Tarihî eser kaçakçılarının önüne geçmekte zorlanan Vakıflar Genel Müdürlüğü, eserleri daha iyi koruyabilmek için 8 ilde Vakıf Eserleri Müzesi kuruyor.
Halen Vakıflar’a ait, 3 adet kütüphane ile 4 adet müze bulunuyor. Bunlara ek olarak Ankara, İstanbul, Kayseri, Tokat, Konya, Bursa, Kastamonu ve Edirne illerinde birer Vakıf Eserleri Müzesi’nin kuruluş çalışmaları başladı. Yapım çalışmaları son aşamaya ulaşan Ankara ve Tokat müzeleri, birkaç ay içerisinde hizmete açılabilecek.
Çalınan eserlerin tekrar toplanabilmesi için 13 ayrı kurumla ortak hareket ettiklerini kaydeden Vakıflar Genel Müdürü Yusuf Beyazıt, çalıntı eserlere yenilerinin eklenmemesi için de 8 ilde Vakıf Eserleri Müzesi kurma çalışmalarının sürdüğünü söyledi. Beyazıt, önümüzdeki yıllarda bu müzelerin sayısını artırarak her ilde bir tane olmasına gayret edeceklerini dile getirdi.
Son yıllarda, teberrükat eşyasının büyük ölçüde envanterlenmesi ve muhafazaya alınmasının hırsızlar üzerinde caydırıcı etki yaptığını belirten Genel Müdür Beyazıt, “Ancak kamuya açık mekânlarda bulunan çini, sütun başlığı, kitabe, levha, şamdan, alem, çeşme taşı, kapı-pencere kanatları gibi eserlerin hırsızlıkları ise devam etmektedir.” dedi.
2002 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulmuş olan Kaçakçılıkla Mücadele Birimi, vakıf eserlerden kaçırılarak gerek yurtdışında gerekse yurtiçinde pazarlanan tarihî eserleri takip ediyor. Birim, 2002-2005 yılları arasında çalınan 2 bin 594 eserin 308’ini toplayarak ait oldukları mekanlara tekrar koydu. Tarihî eserler çalındıklarında fotoğraflı Türkçe ve İngilizce envanter fişleri ile Gümrük Müsteşarlığı, Denizcilik Müsteşarlığı, İnterpol, Emniyet Genel Müdürlüğü ilgili daireleri, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, il kültür ve turizm müdürlükleri ve Antik Dekor Dergisi gibi kurumlara duyuru yapıyor. Böylece eserlerin satışının ve yurtdışına çıkarılmasının önüne geçilmiş olunuyor. Yurtdışına çıkartılmış olan eserler de envanter fişleri ile Türkiye Cumhuriyeti’ne ait olduğu kanıtlanarak geri alınabiliyor. Ancak çalındığına dair belge gösterilememesi geri almayı zorlaştırıyor. Eseri elinde bulunduranlar Osmanlı Devleti zamanında hediye edildiğini, satın alındığını veya bu eserin aynısının Ortadoğu ve Balkan ülkelerinde de var olduğunu ileri sürebiliyorlar. Çalıntı eserlere ilişkin bilgiler genel müdürlüğün www.vgm.gov.tr adresinden de yayınlanıyor. Ayrıca yurtiçi ve yurtdışındaki müzayedeler takip ediliyor.
Türkiye’de cami ve mescitlerde 20 bin civarında eski eser tespiti yapılmış durumda. Bunların her biri için renkli fotoğraflı envanter fişleri düzenlendi. Müzelerde korunması ve sergilenmesi amacıyla 10 bin eser toplandı. Camide kalması gereken hat, Sakal-ı Şerif kutusu, kapı ve pencere kanadı gibi unsurların da imitasyonları yapılarak asıllarının müzelere alınması çalışmaları başlatıldı.