1908 yılında Anadolu –Bağdat demiryolu başlangıç noktası
olarak inşa edilen Haydarpaşa Garı, 28 Kasım Pazar
günü 1.5 saat boyunca yandı. Yaşananlara İnşaat
Mühendisleri Odası, "Haydarpaşa Garı ilk önce yıkılmak istenmiş, kamuoyu büyük
tepki gösterince bu sefer yıkmadan yağmalanması düşünülmüştür" diye tepki
gösterirken, Birleşik Taşımacılık Sendikası İstanbul 1 No’lu Şube ise 2 ay önce
atlatılan yangın tehlikesinin dün yaşanan olayın habercisi olduğuna dikkat
çekti.
İnşaat Mühendisleri Odasının yapmış olduğu yazılı açıklamada,
yangının çatı katında olmasına rağmen havadan müdahale edilmemesine ilişkin
yetkililerin açıklamasının doyurucu olmadığına dikkat çekilerek, kentsel rant
oranı oldukça yüksek olan bölgenin turizm ve ticarete açılmasının önündeki en
büyük engelinin ‘Haydarpaşa Garı’ olduğuna vurgu yapıldı. Yapılan açıklamada,
“Haydarpaşa Garı ilk önce yıkılmak istenmiş, kamuoyu büyük tepki gösterince bu
sefer yıkmadan yağmalanması düşünülmüştür” denildi.
Birleşik Taşımacılık
Sendikası İstanbul 1 No’lu Şube tarafından yapılan açıklamada ise; tarihi ve
kentsel sit alanı ilan edilmiş Haydarpaşa Gar binası ve sahası’nda, Tabiat ve
Kültür Varlıkları Koruma Kurulundan izin alınmadan yapılan tadilat nedeniyle
çıkan yangına dikkat çekilerek “2 ay önce aynı şekilde yaşanan
yangın tehlikesinin dün yaşanan olayın habercisi” olduğunun altı
çizildi.
İnşaat Mühendisleri Odasının konu ile ilgili basın açıklaması
şöyle:
“Haydarpaşa garı
yanamaz!
Tarihi Haydarpaşa Garı’nda çıkan yangın, birilerinin
“otel mi olacak, yerine gökdelen mi dikilecek” tartışmasını bitirdiği izlenimini
veriyor.
Haydarpaşa Garı, yüz yıllık tarihinde birkaç kez tehlike
atlattı fakat bugün kendisine yönelen tehditler, bugüne kadar olanların
toplamından daha fazla. Çünkü Haydarpaşa bugün tarihe saygısı, estetik anlayışı,
vicdanı ve kamuoyu duyarlılığı olmayanlar tarafından yok edilmek isteniyor.
Çünkü Haydarpaşa Garı’nı yok etmek isteyenler bugün Türkiye’yi ve İstanbul’u
yönetiyor.
Kentsel rant oranının çok yüksek olduğu bölgenin turizm ve
ticarete açılmak istenmesinin önündeki en büyük engel olan Haydarpaşa Garı ilk
önce yıkılmak istenmiş, kamuoyu büyük tepki gösterince bu sefer yıkmadan
yağmalanması düşünülmüştür.
Yaklaşık 5 sene önce yerine gökdelen
yapılması gündeme gelen tarihi gar, geçen yıl da İstanbul Büyükşehir Belediyesi
tarafından onaylanarak koruma kuruluna gönderilen imar planıyla ‘kültürel tesis,
turizm ve konaklama’ alanı olarak belirlenmiş, Haydarpaşa Limanı’nın gerisindeki
bölgeye de yüzde 60 oranında yapılaşma getirilmişti. Bunun anlamı garın ve gar
bölgesinin otel olarak kullanılacak olmasıdır. Ayrıca ülkemizdeki demiryolu
ulaşımına dönük tehditlerin de bir parçası olan bu durum bize göstermektedir ki
siyasi iktidar ‘demiryolu nostaljisi’ yaşatılacak turizm işletmeleri yaratmak
istemektedir.
