Öyle başlardı filmler. Tren perona yanaşır. Ellerinde tahta bavullarıyla şaşkın ve ürkek bakışlı adamlar İstanbul’a ayak basar. Ve koşuşturan insan kalabalığı arkasından o devasa siluet belirir: Haydarpaşa Garı. Orası İstanbul’un Anadolu’ya açılan… Ve Anadolu’dan gelenleri kabul eden kapısıdır. Nazım Hikmet, Kuvayi Milliye Destanı’na oradan başlar. Kahramanları oradan açılır Anadolu bozkırlarına, Kurtuluş Savaşı’na.
Tarih İstanbul’dan ibaret değildir elbette. Ama İstanbul tarihtir. Haydarpaşa Garı’na ayak basınca İstanbul’un köklerindeki derinliği anlarsınız. İstanbul’u İstanbul yapan tarihin devasalığı konusunda ilk izlenimleri yaşarsınız.
Denize asil ve vakur biçimde başını uzatan bu güzelliğin taş örmelerine bakıp, şimdinin yamyam gökdelenleriyle arasındaki insani duygu farkını yakalarsınız. Şehir hatları vapurundaysanız akşam dönüşü, güneşin kızaran ışıklarıyla yıkanan o yapının nasıl dinginlikle sizi beklediğini görür ve rahatlarsınız. Kentinizle gururlanırsınız. Bilirsiniz: Haydarpaşa Garı, Selimiye Kışlası, Sirkeci Garı, Ayasofya, Yerebatan, Topkapı, Sultanahmet… Hisarlar… İstanbul’dur. İstanbul ise tarih.
Ama Haydarpaşa Garı şimdi güzelliklere gözünü dikmiş yamyamların dişlerinin arasında. Ve doğranmak isteniyor “Kentsel Dönüşüm” adı verilen kanlı mezbahada. Dün sarayları otellere peşkeş çeken… İnsanlığın yüzlerce yıllık birikimlerine, kültürel değerlerine aç kurt gibi saldırıp tarihi hadım eden… İstanbul’u satılığa çıkartanlar, şimdi Anadolu’ya açılan o tarihin kapısına göz dikmiş durumdalar.
Eğer becerebilirse Haydarpaşa Garı çevresine… Haremden Bostancı’ya… Haydarpaşa Garı’ndan Selimiye’ye kadar gökdelenler dikilecek. Aslında yalnızca Haydarpaşa Garı, yalnızca Selimiye Kışlası… Sadece Harem, Kadıköy değil… İstanbul’un köklerine tüy dikilecek.
Eğer siz İstanbulluysanız. Eğer bu kentte yaşıyor… Bu ülkenin… Bu kentin evladı olduğunuza inanıyorsanız… Bu cinayete dur deyiniz. Çünkü bu kentin sahibi, yağmacılar değil, sizsiniz.
Bu amaçla 23-24-25-26 Eylül tarihlerinde Haydarpaşa Garı’nda, başta Mimarlar Odası ve BTS olmak üzere onlarca kurum, kuruluş ve kitle örgütü organizasyonunda “Haydarpaşa Buluşması” adı altında, müzikten sinemaya, resimden tiyatroya, söyleşiden edebiyata kadar bir dizi etkinlik düzenleniyor.
Bu etkinliklere destek vererek kentin figüranı değil, sahibi olduğunuzu gösteriniz. Ellerimiz Haydarpaşa Garı’na sımsıkı yapışsın. Tarihin kapısı açık kalsın.