Yerel seçimlere 2 ay kala, 28 Ocak'ta yapılacak olan 'gecikmiş ihale' sonucu 1.5 yıl içinde gar binasının çatısı yenilenecek, dış cephe temizliği ve bakımı yapılacak.
Gazete Kadıköy'den Gökçe Uygun'un haberine göre Tarihinin ağır hasarlarından birini 28 Kasım 2010'da alarak çatısı yanan tarihi Haydarpaşa Garı'nda, 3 yıl gecikmeli tadilat için nihayet adım atıldı. TCDD'nin sitesinde yer alan bilgilere göre, "Haydarpaşa Gar Binasının Komple Tadilatı İşi" için ihaleye çıkılacak. T.C. Devlet Demiryolları İhaleleri Emlak ve İnşaat Dairesi Başkanlığı'nca organize edilen açık ihale, 28 Ocak Salı günü saat 14.30'da Ankara'da yapılacak. Yapılacak restorasyon kapsamında gar binasının çatısı yenilenecek, dış cephe temizliği ve bakımı yapılacak. Ayrıca, binanın ahşap doğramaları da aslına uygun olarak yenilenecek. Önümüzdeki ay başlaması planlanan çalışma, 500 gün içinde tamamlanması öngörülüyor.
84 yıldır bakım yapılmamış!
Haydarpaşa Garı'nın çatısındaki tamirat sırasında 28 Kasım 2010'da çıkan yangınla ilgili açılan davada, izolasyonu yapan iki işçi ve şirket sahibi, 'taksirle yangına neden olmak sureti ile genel güvenliğin taksir ve tehlikeye sokulması' suçundan 10 ay ceza almıştı.
Davaya bakan Anadolu 8. Sulh Ceza Mahkemesi hâkimi Nuh Hüseyin Köse, gerekçeli kararda, çatının 84 yıldır onarılmadığını, bunun da yangının oluşmasına yol açtığını belirtti. Kültür varlıklarına karşı gerekli sorumluluklar yerine getirilmediği için idari ve siyasi bir kusurun bulunduğunu belirten Hâkim Köse, kararda şu ifadelere yer verdi: "Bilirkişi raporunda değinildiği gibi yangının oluşmasında, çatının 84 yıldır bakım ve onarımdan geçmemiş, yangına karşı modern yöntemlerle donatılmamış ve korunmamış olmasının kolayca yanmasında ciddi katkısı bulunduğu; bu durumun kültür varlıklarına karşı gerekli sorumlulukların yerine getirilmemiş olmasından kaynaklandığı kabul edilmekle birlikte bu ihmallerin idari ve siyasi anlamda kusur olarak görülmesi mümkünse de ceza hukuku anlamında doğrudan bir nedensellik bağı sayılamayacağı kanaatine varılmıştır."
1917 yılında sabotaj sonucu çıkan yangında HaydarpaşaGar'ın çatısının tamamı yanmıştı.5 yıl süren İngiliz işgalinden 25 Eylül 1923'te kurtulan gar, ancak demiryolları idaresi millileştirildikten sonra onarıma alınabilmişti. Çatının onarımı, o dönemin güç ekonomik koşulları içerisinde gar tren trafiğine kapatılmadan sürdürülmüş ve 29 Eylül 1933'te tamamlanmıştı.
'Bilimsel yenileme gerek'
Haydarpaşa'yı savunan çok sayıda parti, sivil toplum örgütü ve dernekten oluşan Haydarpaşa Dayanışması, konuyla ilgili "Haydarpaşa Garı ve yakın çevresi tarihi, kültürel değerleriyle aynen korunması gereken 1. grup kültür varlığı olarak koruma altına alınmış olduğunu" anımsatarak, şu görüşleri ifade ediyor;
"Ancak, gar, başta TCDD yönetimi olmak Haydarpaşa Garı, geri sahası ve Liman çevresi ile tüm demiryollarımızı Türkiye'nin en büyük özelleştirme projesi olarak ilan ederek uluslararası pazara çıkaran iktidarların elinde kasıtlı bir özensizliğe ve bakımsızlığa mahkûm edilmiştir. Haydarpaşa Dayanışması'nın bütün uyarılarına, yasadışı yapılan tadilat çalışmaları hakkında yapılan suç duyurularına ve kamuoyunun süregelen yoğun baskı ve ilgisine rağmen neredeyse kasıtlı olarak gerçekleştirilen özensizlik ve bakımsızlık sonucunda Haydarpaşa Garı 28 Kasım 2010 günü dünyanın gözü önünde TCDD'nin Teftiş Kurulu Başkanlığının raporlarına dahi yansıyan bir dizi tedbirsizlik, özensizlik sorumsuzluk ve ihmal sonucu yanmış ve çok ciddi hasar almıştır. Toplumsal tepkiler nedeniyle bugüne kadar gerçekleştirilemeyen ancak 'bir türlü vazgeçilemeyen rantsal dönüşüm', bu yangın bahane edilerek yeniden gündeme getirilmiş, yangından sonra acilen bilimsel tekniklere uygun olarak yapılması gereken onarım sürecinde, 'yeniden kullanım' adı altında 'gar' işlevinin dışında binaya yeni işlevler verilmesi fikri tartışmaya açılmıştır. Haydarpaşa'nın tarihi ve kültürel değerleri ile fonksiyonları korunarak uluslararası koruma ilkeleri doğrultusunda restore edilmesi gerekmektedir. Restorasyon sürecinde evrensel planlamanın olmazsa olmazı olan 'katılımcılık'ilkesi temelinde Haydarpaşa Dayanışması bileşenlerinden olan Mimarlar Odası'nın sürece gözlemci statüsünde katılımı mutlaka sağlanmalıdır."
Dönüşümü ÖİB yapacak
Haydarpaşa bölgesinin dönüşümünü öngören ihaleyi ise Özelleştirme İdaresi yapacak. Projenin, ilk aşamada mühendislik mimarlık ihalesine çıkılacak. İhaleyle belirlenen mimarlık bürosu, projeyi çizecek. 2. aşamada yeni bir ihaleye çıkılacak. Bu ihalede de projenin yapım ve işletmesini üstlenecek yatırımcı belirlenecek. İhaleyi kazanan işletmeden, 5 farklı proje geliştirmesi ve ÖİB'ye sunması istenecek. ÖİB, 5 proje arasından Ulaştırma Bakanlığı ve TCDD'nin de 'onay' verdiği bir projeyi seçecek. Yapım ve işletmeyi üstlenen yüklenici, bu proje için inşaata geçecek. TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, projenin yap-işlet-devret (YİD) modeliyle yapılacağını belirterek, "Projeyi yürütecek işletme, TCDD'ye önden belli bir bedel ödeyecek. Ardından da işletme süresince her yıl kira alacağız" dedi. Öte yandan Haydarpaşa Garı ve Kadıköy Meydanı'nı turizm ve ticaret alanına dönüştürmeyi hedefleyen nazım imar planı ise davalık durumda... İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) "1/5000 Ölçekli Haydarpaşa Garı ile Kadıköy Meydanı ve Çevresi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı"na, meslek odalarınca dava açılmıştır.Planda gar ve çevresi, "kültürel tesis turizm ve konaklama alanı" olarak ayrıldı.