Çevre ve Orman Bakanlığı, Ilısu Barajı için
gerekli maddi kaynağı saglamak için Çin Halk Cumhuriyeti’nin en
büyük kredi firmasi olan Sinosure ile anlaşma sağlamaya
çalışıyor. Doğa Derneği Başkanı Güven Eken yaptığı açıklamada,
“Eğer Çin ile anlaşma gerçekleşirse, Hasankeyf ve antik Mezopotamya’nin bir
bölümü yeni bir 'Çin Seddi' nedeniyle sular altında kalacak. Nasıl Çinliler
kendi Dünya Miraslarını yok edecek bir projenin Türkiye şirketleri tarafından
finanse edilmesine şiddetle karşı çıkarlarsa, biz de Hasankeyf gibi Çin
Seddi’nden daha fazla UNESCO kriterini sağlayan doğa ve kültür mirasımızın
Çin’den sağlanacak kredi nedeniyle sular altında kalmasına karşı çıkıyoruz”
dedi.
Doğa Derneği Başkanı Eken, Çevre ve Orman Bakanlığı’nı, Türkiye’nin doğasını
korumakla mükellefken, Türkiye’de doğaya en büyük zararı verecek olan Ilısu
Barajı projesini ısrarla uygulamaya çalışmakla suçladı. Eken, “Bakanlık bunu
yaparken hukuku da dikkate almıyor. Çevre ve Orman Bakanlığı’nın Çin ile
imzalamaya çalıştığı anlaşmanın yasal zeminini kamuoyuna derhal açıklaması
gerekiyor” dedi.
Dicle Vadisi’nde yer alan tarihi kent Hasankeyf, 10 bin yıllık geçmişi ile
dünyanın en eski yerleşim merkezlerinden biri. Bölgede inşa edilecek büyük
baraj, Hasankeyf’le birlikte 83’den fazla arkeolojik alanın, Fırat kaplumbağası
(Rafetus euphraticus) gibi nesli dünya ölçeğinde tehlike altındaki ve endemik
türlerin de yok olmasına sebep olacak.
Hasankeyf ve içinde bulunduğu Dicle Vadisi, UNESCO Doğal ve Kültürel Miras
kriterlerinin 10’undan 9’unu karşılamasına rağmen, Türkiye hükümeti Hasankeyf’in
UNESCO Dünya Mırası listesine dahil edilmesi icin henuz her hangi bir başvuruda
bulunmadı. Öte yandan, 1987 yılından beri UNESCO Doğal ve Kültürel Mirası
listesinde bulunan ve uzaydan görülebilen tek insan yapısı olan Çin Seddi,
Hasankeyf ile karşılaştırıldığında, UNESCO kriterlerinden sadece 5’ni
sağlıyor.