Türk-Irak İş Konseyi Başkanı Ercüment Aksoy, "Irak'ta ABD'nin vereceği ihalelere katılmanın yolu Iraklı firmalarla evlilikten geçiyor" dedi.
Aksoy, bunun ilk adımını martta işbirliği yapmak üzere Irak'a gidecek olan Türk müteahhit heyetinin attığını belirti.
DIŞ Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) bünyesinde faaliyet gösteren Türk - Irak İş Konseyi Başkanı Ercüment Aksoy, Türk firmaları için Irak'ta iş yapmanın yolunun Iraklı işadamları ile evlilikten geçtiğini söyledi. Türk-Irak İş Konseyi Yürütme Kurulu Üyeleri ileAksoy, Irak'ın yeniden yapılanmasında ABD Kongresi'nin onayladığı 18.6 milyar dolarlık fona odaklanarak hareket eetmenin yanlış olduğunu belirtti. Aksoy, bölgeyle ilgili olarak şu bilgileri verdi: "Irak'taki parasal güçleri üçe ayırmak gerekiyor. Bunlardan birincisi 18.6 milyar dolar. Aklın yolu birdir. ABD Kongresi'nin ABD mükelleflerinin cebinden çıkardığı parayı bir Türk firmasına doğrudan ihale etmesi beklenemez. 18.6 milyar dolarlık ihalelerin çoğu, ABD firmalarına verilecek. Belki göstermelik olarak küçük çaplı birkaç ihaleyi Polonyalı, Türk, Ürdünlü, Kuveytli bazı firmalara verebilirler.'' 18.6 milyar dolarlık ABD ihalelerinin yanı sıra Irak için alternatif kaynak olarak günlük 2,5 milyon varil petrol üretimi bulunan Irak'ın petrol satışından sağlanacak geliri, BM'den kalan parayı, Saddam'dan ele geçirilen para ve ABD'nin müttefiklerinden sağlanan bağışları gösteren Aksoy, bu kaynaklarla birlikte Irak'ın 2004 fonunun 40 milyar doları aştığını belirtti. Aksoy, şöyle devam etti:
İLK ADIM MARTTA
"O zaman sadece ABD fonlarının üzerine gitmenin anlamı yok. ABD, Irak'ta özel sektör yaratmak, istihdamı artırıp işsizliği ve dolayısıyla terörü azaltmak istiyor. Bu yüzden alt yüklenici olarak da Irak firmalarını tercih ediyor. Altyapı işlerinden pay alınabilir. Yani direkt alamayacağız ama, alt yüklenici olarak Iraklılar'la çalıştığımız takdirde alabilecek durumdayız. Ancak bunun yolu da Iraklı bir firmayla evlilik yapmaktan geçiyor. Irak Koalisyon Geçici Yönetimi de temaslarımızda bize, 'Türk firması olarak muhakkak burada örgütlenin, mutlaka kendi ofisinizi açın, yoksa bir şey alamazsınız' önerisinde bulundu. Bizim müteahhitlerimiz bunu yapıyor. Son gezimizde Müteahhitler Birliği Başkanı Nihat Özdemir, karşı tarafın Müteahhitler Birliği Başkanı ile anlaştı. Martın ortasında buradan bir müteahhit heyeti, Irak'taki müteahhitlerle evlilik yapmak arzusuyla oraya gidecek. Evliliğin sonucunda, ABD fonlarında verilecek işlerin beraberce üstlenilmesi mümkün olabilecek.'' Söz konusu rakamın işlere göre ayrılmasında Türk müteahhitlerinin ciddi bir potansiyel alt yüklenici olarak yerine getirebileceğini kaydeden Aksoy, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunlar her türlü altyapısal işlerdir. Bunlarda söz sahibi olma şansımız var. Ama mart ayının ortasına doğru, bu ihaleler açılıp da Türk firmaları direkt alamadığı takdirde, 'Biz bunları alamadık, yine nerede yanlış yaptık?' gibi değişik görüşler ortaya çıkacak. Bence bu yanlıştır. Türkiye'siz bölgede yeniden yapılandırma olamaz. Muhakkak ve muhakkak bizler işin içinde olacağız.''
ŞİRKET EVLİLİĞİ KOLAY
Aksoy, Irak'taki firmaların şirket evliliklerine nasıl baktığı yönündeki bir soru üzerine, "Çok kolay. Ben hayran kaldım. 10 dakika içinde buna karar verildi. Karşı taraf bu tip işbirliklerine çok sıcak bakıyor. Onların elinde teçhizat yok, teknolojileri düşük ve finans olarak zayıflar. O yüzden bu çok başarılı bir hamledir'' dedi.
Avrupalılar kararsız tek çekinmeyen Türkler
Irak'ta bu yıl kullanılacak çimento miktarının 20 milyon ton olduğunu ve ülkede 10'a yakın çimento fabrikası bulunduğunu kaydeden Ercüment Aksoy, çimento fabrikalarının canlandırılmasının istendiğini, bu konuda en büyük eksikliğin elektrik olduğunu ve çıkılan ihaleyi Türk firmalarının aldığını bildirdi. Aksoy, Irak'ta Avrupalı firmaları görmediklerini, bu firmaların güvenlikten çekindiklerini ifade ederek, ''Tek çekinmeyen Türkler'' dedi. Aksoy, ''Irak'ta firma kurmanın bedeli nedir?'' sorusuna ''Emlakçıdan yer bulup, ofisi döşemek ve tabela asmak'' cevabını verdi. Türk işadamlarının Irak'ta evlilik niyetinde olduğunu ve çok büyük bir bölümünün de konsorsiyum anlaşmaları imzaladığını kaydeden Aksoy, ''Orada aile, isim çok önemli. ABD'lilere (siz çok yanlış ailelerle çalıştınız) dedim. Bugün en fazla çalıştıkları ailenin başı hapiste'' dedi.