Dünya Sağlık Örgütü, hava kirliliğini “görünmez katil” olarak tanımlıyor. Türk Tabipleri Birliği (TTB), hava kirliliğini mercek altına alıyor. TTB Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu, Türk Toraks Derneği ve Halk Sağlığı Uzmanları Derneği, 15 Ekim’de SALT Galata’da “Nefes Alamıyoruz: Hava Kirliliği & İklim Değişikliği & Sağlık” başlıklı sempozyum düzenleyecek.
Akciğer kanserine bağlı ölümlerin yüzde 36’sı, kronik obstrüktif akciğer hastalıklarına bağlı ölümlerin yüzde 35’i, inmeye bağlı ölümlerin yüzde 34’ü ve kalp hastalıklarına bağlı ölümlerin yüzde 24’ünün sorumlusunun hava kirliliği.
Türkiye'de kirlilik normalin üstünde
Türkiye’de de hava kirliliği giderek artıyor. Türkiye’nin hemen tüm illerindeki hava kirlilik düzeyi Dünya Sağlık Örgütünün normal kabul ettiği değerlerin çok üzerinde.
Türkiye’de sayıları hızla artan partikül kömürlü termik santraller de hava kirliliğini doğrudan etkiliyor. Türkiye’de yalnızca kömürlü termik santrallerin neden olduğu hava kirliliği nedeniyle her yıl en az 2 bin 876 erken ölüm, 4 bin 311 hastaneye yatış ve 637 bin 643 iş günü kaybı yaşanıyor.
Sempozyumu düzenleyen sağlık örgütleri, “Bu görünmez katili kamuoyunun gündemine getirmek bizim görevimizdir” dedi.
En çok kadınlar ve çocuklar etkileniyor
Açıklamada, Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre evlerde ısınma amacıyla kömür, odun, kuru bitki ve tezek yakılmasının neden olduğu ev içi hava kirliliğine bağlı olarak dünyada her yıl yaklaşık 4.5 milyon kişinin öldüğü vurgulandı. Konunun bu boyutuna değinen Halk Sağlığı Uzmanları Derneği Sempozyum Eş Başkanı Doç. Dr. Çiğdem Çağlayan, kapalı ortam hava kirliliğinin yoksullukla doğrudan ilişkili olduğunu ve bu nedenle kadınlarla çocukların daha çok etkilendiğine dikkat çekti. Türk Tabipleri Birliği Sempozyum Temsilcisi Prof. Dr. Kayıhan Pala da dış ortam hava kirliliğinin enerji santralleri, sanayiye bağlı emisyonlar ve ulaşım sistemleri gibi nedenlerden kaynaklandığını ifade etti.