incelemelerde bulunduktan sonra yaptığı basın
açıklamasında, yangının ihbarının yapılmasının ardından Ulaştırma
Bakanlığı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünün hemen Salacak'taki yangın
mücadele ve refakat römorkörlerini harekete geçirerek, yangın mahalline
vardığını belirtti. Ekiplerin 15.28'de ihbardan 8 dakika sonra kara tarafından
itfaiye araçları ve görevli itfaiye erleri, vardiya amirleri, başlarında
İstanbul Büyükşehir İtfaiye Daire Başkanı olmak üzere yangın
söndürme faaliyetlerine başladıklarını dile getiren Yıldırım, şu bilgileri
verdi:
“Yani yangın ihbarından 4 dakika sonra denizden, 8 dakika sonra da karadan
müdahale edilmiştir. 15 dakika içinde yangın boğulmuş, kontrol altına alınmış,
yangının tamamen söndürülmesi 40 dakika içinde tamamlanmıştır. Yangın toplam
2500 metrekarelik 'U' şeklindeki tarihi binanın çatısını cephe tarafından ve sol
ve sağ tarafında yan kanatlardan bir miktar olmak üzere 800 ile bin metrekarelik
bir alanda etkili olmuştur. Çatı katının altındaki katlara yangın sirayet
etmemiştir. Ancak söndürme amelesi esnasında atılan sulardan mütevellit alt
katlara su dolmuştur. Burada bulunan bazı elektronik cihazlar, eşyalar zarar
görmüştür.”
Yıldırım, yangın söndürme işleminin tamamlanmasını müteakip hemen İtfaiye,
Savcılık, Valilik, Demir Yolları Genel Müdürlüğü ve ilgili tüm kurumların
üzerlerine düşen görevi yerine getirdiklerini ve emniyetin olay yeri ekibi,
bilirkişiler ve ondan önce de savcılık incelemesinin tamamlandığını bildirdi.
Haydarpaşa Garı'nın yüzyıllık tarihi ve kültürel miras olduğunu ve Sultan 2.
Abdülhamit döneminde İstanbul-Bağdat demiryolu seferlerinin başlaması anısına
1906 yılında inşaatına başlandığını ve ağustos 1908'de de hizmete girdiğini
anlatan Yıldırım, 102 yıllık tarihi geçmişi olan İstanbul'un çok önemli alameti
farikalarından biri olan bu tarihi mirasın, yerine konulması çok zor olan bu
eserin itfaiye görevlileri ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürü ve ekibinin çok
olağanüstü gayretleri sonucu büyük bir felaketten kurtarıldığını söyledi.
“Yanan çatı kısımları orjinaline uygun olarak yeniden yapılacak”
Ulaştırma Bakanı Yıldırım, şöyle devam etti:
“Yangın ucuz atlatılmıştır. Tesellimiz yangın esnasında can kaybı olmaması ve
yangının katlara binanın tamamına sirayet etmeden çatıda kontrol altına alınması
olmuştur. Şunu İstanbullular çok iyi bilmelidir ki yanan çatı kısımları
orijinaline uygun olarak en kısa zamanda yeniden yapılacak ve yüz yıllık
tarihimize tanıklık eden Haydarpaşa Gar binası daha nice yüzlerce yıl bu
görevini yapmaya devam edecektir.” Basın mensuplarının sorularını da
yanıtlayan Yıldırım, yangının çıkış nedenine ilişkin bir soru üzerine, birinci
işin yangını söndürmek, ikinci işin de bilirkişiler, emniyetin olay yeri
araştırma ekipleri ve savcılık olmak üzere çeşitli kanallardan soruşturmanın
sürdüğünü, bilirkişilerin yaptıkları inceleme sonucu yangın nedenini ortaya
koyacaklarını söyledi.
Yıldırım, bu yangınla ilgili ortaya atılan iddialara da işaret ederek, “Kasıt
diyen var, ihmal diyen var. Bütün bunlar en ince detayına göre araştırılacak,
soruşturulacak, her hangi bir kusur, kabahat, kasıt varsa şüphesiz bunlar ortaya
çıkacak ve müsebbipleri de gerekli şekilde cezalandırılacaktır” dedi.