Arkasından ne geleceği belli…
Haydarpaşa’da ‘çıkan’
yangın, tarihi binanın bir süre sonra can güvenliği nedeniyle gar olarak
kullanılamayacağına ilişkin bir kararın ve ardından rant alanı haline
getirilmesine dönük çalışmaların habercisi gibidir.
Yangın söndürme
çalışmaları dahi bu niyetin göstergesi gibidir.
Üstelik çatı katında
olmasına rağmen yangına havadan müdahale edilmemesine ilişkin yetkililerin
açıklaması doyurucu değildir. Yangın sonucu 4. katı da saran alevlerin daha da
yayılması sonucu binanın çökme tehlikesiyle karşılaşacağı çok açıkken ahşap
direkler üzerine oturtulmuş binada yeterince yangın önlemi alınmamasının
sorumluları belirlenmelidir.
Gar içinde yapılan tadilat çalışmalarına
ilişkin şüpheler de dile getirilmektedir. Tadilatın belediye denetiminde ve
ruhsatlı olmadığı; tarihi binanın yapısına uygun yapılıp yapılmadığı; doğru
malzemelerin kullanılmadığı gibi iddialar yangın sebebine ilişkin ciddi
şüpheleri de beraberinde getirmektedir.
Her ne sebepten olursa olsun bir
yangının çıkmış olması dahi en basit ifadeyle tarihi Haydarpaşa Garı’ndaki
özensizliği göstermektedir.
Haydarpaşa Garı tarihi ve kültürel
özellikleriyle ülkemizin en önemli simgelerindendir. Gar estetik değeri ve
mimari nitelikleriyle de yapım amacına uygun olarak korunması ve yaşatılması
gereken bir yapıdır. Haydarpaşa ayrıca Türkiye’deki en önemli kamusal
alanlarından biri olduğu gibi ve toplumsal belleğimizin de en değerli
mekânlarındandır.
Haydarpaşa Garı ne yanabilir ne yıkılabilir ne de
kendinden başka bir şeye dönüştürülebilir. Çünkü Haydarpaşa, İstanbul’un;
İstanbullunundur. Haydarpaşa İstanbul’a bir kez bile gelmese de onu bir kez
anmış olan herkesindir.
Haydarpaşa Garı’nın kime ait olduğunu Nazım
Hikmet de bir şiirinde şöyle ifade etmiştir: Denizde balık
kokusuyla Döşemelerde tahtakurularıyla gelir Haydarpaşa garında
bahar Sepetler ve heybeler Merdivenlerden inip Merdivenlerden
çıkıp Merdivenlerde duruyorlar”.
Birleşik
Taşımacılık Sendikası İstanbul 1 No’lu Şube’nin konu ile ilgili basın
açıklaması:
“Tarih ve kültür mirasımız aynı zamanda işyerimiz
olan Haydarpaşa Gar binasının yanmasından büyük üzüntü duymaktayız. Yanan
binanın yanında bizim de içimiz yanmıştır.
1908 yılında Anadolu
–Bağdat demiryolu başlangıç noktası olarak yapılan Haydarpaşa Garı 102 yıldan
beri Anadolu’dan İstanbul’a, İstanbul’dan Anadolu’ya gelen ve giden yolculara ve
trenlere hizmet vermiştir. Gar, geçen yılar içinde bir kaç kez hasar görmüş ise
de bu gün ülkemizin en büyük, en işlevsel ve merkezi garıdır.
Haydarpaşa
Garı bu haliyle gerek İstanbul’un gerekse demiryollarının simgesi haline gelmiş
ve birçok filme konu olmuştur.
Haydarpaşa Garı muhteşem görünümü ve
tarihi değeriyle elbette ki çok yatırımcının iştahını kabartacak konumdadır. Gar
yaklaşık bir milyon metre kareyi aşan sahası ile Marmaray Projesi nedeniyle
işlevsiz kalacağı gerekçe gösterilerek kentsel/rantsal dönüşüme tabi tutulmak
istenmiştir.
