Haydarpaşa Ne Müzesi Olmalı?

Haydarpaşa’ya müze yakışır yazımda (Hürriyet, Perşembe, 29 Haziran 2006) tarihi garın otel değil müze yapılmasını, Ferhat Boratav’ın müze yapılmalı önerisinden yola çıkarak, desteklediğimi belirtmiştim. Ardından gelen soru şu: Peki ne müzesi olmalı? Belli bir alanın müzesi olarak mı kullanılmalı yoksa önemli projelerin sergilendiği bir mekán olarak mı kullanılmalı?

Oranın bir demiryolu müzesi olması konusu bana pek uygun görünmüyor. Akla ilk gelen kolay bir proje.

Şehir müzesi yapılabilir mi? Simgesel varlığı, konumu, geçmişi bir Şehir Müzesi için ideal gibi gözüküyor.

Boratav, Londra’da açılan Türkler sergisinin neden bizim ülkemizde de açılamadığını sorduğunda, o serginin iki önemli adı Nazan Ölçer ile Filiz Çağman’dan şu yanıtları almış:

Birincisi, Türkiye’de böyle bir sergi için yeterli büyüklükte mekán yoktu. Var olan büyük mekánlar, böyle bir sergi için dünyanın dört bir yanından getirilen değerli tarihi eserlerin yerleştirilebileceği müzecilik standartlarına sahip değildi.

İkincisi de, bir serginin belli bir bütünlük içinde anlatılabilen bir öyküsü, bir kurgusu olması gerekiyordu. 600-1600 yılları, böyle bir paranteze uygundu. Sonrasında Türklerin öyküsü tek bir kurgu olmaktan çıkıyor, çatallanıyor, inişler-çıkışlar ve hatta kopuşlar yaşanmaya başlıyordu.

Öne sürülen bu gerekçelere baktığımızda Haydarpaşa Garı’nın müze haline getirilmesiyle bu sorunlara çare bulunabilecek.

* * *

Türkler sergisini Londra’da görenler, bundan bizim vatandaşlarımızın yoksun kalmasına çok üzüldüler. Evet Türkleri dünyaya tanıtan bir sergiydi ama bunun yanında kendimizi kendimize tanıtacak bir özelliği vardı. Çoğu kimse bunun katalogdan gördü, kataloğu Türkiye’de epeyce sattı, hatta bulunamadı .

Haydarpaşa Garı’nı belli bir alanın, konunun müzesi yapsak da zaman zaman büyük sergiler için kullanılabilir. Bunun için, çağdaş müzecilik standartlarına uygun hale getirilebilir. Biz de bu tür önemli sergileri sadece yurtdışında yapmak, bize gösterememek gibi bir eksikliği gidermiş oluruz.

Devlet elindeki bu tür binaların sanatta kullanılması için, özellikle Kültür ve Turizm Bakanlığı ısrar etmeli, çünkü hele müze konusunda o kadar bina yoksunuyuz ki, otel gibi her yerde ve her şekilde yapılabilecek bir iş için bunları bozmayalım.

* * *

Müzecilerin, kültür adamlarının, sivil toplum kuruluşlarının bu konuyu izlemeleri gerekir.