“Nedeni bilirkişi incelemesinden sonra ortaya çıkacak”
Yıldırım, bir gazetecinin “Dünkü onarımın yangınla ilgisi var mı?” sorusuna
da şu karşılığı verdi:
“Bu onarımın yangınla ilgisi olup olmadığı yine bilirkişi incelemesinden
sonra ortaya çıkacak. Bir onarım olduğu doğrudur. Onarımla ilgili detaylarda
bellidir. Çatının muhtelif yerlerinde sızıntılar olduğu için açık olan noktalara
köpük sıkılmış, pencerelerden su sızıntısını önlemek için branda kaplaması
yapılmış ve bir izolasyon malzemesi çatıda kullanılmış. Bu işlemler saat
09.00'da başlayıp 15.10'a kadar devam etmiştir. Bu arada 12.00'da bir tesisat
kaçağı olduğu ihbar edilmiş. Bu kaçak da 12.00-12.45 arası tamir edilerek
giderilmiştir. Kalorifer tesisatı. Bunu da yukarıda gördük. Orada yanma söz
konusu değil. Dolayısıyla orada gün içinde bir çalışma olduğu doğrudur. Sabahtan
öğlen saatlerine kadar, hatta yangından ihbar edildiğinden 10 dakika öncesine
kadar bir faaliyet olmuştur. Tarihi binalarda çalışma esnasında elektrik
tesisatı her hangi bir tehlike olmaması için tamamen kapatılmış. Çalışma
bittikten kısa bir süre sonra da yangın vuku bulmuştur. Binanın bütün katlarında
yangın hidratları mevcuttur. Ayrıca 1406 tane de kuru kimyevi tozlu portatif
yangın söndürme aleti mevcuttur. Dolayısıyla yangına karşı bina dahilinde ve
çatıda gerekli emniyet tedbirleri alınmıştır.”
“Kuruldan basit onarım için izin alındı”
Yıldırım, bir gazetecinin “tadilat için koruma kurulundan izin alınmadığı”
iddiasını hatırlatması üzerine, şunları söyledi:
“Evet bu iddiayı dile getirdiler. Bu izin yazısıdır. Sadece sonuç kısmını
okumak istiyorum. İstanbul ili Kadıköy ilçesi 54 pafta 240 adada bir sahibi
yerdeki yapının birinci grup tescilli eser olması nedeniyle İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanlığı KUDEB Müdürlüğü laboratuvarından da yararlanmak suretiyle
özgün malzemesiyle, Kadıköy Belediyesi KUDEB bürosu kontrolünde basit onarım
yapılabileceğine oy birliğiyle karar verilmiştir. Dolayısıyla her türlü izin
ikmal edilmiş ve onarımlar bu izinler çerçevesinde yerine getirilmiştir.”
Belediyeden izin alınıp alınmadığı yönündeki bir soruya da Yıldırım, bu
binanın birinci grup koruma altında olan bina olduğunu, bu nedenle izinlerin de
belediyeler tarafından değil, Tarihi ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulları
tarafından verildiğini ve bu binanın da 5. Kurul'a bağlı olduğunu söyledi.
Yıldırım, söz konusu basit onarım izninin de 5. Kurul'dan 2010'un 2. ayında
alındığını ve yasalara göre işlem yapıldığını kaydetti.
İzolasyonda kullanılan malzemelerle ilgili bir soru üzerine de Yıldırım,
bütün bunların bilirkişi incelemelerinde ortaya çıkacak şeyler olduğunu,
dışardan ahkam kesmenin doğru olmayacağını, her işin ehlinin bu işleri de ortaya
çıkaracağını dile getirdi. Yıldırım, yanan kısımların tabanda değil, çatıdaki
ahşap ve çatılardaki kaplamalarda olduğunu gördüklerini belirtti.
