“İnşaatına ekim-kasım gibi başlanır” denilen
Ilısu Barajı’nda şok bir gelişme daha yaşandı.
Hasankeyf topraklarına yayılan tarihi eserlerin yüzde
60-70’inin “Zaten tahrip olmuş eserler” denilerek sular altında
bırakılmak istendiği ortaya çıktı. Konu CHP Gaziantep milletvekili Yaşar
Ağyüz’ün verdiği bir soru önergesiyle gündeme geldi. Ağyüz,
önergesinde, “Ömrü 40-50 yıllık baraj için Hasankeyf’i feda etmemeyi
düşünüyor musunuz?” ve “Ilısu Barajı’nın yapımına bu nedenlerle karşı çıkanları,
‘Türkiye’yi sevmeyen, bölge insanının kalkınmasını istemeyenler’ olarak
suçlamanız devlet ciddiyetinizle bağdaşıyor mu?” diye sordu.
Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan gelen cevapta, Ilısu
Barajı’nın bir zaruret olduğu belirtilerek, barajın iş imkânı ve geçim kaynağı
getireceği vurgulandı. Sular altında kalacak yapılarla ilgili de şu
ifadeler kullanıldı: “Hasankeyf’teki en mühim tarihi ve kültür varlıklarına
sahip olan ‘Yukarışehir’ suları altında kalmayacaktır. Sular altında sadece bir
takım tahrip olmuş yapıların bulunduğu ‘Aşağışehir’ kalacaktır.”
Çevre Bakanlığı’nın yanıtı İTÜ öğretim görevlisi Prof. Dr. Zeynep
Ahunbay’ı şoke etti: “Aşağı Hasankeyf demek, Hasankeyf’in en az yüzde
60-70’i demek. Birçok tarihi eser burada bulunuyor. Tahrip olmuş yapılar da
olabilirler ancak bu eserler suya bırakılmayacak kadar değerlidir. Kale’nin
aşağısında kalan tüm eserler Aşağı Hasankeyf’e giriyor.”
Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi sözcüsü Diren
Özkan’a göre ise tarihi eserleri ‘tahrip olmuş’ diye tanımlamanın bir
anlamı yok:
“Eserlerin taşınacağı söyleniyordu. Ancak bu eserlerin taşınamayacağı
anlaşılınca ‘harap olmuş’ şeklinde açıklamalar yapılıyor. Önemli olan eserlerin
restore edilmesidir. Zaten kazılarda çıkan eserler de tahrip bir şekilde
çıkıyor. O zaman hiç kazı yapılmasın ve eserler gün yüzüne çıkmasın.”
Doğa Derneği Proje Koordinatörü Erkut Ertük de, bu yapıların
‘tahrip olmuş eser değil, tarihi eser’ olduğunu, mutlaka restore edilerek
yerinde korunmanın sağlanması gerektiğini belirtti.
Ilısı Barajı’nın temeli yaklaşık üç yıl önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
tarafından atıldı. İnşaata kredi sağlayan uluslararası konsorsiyum bölge
halkının iskânı, tarihi eserlerin korunması ve çevre varlıklarının tespit edilip
korunması konusunda 153 kriter öne sürmüştü. Bu kriterler yerine getirilmediği
için yabancı ülkelerin baraja vermeyi taahhüt ettiği kredi desteiği çekildi.
Çevre Bakanı Veysel Eroğlu geçtiğimz günlerde “Ilısu”yu kendi imkânlarımzla
yaparız, İnşaat ekim-kasım gibi başlar” dedi.
Ilısu Barajı yapılırsa Türkiye nelere veda edecek?
* Mardinike Sahil Sarayı Harabesi * Zeynel Bey Türbesi ve etrafındaki
harabeler * İmam Abdullah * Kasımiye semti ve içerdiği harabeler *
Köprübaşı’ndan kaleye giden sokağın nehir tarafı sahil surlarıyla karışık
dükkanlar * Tarihi köprü ucunun bu sokağa birleştiği yerde eski şehir kapısı
kalıntıları * Süryani mahallesi ve rahip evi * El Rızk Camii *
Kilise harabesi * Sultan Süleyman Camii * Avlusundaki sondajda
kalkolitik seramikler bulunan Koç Camii * Han ve Arasta; hana bitişik
küçük mescit ve türbesi * Kaldırımlı, kanallı sokak ve dükkânlar
* Kızlar Camii l Kızlar Camii güneybatısında 1. semt külliyesi: Cami,
türbe ve dükkânlar * Kızlar Camii batısında yamaçta setler hâlinde kurulu,
tepede mağara ve inşaatın kaynaştığı mâlikâne veya dergâh kalıntıları *
Bunların kuzeyinde, revaklı avlusu olan 2. semt külliyesi * Seramik
fırınları ve atölyeleri bölgesi * Güneybatıdaki konak ve çevre dokusu
kalıntıları * Karşı Yaka (Kuzeybatı/Batman tarafı) * Mardinike ve kazı
evi karşısına düşen büyük mağara - kilise * Hamam * Kale eteğinde,
kanyon içinde (Uzundere yolu) kilise ve hücreleri mağaralar olan manastır
Yukarı Şehir’de olmasına rağmen su altında kalacak yapılarsa
şöyle:
Kale’nin orta kapısı. Büyük Saray’ın güneydoğusunda, geç devir mezarlığının
altındaki muazzam höyük. Bu höyük asıl sarayın çoğu bölümlerini
barındırıyor. Roma saray kalesi üzerine ve içine oturuyor. Bunun doğuya
(kasabaya) bakan yanında, altta Roma blok taşları, üstte Artuklu blok taşlarıyla
örülü muazzam bir cephe duvarı ve ortasında büyük bir giriş bulunuyor. Baraj
sularının Küçük Saray tabanına kadar yükselmesi ve kalenin üzerine oturduğu
kayanın üçte ikisinin sular altında kalması öngörülüyor. Büyük bir bölümü suya
battığında kireçtaşı kaya kütlesinin çözülmesi hızlanacak ve üstündekilerin
dağılarak yok olması ihtimali yükselecek.