İstanbul’daki birçok tarihi eser otel ve otopark yapılmak
istendiğinde öncelikle yakılmaktadır. Sonra da kendi kaderine terk edilerek
yıkılmaya bırakılmaktadır.
Sendikamızın müracaatı ile Haydarpaşa Gar
binası ve sahası tarihi ve kentsel sit alanı ilan edilmiştir. Bu çerçevede
Haydarpaşa Gar binasında yapılacak tüm tadilatlarda Koruma Kurulundan izin
alınması gerekmektedir. Haydarpaşa Gar 3. katında Tabiat ve Kültür Varlıkları
Koruma Kurulundan izin almadan yapılan tadilat nedeniyle TCDD’nin üç bürokratı
ve iki müteahhit aleyhine açılan dava Kadıköy 7. Asliye Ceza Mahkemesinde devam
etmektedir.
Binanın üç katında da taban peronlardaki markizlerinde ise
çatıları PVC ile kaplanmış ve olası daha büyük yangınlara davetiye
çıkartılmıştır. Yangının alt katlara sıçraması halinde bu kaplamaların olumsuz
etkisi ile binanın tamamen yok olması ile karşı karşıya kalınabilecekti. Binanın
öncelikle orijinale uygun hale getirilmesi, orijinaline aykırı tüm eklemelerin
kaldırılması gerekmektedir.
Ayrıca son birkaç yıldır Haydarpaşa Sahasında
olan işyerleri kapatılmakta, bir kısmının da Haydarpaşa Gar sahası dışında diğer
ilçelere taşınması planlanmaktadır. Ancak bunu bu güne kadar bunu
başaramamışlardır. Bu süreçten sonra işyerlerimizin hızlıca Pendik-Gebze arasına
taşınması endişesini taşımaktayız.
Tüm bu duyarsız ve umarsız yönetim
sonucunda böyle bir hadisenin geleceği beklenmekteydi. 2 ay önce aynı
şekilde yaşanan yangın tehlikesi dün yaşanan olayın habercisiydi. Olayın
Haydarpaşa Gar çatı katında yapılan tadilat sırasında meydana geldiği; tadilat
için Koruma Kurulundan izin alınmadığı; tadilatın yaptırılmasındaki ihale
süreçlerinin mevzuata aykırı yürütüldüğü; işi yürüten şirketin bu işleri
yürütebilecek gerekli donanımları olmadığı buna yönelik olarak tamiratı yapacak
şirketin OHSAS belgesinin bulunmadığı bilinmektedir. TCDD’nin bakım onarım ve
tadilat işlerini yapan atölyeleri kapatılmış olup bu hizmetler özelleştirilmiş,
bu tadilatlar taşeron şirketler aracılığıyla tarihi eser olan binanın
özellikleriyle uyumsuz piyasa malzemeleri kullanılarak, kalifiye olmayan
elemanlar tarafından ve denetimsiz bir şekilde yapılmaktadır.
Tüm bu
olayın sorumlularının ortaya çıkarılmasının, hesap sorulmasının bundan sonra
yapılacak çatı onarımının orijinaline uygun yapılmasının takipçisi
olacağız.
Bu yangını sadece ihmallerle açıklamak kamuoyunu tatmin
etmemiştir. Haydarpaşa Gar üzerinde bu kadar çok oyunun oynandığı bu
dönemde böylesi bir yangının Haydarpaşa’nın tasfiyesini hızlandıran bir süreç
olmamasını diliyoruz. Bu binanın çalışanlardan ve yolculardan
bağımsızlaştırılmaması için binanın sahibi olmaya devam
edeceğiz.
İşyerimizin en kısa zamanda bu karanlıklardan kurtarılıp
aydınlığa çıkartılmasını talep ediyoruz”.