Marmaray hattı açıldıktan sonra Haydarpaşa Garı ne
olacak?
Haydarpaşa bölgesi proje dışında göründüğü için, onunla
ilgili herhangi bir bilgi yok raporlarda.
Peki Sirkeci?..
Topkapı Sarayı ile
birleşerek, açık hava müzesi haline getirilecek gibi bazı söylentiler oldu.
Ancak bir kesinlik kazanmış değil.
Ama tüp geçit açıldıktan sonra Haydarpaşa ve Sirkeci
Garları neredeyse işlevsiz kalacaklar öyle değil mi?
Anadolu
yakasında Söğütlüçeşme İstasyonu ve Haydarpaşa Garı, Avrupa yakasında ise
Yedikule - Sirkeci arası, Marmaray kapsamında değil. Başlangıçta Haydarpaşa
projeye dahildi; ancak bu bölgeyle ilgili başka planları olduğu için projeden
çıkarıldı. DLH’ya yazılı olarak bunun nedenini sorduk. Verdikleri yanıtta
"görülen lüzum üzerine" diye bir ifadeyle karşılaştık. O lüzumun ne olduğu belli
değil.
Sirkeci - Yedikule arası kısa bir mesafe değil. Üstelik
üzerinde tarihi evlerin de olduğu çok güzel bir güzergah.
Bu hat
Abdülaziz zamanında yapılmış ve o zaman sarayın içinden geçiyormuş. Padişah bu
hatta o kadar önem veriyormuş ki, bir rivayet göre "Demiryolu geçsin de,
gerekirse odamın içinden geçsin" demiş. Bugün ise bu hattı ortadan kaldırmaya
çalışıyorlar. Yenikapı ve Yedikule’de yapılan kazılarda da tarih canlanıyor mu,
yoksa yok mu oluyor anlayamıyorum.
İstanbul bir deniz kenti... Tüp geçit yapıldıktan sonra
deniz taşımacılığı da durumdan olumsuz etkilenecektir.
Ben buna
deniz kentinde denizi görmeden yaşamak diyorum. Vapura binmek yerine denizin
altından geçiyorsunuz. Zaten Haydarpaşa – Karaköy ve Haydarpaşa – Eminönü arası
seferler biter. Yani vapur ulaşımı da büyük ölçüde zarara uğrayacak. Zaten bunu
istiyorlar.
Uzun süredir vapurların bakımsız bırakıldığını
gözlemliyorum. İskeleler keza öyle...
Bunu geçin, başta Marmaray
sadece demiryolu için olacak dendi ama lastikli geçiş için ihale yapıldı. Demek
siz sadece karayoluna önem veriyorsunuz. Deniz ve demiryolu ulaşımı ikinci
planda kalıyor. Karayolu tüp tüneli de Marmaray tüp tünelinin hemen paralelinde
yer alıyor.
İstanbul bütün iş ve yaşam merkezleriyle kuzeye doğru
genişleyen bir kent... Dolayısıyla güneye yapılacak olan Marmaray’ın,
İstanbul’un ulaşım sorununu çözecek olması ne kadar
gerçekçi?
İstanbul’un Marmara Denizi kıyısındaki yolcu sayısında bir
doygunluk, hatta azalma olduğunu, iş ve yerleşim alanlarının kuzeye doğru
kaydığını projenin içinde yer alan uzmanlar bile söylüyor. Trafiğin yoğun olduğu
bölgeler de doğal olarak buralar. Trafik sıkışıklığı demiryolunun geçtiği
yerlerde değil ki. O halde aynı güzergaha bir tane daha yol kondurmak ne kadar
mantıklı?
Amaç insanları toplu taşımaya sevk etmek deniyor ama
Levent’te çalışan biri Marmaray’ı neden kullansın?
Zaman
kazandıracak diyorlar. Bakın, DLH’nın yaptığı hesaba göre Gebze – Halkalı arası
ulaşım 180 dakika sürüyor. Fark ettik ki işin içine Harem - Eminönü arası
arabalı vapur seferini de katıyorlar. Haydarpaşa’ya gelen bir yolcunun,
Harem’deki arabalı vapurla ne alakası var? Basit bir örnek vereyim: Gebze -
Söğütlüçeşme arasında banliyö trenlerinin bir çizelgesi vardır. Hangi dakikada,
hangi istasyonda olması gerektiği yazar. DLH’ya göre bu hatta banliyö yolculuğu
60 dakika sürüyor. Oysa bundan on sene önce Gebze – Haydarpaşa arası banliyö
hattı 55 dakikaydı. Yani kurduğunuz sistem, eskisine göre 5 dakika daha yavaş.
Bir de ulaşımda entegrasyon denen bir şey vardır. Eskiden tren gelince vapur
kalkardı. Yani bunlar birbiriyle bağlantılı çalışıyordu. Kısaca, tüpün
kazandıracağı çok büyük bir zaman değil. Haydarpaşa’dan Eminönü’ne geçmek
isteyen bir yolcu için kazandırdığı sadece dört dakikadır. Dört dakika için de
bu kadar büyük yatırım yapılmaz herhalde. Taşıtları entegre hale getirirseniz,
Haliç’teki tersaneleri kapatmak yerine vapurlara bakım yaparsanız, trenleri
yenilerseniz zaten dört dakika kazanırsınız. Her iki yakada çalışan banliyö
trenlerinin ekonomik ömrü dolmuş durumda. Karayolu aracı yağmurda patinaj
yapabiliyor değil mi? İşte demiryollarında da aynı şey geçerli. Trenlerin
patinaj yapmasını engelleyen bir kurmalı sistem vardır. Bu sistemi
çalıştırmıyorlar; yani bakımını yapmıyorlar. O zaman en ufak bir durumda
motorlar yanmaya başlıyor. Dolayısıyla daha önce 55 dakika süren yol, artık daha
uzun sürüyor.