“Havadan müdahaleye ihtiyaç olmamıştır”
Bir gazetecinin, “Havada bir müdahale gerekli miydi?” yönündeki sorusuna da
Bakan Yıldırım, şu yanıtı verdi:
“15 dakikada yangına müdahale, etkili şekilde yapılmıştır. Hiç bir araç
bundan daha hızlı yangın mahalline erişemez. Ama bir yangına nasıl müdahale
edileceği, nasıl söndürüleceği, herkesin, sokaktan geçenlerin vereceği fikirlere
göre olmaz. Burada yangını yöneten bir amir vardır. Denizden de karadan da
yangına müdahale eden bütün yangın söndürme unsurları onun sevk ve idaresinde
çalışır. Dolayısıyla böyle bir ihtiyaç duyulmamıştır. Ama biz İstanbul Valiliği
ile de temas halinde olmak suretiyle, her ihtimale karşı iki adet yangın
söndürme uçağını Sabiha Gökçen Havalimanı'na gönderdik. Ama ihtiyaç hasıl olmadı
ve kısa sürede de yangın söndürüldü.”
Yıldırım, başka bir soru üzerine, yapılan her türlü bakım onarım işini demir
yollarının 152 senedir aynı usulle yaptığını ve gereken her türlü tedbiri
aldığını belirterek, “Yapılan iş topyekun çatının kaldırılıp orijinaline uygun
olarak yeniden yapılma işi değildir. Yapılan iş basit yağmur suyu sızıntılarının
önlenmesine yönelik tedbirden ibarettir. Bunun için de bu işin ustası uzmanı
kimse onunla yaptırılır. O şekilde yaptırılır” dedi.
“Haydarpaşa projesi”
Yıldırım, bir gazetecinin dün ifadesine başvurulan çalışanların “Çatıda
sızıntı vardı. Tamir ettik daha sonra izolasyonun çatladığını gördük ve
yapıştırdık” dediğini hatırlatarak, o esnada kullanılan ateş sonrası yangının
çıkmış olabileceğini sorması üzerine, şöyle konuştu:
“Yangının nasıl çıktığı hangi nedenle çıktığı bunlar hepsi araştırma
sonucunda ortaya çıkacak konular. Dolayısıyla bizim bu hususta yapacağımız her
türlü yorum, her türlü açıklama kamuoyunu doğru bilgilendirmeye katkı
sağlamayacak açıklamalardır. Bekleyelim, bilirkişi teknik heyet çalışmalarını
yapsın sonuçlarını ortaya koysun, o sonuçları tekrar kamuoyu ile paylaşırız.”
Yangının deniz suyuyla söndürülmesinin binaya zararının olup olmayacağı
yönündeki bir soru üzerine Yıldırım, “Önemli olan yangının söndürülmesidir. Bu
zaten deniz kıyısında 100 yıldır duran bir binadır. Herhangi bir zararı
olmadığını da uzmanları ifade etmiştir. Kaldı ki önemli olan bu tarihi binayı
kurtarmaktır. Birinci önceliğimiz budur” dedi. Bir başka gazetecinin “Haydarpaşa
Projesi tekrar gündeme getirilecek mi?” yönündeki sorusuna şu yanıtı verdi:
“Haydarpaşa ve etrafındaki saha, değerlendirilmesi amacıyla 2005 yılında
başlatılan koruma imar plan çalışmaları var. Halen devam ediyor. Sonuçlanmış
değil. İBB ile DDY birlikte hazırlamaktadır. Aynı zamanda da tarihi kurullar
Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulları 1, 4 ve 5 No'lu kurullar da bu
projeye nezaret etmektedir. Onların nezaretinde yapım çalışmaları sürmektedir.
Bu bina tarihi bir binadır. Buraya ne proje yapılırsa yapılsın bu binanın tek
bir tuğlasına, çivisine dokunulamaz.”
Yıldırım, yangında neden helikopter kullanılmadığını soran soran bir gazeteci
de “Helikopter yangın söndürmesi yapmaz. Helikopterin kendi ağırlığı zaten iki
ton. Yangına 10-20 ton su bırakırsanız. Ama etkili yangın mücadelesi sadece 15
dakika sürmüştür. 15 dakikada yangın boğulmuştur, havayla teması kesilmiştir ve
yangın üçgenindeki oksijen ayrılmıştır” karşılığını verdi.
(aa)